Drancy ve Mantes-la-jolie’de İmralı soykırım sistemi protesto edildi
Fransa’nın Mantes-la-jolie ve Paris’in Drancy banliyösünde gerçekleştirilen etkinliklerle Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik uygulanan soykırım sistemi protesto edildi.
Fransa’nın Mantes-la-jolie ve Paris’in Drancy banliyösünde gerçekleştirilen etkinliklerle Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik uygulanan soykırım sistemi protesto edildi.
Bugün öğle saatlerinde Mantes-la-jolie garı önünde bir araya gelen Kurdistanlılar, İmralı tecrit ve soykırım sistemini kınayan bir eylem gerçekleştirdi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın flamalarını ve “Liberté pour OCALAN” yazılı pankart taşıyan eylemciler açıklama öncesinde Kurdistan devrim şehitleri için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.
Yapılan açıklamada Kurdistan Özgürlük Gerillalarına yönelik kimyasal saldırılara dikkat çekilerek buna karşı Avrupa’da yaşayan Kurdistanlıların gerillanın sesine ses vermesi gerektiği belirtildi.
Açıklamada Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve tecridin derhal son bulması gerektiğinin altını çizilirken “CPT ve Avrupa Konseyi, İmralı’da ne oluyor? Önder Apo ile neden görüşme yapılmıyor? sorularına cevap olmalı” denildi.
DRANCY
Paris’in Drancy banliyösünde, Drancy Demokratik Halk Meclisi’nin çağrısıyla bir araya gelen Kurdistanlılar, faşist Türk devletinin, tecrit ve işkence politikalarını protesto etti. “Önder APO’ya Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” hamlesi kapsamında gerçekleştirilen yürüyüş, Drancy Demokratik Halk Meclisi önünde başladı ve Bobigny Garı önünde son buldu.
Yürüyüş boyunca sık sık “Biji Serok APO”, “Tecrite Son Önder APO’ya özgürlük” sloganları atıldı. Tecride ilişkin hazırlanan özel döviz ve bildirilerle Fransız kamuoyu bilgilendirilerek CPT’nin tecride karşı tutum alması gerektiği belirtildi. Gerçekleştirilen yürüyüşün bir miting ile son buldu.
Mitingde Drancy Demokratik Halk Meclisi adına bir açıklama yapıldı. Açıklamada İmralı’da devam eden mutlak tecridin ve hukuksuzluğun bütün dünya için büyük bir utanç kaynağı olduğu belirtildi. Özellikle CPT ve Avrupa Konseyinin tecridi normalleştiren tutumlarına tepki gösterilerek tecridin bir soykırım sistemi olduğu ve Avrupalı kurumların Kürt Soykırımına ortak olmaması gerektiğine vurgu yapıldı. Tecridin birinci derece muhatabının CPT ve Avrupa Konseyinin olduğu belirtilerek bu iki yüzlü politikadan derhal vazgeçilmesi gerektiği vurgulandı.
Mitingde CİK (Civaka İslamiya Kürdistan) adına söz alan Mele Zahir; tecridin ne insani ne dini ne de hukuki bir dayanağı olmadığını dile getirdi. Tecridin yanı sıra Kürdistan’da ki kayyum politikalarının da bu işkence sisteminin bir parçası olduğunu belirterek buna karşı sonuna kadar mücadele edeceklerini ifade etti.