Erivan’da toplantı: Türk devleti bölge halkları için tehdit oluşturuyor
Ermenistan’ın başkenti Erivan’da Türk devletinin işgal saldırıları ve yayılmacı politikalarına karşı Kürt kurumları tarafından bir basın toplantısı düzenlendi.
Ermenistan’ın başkenti Erivan’da Türk devletinin işgal saldırıları ve yayılmacı politikalarına karşı Kürt kurumları tarafından bir basın toplantısı düzenlendi.
Ermenistan’daki Kürt kurumlarını temsilen Şewra Gelê Kurd Eşbaşkanı parlamenter Kınyas Hasanov, Kürdistan Komite Eşbaşkanı Sılo Dırboyan ve Özgür Kadın Birliği adına KNK üyesi Jenya Qadır, basın toplantısında yer aldı.
Konferans, yerel saatle 12:00’de HAYACK basın merkezinde gerçekleşti.
Konferansta yapılan açıklamada, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekilerek, şunlar ifade edildi:
“Kürt halkı olarak Önderliğin bizim için büyük bir anlamı vardır. Önderlik özgür olmadan başta Kürt halkı olmak üzere bölge halklarının özgürlüğünden bahsedemeyiz. Bu temelde tüm çalışmalarımızın ekseninde Önderliğin özgürlüğü vardır. Özgür ve demokratik bir yaşam için Önderlik Kürt halkı, bölge halkları ve dünya insanlığı için bir umut olmuştur. Sadece Kürtler değil herkesin Önderliğin düşünceleri etrafında kenetlenerek Önderliğe sahip çıkmaları gerekir. Faşist Türkiye tarafından Önderliğimiz üzerinde büyük bir tecrit uygulanmaktadır. Bunu yaparken var olan kendi hukukunu ve uluslararası hukuku tanımadan ve çiğneyerek yapmaktadır. Bu açık bir şekilde görülmekle birlikte CPT’nin raporlarında da yer almaktadır. Başta CPT ve insan hakları kurum ve kuruluşlara bu gerçeği görüp kendi sorumluluklarını yerine getirmeleri çağrımız var.”
Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na yönelik işgal saldırıları ile genel olarak yayılmacı politikaları konusunda şunlar belirtildi:
“Faşist Türkiye devletinin Medya Savunma alanlarına yönelik saldırıyı kınıyor ve gerilla direnişini selamlıyoruz. Bu saldırının yapıldığı tarih tesadüfü değildir. 24 Nisan Ermeni soykırımı gününde yapılmıştır. ‘Kürt halkını da Ermeni halkı gibi soykırımdan geçiririz’ anlamına gelmektedir. Diğer taraftan bu saldırıyı her zaman yapılan bir operasyon düzeyinde ele alamayız. Bir operasyondan ziyade Güney Kürdistan’ı işgal hareketidir. Başta Güney Kürdistan Bölge yönetimi, bazı çevreler bu gerçeği görmüyor veya kendi dar çıkarları gereği bunu görmezden geliyorlar. Bu doğru bir tutum değildir ve tüm Kürdistani güçlerin bu gerçeği görüp ulusal birlik temelinde faşist Türk devletinin bu işgal saldırıları karşısında birlikte hareket etmeleri çağrımız vardır. Aynı zamanda bu saldırılarda kimyasal silahlar kullanılmıştır. Bu konuda da dünya kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz.”
Basın açıklamasında devamla şunlar ifade edildi: “Faşist Türkiye devletinin Osmanlıcı- Turancı hayalleri vardır. Ve son yıllarda bu temelde pratik adımlar atmaktadır. Irak, Suriye, Libya, Yemen, kırım ve Karabağ-Ermenistan müdahaleleri bu temeldedir. Türkiye devleti sadece Kürtler için değil tüm bölge ve halkları için tehlikelidir. Bölge devletleri ve halklarının da bu gerçeği görüp birlikte hareket ederek faşist Türkiye devletinin bu yayılmacı politikalarını engellemelidirler.
Faşist Türkiye devleti halkların özgürlüğü önünde en büyük engel olduğu gibi kadınların da özgürlüğü önünde büyük bir engeldir. Bu temelde tüm halkların kadınlarını bugün faşist Türkiye devletine karşı mücadele içerisinde olan Kürt kadınlarla dayanımsa ve güç birliği içerisinde olmaya çağırıyoruz.”
Toplantıda Ermenistan halkına ise şöyle seslenildi: “Kürt ve Ermeni halkı tarih boyunca iç içe yaşamışlardır. Halklar olarak aramızda herhangi bir sorun yoktur. Osmanlı ve devamı olan faşist Türkiye devleti bizleri yok etmek istemiştir. Bunun için büyük katliamlar yapmıştır. Bununla yetinmeyerek halklarımızın birliğini bozmak ve birbirinden uzaklaştırmak için kirli özel savaş politikaları yürütmüştür. Önderliğimiz bu gerçekliği ve nasıl yapmalıyı bizlere göstermiştir. Bu temelde Ermeni halkına çağrımız; Faşist Türkiye devleti halklarımızın ortak düşmanıdır. Her zamandan daha fazla el ele birlikte hareket etmemiz gerekmektedir.”