Fransa’da Kürt mülteci sınırdışı edilmek için gözaltına alındı
Fransa Demokratik Kürt Konseyi (CDK-F), Kürt mülteci İdris Kaplan'ın tüm hakları ihlal edilerek sınırdışı edilmeye çalışıldığını belirterek, bu durumu şiddetle kınadı
Fransa Demokratik Kürt Konseyi (CDK-F), Kürt mülteci İdris Kaplan'ın tüm hakları ihlal edilerek sınırdışı edilmeye çalışıldığını belirterek, bu durumu şiddetle kınadı
CDK-F, sabah saatlerinde Kürt mülteci İdris Kaplan'ı evinde gözaltına alınarak sınırdışı edilmek üzere Vincennes gözaltı merkezine (CRA) nakledildiğini belirtti.
CDK-F, (Bu karar, insan hakları ve iltica hakkının temel ilkelerine doğrudan bir hakarettir.” dedi.
Açıklamada, “Kaplan, Kürtlerin haklarının sistematik olarak ihlal edildiği ve siyasi zulüm, baskı ve işkencenin olağan olduğu bir ülke olan Türkiye'de en az 25 yıl hapis cezasıyla karşı karşıyadır. Tüm bu gerçeklerin farkında olan Fransa, onu hayatının ve özgürlüğünün ciddi tehdit altında olduğu bir ülkeye geri göndermekte ısrar etmektedir” denildi.
CDK-F, “Fransa, kendisini sınır dışı ederek sadece İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 3. Maddesini değil, aynı zamanda Cenevre Sözleşmesi'nde yer alan ve bir kişinin işkence, zulüm veya insanlık dışı muamele riski altında olacağı bir ülkeye geri gönderilmesini yasaklayan geri göndermeme ilkesini de ihlal etmiş olacaktır” diye ekledi.
Gözaltı ve sınırdışı kararını şiddetle kınayan CDK-F, Fransız makamlarını bu insanlık dışı karardan derhal geri dönmeye çağırdı.
Açıklamada, “İnsan hakları ülkesi Fransa, Ankara'nın Kürtleri ve özgürlük ve adalet için mücadele eden tüm siyasi aktivistleri kriminalize eden baskıcı politikalarının suç ortağı olmaktan vazgeçmelidir.” diye belirtildi.
İdris Kaplan'ın derhal serbest bırakılmasını ve sınır dışı edilmesine yönelik tüm işlemlerin durdurulmasını talep eden CDK-F, şöyle noktaladı: “Fransız kamuoyunu, insan hakları örgütlerini ve adalete inanan herkesi, siyasi bir mültecinin hayatını ve özgürlüğünü tehdit eden bu keyfi sınır dışı işlemine karşı harekete geçmeye çağırıyoruz. Fransa, baskıcı bir rejimle suç ortaklığı yapmak ile adalet ve insanlık ideallerine sadakat arasında bir seçim yapmalıdır.”