Mardin'in Derik ilçesinde 20 Ağustos günü yaşanan katliam dolayısıyla İsviçre’nin Bern kentinde taziye kuruldu.
Bern Demokratik Kürdistanlılar Toplum Merkezi'nde (CDK-Bern) düzenlenen taziyeye yüzlerce Kürdistanlı katıldı.
Taziyeleri katliamda yaşamını yitirenlerin yakınları kabul etti. Katledilenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşundan sonra, Derik’te yaşamını yitirenlerin yakınlarından Osman Ayebe, Mervan Ayebe ve Jiyan Tanrısever birer konuşma yaptı.
Mervan Ayebe, kaza denilen bilinçli katliam ile ilgili şunları söyledi: "Biz trafik kazası olarak lanse edilen bu olayı, Türk devletinin Kürt halkına yönelik yürüttüğü katliam politikasının farklı bir versiyonu olarak görüyoruz. Örneğin, Derik'te devlet eli ve kontrolünde uyuşturucu satışına ve fuhuşa karşı bir yürüyüş gerçekleştirildi. AKP/MHP faşizmi eliyle gerçekleştirilen ve sözde kaza olarak açıklanan bu olayla, Derik halkına ‘politikalarımızın dışına çıkarsanız sizi öldürürüz’ mesajı verilmek istendi. Türk İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun olayın hemen ardından gece vakti alelacele olay yerine gelerek açıklama yapmasının nedeni, olayın örtbas edilmek istenmesindedir. Açıklamada iki TIR’ın bu olaya karıştığı söylendi ancak basına da yansıdığı üzere Mardin'in girişinde 30 ton gübre yüklü lastikleri indirilmiş ve terk edilmiş üçüncü bir TIR’ın olduğu ortaya çıktı. Soylu ve Mardin Valiliği, bu üçüncü TIR’ın varlığını reddetmeyi ısrarla sürdürdü."
Bern Kürt Halk Meclisi adına söz alan Burhan Karakoç da yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı dileyerek, şunları dile getirdi: "Özellikle Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'mağdur ailelere 50 bin lira biz veririz, 250 bin de şirket verir, toplam 300 bin veririz' sözleri basına da yansıdı. Bu çok çirkef ve yersizdir. Erdoğan’ın bu tutumu aileleri incitmiştir. Buna karşı tepkimizi dile getiriyoruz" dedi.
Türk devletinin sicilinin bu konularda bozuk olduğunu hatırlatan Karakoç, devamla, "Türk devletinin tarihi katliamlarla doludur. Yaşanan bu olay da bir katliamdır. Bu olay sıradan bir trafik kazası değildir. Halkımızın ve kamuoyunun bu olaya şüpheyle bakmasındaki sebep, devlet aygının sicilinin katliamlarla dolu olması gerçeğidir. Devlet yetkililerinin bu olaya yaklaşımları da bu gerçeği ortaya koymaktadır" dedi ve olayın bir an önce aydınlatılmasını istedi.
Konuşmaların ardından katliamda mağdur olan ailelerle dayanışma amaçlı bağış masası kuruldu.