Ekim ayı şehitleri Marsilya ve Paris'te anıldı

Ekim ayında şehit düşenler Fransa'nın Marsilya ve başkent Paris'in Villiers le Bel banliyösünde anıldı.

Kurdistan Özgürlük Hareketi’nin öncü kadınlarının ve gerillaların en fazla şehit düştüğü ekim ayında Fransa'nın Marsilya kentinde ve başkent Paris'in Villiers le Bel banliyösünde anma etkinlikleri düzenlendi.

MARSİLYA

Marsilya Demokratik Kürt Toplum Merkezi'nde (DKTM) de düzenlenen anma, Ekim Ayı Şehitleri şahsında Kurdistan Özgürlük Şehitleri anısına saygı duruşu ile başladı. Sinevizyon gösterimi ardından DKTM ve Şehit Aileleri Komisyonu adına konuşmalar yapıldı.

Konuşmalarda başta Beritan, Andrea Wolf, Nagehan Akarsel, Seyit Evran ve şehit düşen diğer kahramanlar anıldı.

'KORKUSUZCA SAVAŞTILAR, YARININ NASIL YARATILACAĞINI GÖSTERDİLER'

DKTM adına yapılan açıklamada şöyle denildi:

"PKK şehitler partisidir, şehitlerin PKK’li olma vasıflarına ulaştığı bir özgürlük dinamiğidir. Bu, ölüm ya da mistisizmle ulaşılan bir tamamlanışla alakalı değildir. Şüphesiz özgür yaşam uğruna gerçekleşen ölüm karşısında saygı ve minnettarlık vardır. Ancak esas olan PKK’de kolektif ve somut bir anlamın şehitlerle inşa edilmesidir. PKK’de, yaşarken toplum içinde büyük değer kazanan, üzerine yemin edilen, halkın her şekilde bağrına bastığı binlerce komutan, savaşçı vardır. PKK fedai militan gerçekliği salt ölümle şartlandırılan bir hayıflanışın telafisi gibi ele alınmayacak kadar büyüktür. Şüphesiz biyolojik olarak ölüm vardır. Ancak şehit gerçeği, kişinin o vasfa ulaştıktan sonra da etkinliğinin sürmesi, kendi toplumunu, insanını, ülkesini, toprağını, o toprakta yaşayanları etkilemesi anlamında bir anlam sürekliliğidir.

Bugün kapitalizm, insan duyarlılıklarını sıfırlıyor, yanı başımızda Rojava, Karabağ, Filistin, İsrail gibi yerlerde gerçekleşen binlerin ölümü, açlığı, mutsuzluğu, acısı karşısında etkilenmeyen topluluklar yaratıyor. Bunun karşısında aynı çağda, bir insanın yaşarken olduğu kadar, hatta daha fazla öldükten sonra da başkalarını etkilemesi şüphesiz basit değildir. Başlı başına sosyolojik bir devrimdir. Bunu toplumsal mücadeleler başta olmak üzere birçok önderliksel hareketler için de söyleyebiliriz. Ancak PKK’de yaşanan bu toplumsal önderliğin salt seçilmiş bazı kişilerde olmaması, elit olmaması, tekil olmamasıdır. Bundan dolayı PKK’de 'şehitler gerçeği önderlik gerçeğidir' deriz. Bugün şehitler ordusundan söz ediyoruz. Her bir militanın bir toplumsal örnek kişi olarak kendi toplumunda, arkadaş çevresinde, halkının gönlünde yaşadığı ölümsüzleşen kolektif değerlerden söz ediyoruz. Şehitlerimiz; düşmanın parti ve gerilla güçlerimizi her türlü yok etme saldırılarına karşı korkusuzca savaşanlar yarınların da nasıl yaratılması ve yaşatılması gerektiğinin de özneleridir. Berivan’la başlayan, Zilan’la örgütlenen, kadınların şahsında ordulaşan, kahramanlaşan bir kadın ordulaşması ve özgürlük tutkusu geçmişten günümüze bu arkadaşların ve daha adını sayamadığımız yüzlerce, binlerce şehidimiz direniş ve zafer bayrağımızın temsilcileridir. Şehitlerimiz sömürü, işgal ve zulüm güçlerine meydan okuyan, Kürdün ve halkların inkarına dur diyen hakikatin kendileridir.
Özgürlük ve kurtuluş savaşımızın amacı, ekim ayı şehitleri başta olmak üzere bu harekette şehit düşen binlerin resminde saklıdır. Direniş ve savaş gerekçelerimiz bitmeyen sömürü, Kurdistan’ın işgali, Ortadoğu’nun savaş hali ve zulüm çarkında saklıdır. Şehitlerimizin direnişi, fedakarlığı, öfkemiz ve direnişimiz asla düşmanın önünde diz çökmedi, çökmeyecektir de. Unutulmayan şehitlerimiz yaşamlarıyla okunacak ve direniş pratikleriyle yazılacak şeyler bıraktılar. Tarihin yüceliğine layık olanlar mutlaka yarınların yenenleri olacaktır."

Anma esnasında sık sık "Şehîd Namirin" ve "Bijî Serok APO” sloganları atıldı.

PARİS

Başkent Paris’in Villiers le Bel banliyösünde de Bêrîtan Hêvî (Gülnaz Karataş), Erdal Şahin ve Rojhat Zilan şahsında Ekim Ayı Şehitleri anıldı.

Anmada Avrupa Kürt Kadın Hareketi ve Şehit Aileleri Komisyonu adına konuşmalar yapılarak sinevizyon gösterimi sunuldu.