Cenevre’de Kürtlerden BM’ye ‘suça ortak olma’ çağrısı
İsviçre’nin Cenevre kentindeki BM ofisi önünde oturma eylemi yapan Kürtler, Birleşmiş Milletleri Türk devletinin kimyasal saldırılarına “ortak olmamaya” çağırdı.
İsviçre’nin Cenevre kentindeki BM ofisi önünde oturma eylemi yapan Kürtler, Birleşmiş Milletleri Türk devletinin kimyasal saldırılarına “ortak olmamaya” çağırdı.
Oturma eylemi İsviçre Demokratik Kürt Konseyi (CDK-S) ve İsviçre Kürt Kadınlar Birliği (YJK-S) öncülüğünde 26 Ekim’de başladı.
Üç günlük oturma eylemi üç gün boyunca BM ofisi önünde devam edecek. Cumartesi günü İnsan Hakları Yüksek Komiserliği binası önünde düzenlenecek olan yürüyüşle sonlandırılacak.
Kürtler ve dostlarının katıldığı eylemde Türk devletinin kimyasal silahlarla gerillaya karşı gerçekleştirdiği saldırıları teşhir eden pankartlar taşındı.
Kimyasal saldırılarda şehit düşen gerillalar şahsında bir dakikalık saygı duruşunda bulunan eylemciler, sırtlarını BM'ye dönerek BM'nin suskunluğunu protesto etti.
Eylem sırasında CDK adına bir konuşma yapan kasım Erik, “Biz ne BM'den nede diğer devletlerden hakkımız olanın dışında bir şey istemiyoruz. Tek isteğiz sorumluluklarını yerine getirmeleridir” dedi.
CDK Cenevre CDK Eşbaşkanı Mülkiye Aşırnaev, “AKP/MHP faşist rejimi eliyle Türk devleti, Güney Kürdistan'ı işgal ederek uluslararası savaş hukukunu ihlal ediyor” diye konuştu.
Aşırnaev, Türk devletinin gerillaya, sivil halka ve özgürlük için savaşan tüm güçlere karşı “en korkunç devlet terörünü” uyguladığını belirtti.
Eylemde okunan bir bildiride saldırıların NATO desteği ile gerçekleştiği tepkisi yer aldı.
Bildiride, “Uluslararası örgütlerin sessizliğinden cesaret alan Türk rejimi, 2022 yılı için Güney Kürdistan'ın işgali için yeni bir konsept hazırladı. Bu konsept tamamen yasaklı bombalar ve kimyasal silah kullanımına dayanıyor. Son zamanlarda, aynı silahlarla 17 gerilla daha katledildi” denildi.
“Türk rejimi ve Türk ordusuna caydırıcı bir tepki olmadığı takdirde bu menfur suçları işlemeye devam edeceği görülüyor” uyarısı yapılan bildiride şu çağrılar yapıldı:
“Halkımızı ve kendisini devrimci, demokratik ve ilerici olarak gören tüm insanları bu suçlara karşı ayağa kalkmaya ve seslerini yükseltmeye çağırıyoruz. Kürdistanlılar olarak halkımızı her yerde harekete geçmeye, insan hakları örgütlerine ve OPCW (Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü) gibi uluslararası kuruluşlara görev ve sorumluluklarını üstlenmeye çağırıyoruz.”