Fransız örgütlerden PKK için kampanya

Fransız sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler, Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) Avrupa Birliği’nin “terörist örgütler” listesinden çıkarılması için uzun süreli bir kampanya başlattı.

Kürdistan ile Dayanışma Kolektifi çatısı altında toplanan çok sayıda sivil toplum örgütü ve siyasi parti, uluslararası topluma sorumluluklarını üstlenmesi çağrısında bulundu.

“Kürt halkının direnişini hepimizi ilgilendiriyor, PKK’nin yasallaşması Kürt halkına borcumuzdur” diyen Fransız örgütler, bu kampanyayı çeşitli etkinliklerle uzun süre sürdürmeyi planlıyor.

PKK VAHŞETE KARŞI DİRENMEK İÇİN DOĞDU

PKK’nin listede yer almasının Kürt halkına hakaret olduğunu belirten Kolektif, Fransa ve Avrupa liderlerini hukuki sapmaya son vererek, Türk diktatörlük sistemine karşı sıkı ve somut cezalar uygulamaya çağırdı.

Kürdistan ile Dayanışma Kolektifi’nin açıklaması şöyle:

2002 Mayıs ayında, Avrupa Birliği, PKK’yi (Kürdistan isçi partisi), Avrupa’nın veya herhangi bir başka ülkenin çıkarlarına karşı hedeflenen eylemlere dair bir kanıt olmaksızın, Amerika Birleşik Devletleri’nin emri ile terör örgütü listesine kaydetti.

PKK, her zaman tek amacı 'Kürt halkının uluslararası hukukta tanımlandığı gibi kendi kaderini tayin hakkını reddetmek' olan Türk devletinin vahşetine direnmek için doğdu.

PKK’yi terör hareketi olarak fişlemek, tarihsel, insani ve jeopolitik bir gerçekliği dışlamak, aynı zamanda devlet terörü mağduru milyonlarca insanın özgürlük mücadelesini reddetmektir. Kürdistan İsçi Partisi, Kürt toplumunun tüm kategorilerinden geçerek ve bizimle aynı olan hümanist değerlere dayalı bir siyasi projeye sahip.

PKK’Yİ LİSTEYE ALMANIN SONUÇLARI…

Avrupa Konseyi ve NATO üyesi olan Türkiye, 1980’lerden bu yana yanıltıcı argümanı “terörle mücadele” adı altında Cenevre sözleşmesini ihlal etmektedir.

  • PKK’nin terör örgütleri listesinde yer alması, Kürdistan bölgelerinde, binlerce siyasi tutuklu, işkence, haksız yargılama, şehit kentler, tecavüzler, örtük katliamlar, faili meçhuller, yargısız infazlar, zorla kaçırılmalar, harap edilmiş miraslar, mülk gaspları, haksız savaşlar, bombardımanlar, istilalar, cihatçı barbarlıklar ve sürekli halkların göç zorunlukları anlamına geliyor.
  • PKK’nin terör örgütleri listesinde yer alması, lider Abdullah Öcalan’ın İmralı adasında 22 yıldır tecrit altında, hapsedilmesi anlamına geliyor.
  • PKK’nin terör örgütleri listesinde yer alması, Fransa ve Avrupa’da Kürt mültecilerine ve derneklerine kadar uzanan kriminalizasyon ve baskı politikaları anlamına geliyor.
  • Terör örgütleri listesinde yer alan PKK, 9 Ocak 2013’te Paris’in göbeğinde üç Kürt barış aktivisti, Sakine Cansız, Fidan Doğan (Rojbin) ve Leyla Saylemez’in infaz edilmesidir.
  • PKK’nin terör örgütleri listesinde yer alması, Türk devletine ve yöneticilerine mutlak cezasızlık tanıyarak, binlerce yıllık tarihi olan bir halka karşı kitlesel temizlik için olağanüstü kitle imha silahlarından oluşan cephanelik sunmaktır.

DAİŞ’E KARŞI KENDİLERİNİ CANLI KALKAN YAPTILAR

2014’ten bu yana, Erdoğan rejimi, Avrupa’ya ve tüm dünyaya Türkiye’nin uluslararası kanununlar in ve anlaşmaların üstünde olduğunu işaret etmeye devam ediyor. Soykırımcı ve işgalci politikalarını haklı çıkarmak için, sömürdüğü, dönüştürerek ve ihraç ettiği cihatçı paralı askerlere PKK’ye karşı olan savaşı kullanıyor.

Düne kadar, Fransa da dahil olmak üzere, uluslararası toplum, IŞİD’e karsı Kürt güçlerinin koşulsuz mücadelelerine yaslanmıştı. Büyük fedakârlıklar pahasına, PYD (Demokratik Birlik Partisi) ve PKK (Kürdistan İsçi Partisi) savaşçıları, dünyayı IŞİD çetelerinden kurtarmak için canlı kalkanlar olarak hizmet ettiler.

Türkiye geleneksel olarak tüm temel hakların ihlalini meşrulaştırmak için, devletin hem “otoritesini” hem de “birliğini” sorgulayan herhangi bir kişiyi veya yapıyı her zaman “terörist” olarak nitelendirmiştir. Diktatörlükten kaynaklanan bu siyasi kültür, diyaloga karşıtlık, çoğulculuk yasağı, barısın karşıtlığı ve savaşa taviz teşkil ediyor. Cenevre Sözleşmesi’nin imzacısı olan PKK, Kürt sorununun barışçıl bir şekilde, siyasi çözüm niteliğinde hiçbir zaman müzakere masasından geri çekilmedi.

PKK’NİN LİSTEDE OLMASI YASADIŞIDIR

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi düzenli olarak Türkiye’ye yaptırım uyguluyor. Fakat her yargılamada Ankara hükümeti özenle, seçilmiş yetkili, sendikacı, gazeteci, insan hakları aktivistine Avrupa Birliği’nin PKK’yi terör örgütü listesine almasından dolayı, “terör örgütü üyeliğinden” ceza veriyor. Binlerce insan, bu sistemin iki yüzlüğü ve aşılayıcı tavrıyla rehin alınmış durumda. Avrupa’da ve özelikle Fransız topraklarında yaşayan Kürt toplumuna zulmü mümkün kılan, aynı mekanizmadır.

Uluslararası topluluğun ikili oyununda, Kürt halkı siyasi anlaşmalara, ekonomik ve jeostratejik çıkarlara Türk diplomasisine kurban edilebilecek müttefiktir.

Bugün Fransa dahil olmak üzere Avrupa’ya üye olan ülkeler, Avrupa adaleti acısından kendilerini hukukun dışında konumlandırıyor: PKK’nin terör örgütleri listesine dahil edilmesi, Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın 15 Kasım 2018 tarihli T-316/14 Kararında belirtiği üzere yasadışıdır.

BATILI GÜÇLER ÇOK AĞIR SORUMLULUK TAŞIYOR

Batılı güçler, PKK’yi yasallaştırmama, Türkiye’ye yaptırım uygulamama konusundaki ısrarlarıyla, korkunç zulümleri ört pas etmekle çok ağır bir sorumluluk taşıyor.

Türkiye ve Kürtler üzerine olan Kalıcı Halk Mahkemesi’nin Mayıs 2018 tarihli Avrupa Parlamentosu’ndaki kararından da anlaşılacağı üzere: “Türk devleti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özelikle Güneydoğu Anadolu’da işlenen savaş suçları ve devlet suçlarından doğrudan sorumludur”.

Her devletin Cenevre Sözleşmelerini uygulamak, saygı göstermek, uygulatmak ve saygı göstertme yükümlülüğü karşısında, her devletin Türkiye’yi uluslararası hukuku uygulamasına, saygı göstermesine mecbur kılma görevi vardır.

PKK TEMEL MUHATAPTIR

Sayın Fransa ve Avrupa yöneticileri, size şu soruları yöneltiyoruz:

  • Eğer PKK bir terör örgütü ise, Fransa dahil uluslararası koalisyon güçlerinin IŞİD’e karşı olan savaşta PYD ve PKK’li Kürt güçlerinin yanında mücadele etmesi nasıl izah edilir?
  • Uluslararası alanda ‘terörizm’ teriminin tanınmış ve kabul edilmiş bir tanımı bulunmamakla birlikte, Birleşmiş Miletler bile bu konuda takılıp kalmışken; Avrupa Birliği PKK’yi terör örgütü olarak sınıflandırmak için hangi tanıma dayanıyor?
  • Öz savunmanın tanınmamasını ve terör eylemleri ile 30 milyonu aşkın insanı kapsayan bir özgürlük hareketinin meşru mücadelesi arasında hiçbir şekilde farklı değerlendirilme yapılmamasını nasıl acıkılabiliyorsunuz? Bu durumda hukuki bir sapma öngörmeli miyiz?
  • Hangi gerekçe ile Avrupa Birliği’nin Adalet Divanı’nın verdiği karara uymuyorsunuz? PKK’nin terör örgütleri listesinde kalması için ileri sürülen argümanlar yersizdir.

Sayın Fransa ve Avrupa liderleri, çok acık bir şekilde yatıştırma politikalarınızı durdurmanızı, on yıllardır süren adaletsizlik, zülüm ve acılara son vermenizi ve Kürt dinamiğinin göz önünde bulundurmanızı talep ediyoruz. PKK sorunu, Suriye, Türkiye, Irak ve İran’ı da kapsıyor; gericilik ve despotizm karşısında, Yakın ve Orta Doğu’da barış ve istikrara geri dönüş için, PKK temel muhataptır.

Avrupa topluluğun liderleri, sizden daha fazla gecikmeden, sorumluluklarınızı üstlenmenizi, Türk diktatörlük rejimine karşı sıkı ve somut cezalar uygulamanızı ve PKK’yi terör örgütü listesinden çıkarmanızı talep ediyoruz.

Özgürlük hareketi PKK, 19 yıldır bu kara listede yer alıyor.

‘PKK-Terörist’ etiketi, Kürt halkının yüzüne edilmiş bir hakarettir.

Barış içinde yaşama hakkı gibi, PKK’nin de yasalaşmasını Kürt halkına borçluyuz.”

KAMPANYA YÜRÜTÜCÜLERİ

Marsilya Demokratik Kürt Toplum Merkezi (CDK-M)- İnsan Hakları Ligi (LDH) Marsilya – Dünya Kadınlar Yürüyüşü (MMF) 13 Paca -  Irkçılığa karşı ve Halkların Dostluk Hareketi (MRAP) 13 – Barış Hareketi 13 – Yeni Antikaptilist Parti (NPA) 13 – Fransız Komünist Parti (PCF) 13 – Sol Parti 13 – Dayanışma ve Özgürlük Provence – İl Birliği CGT.