Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen Dünya Gençlik Konferansı'nın 3. gününde bir araya gelen genç kadınlar Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğüne ilişkin bir mesaj yayımladı.

Mesajda şunlar belirtildi:

"Bugün, dünyanın dört bir yanından gelen genç kadınlar olarak ilk Dünya Gençlik Konferansı'nda bir araya geldik. Burada, Kürt Özgürlük Hareketi'nin lideri Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için duruyoruz. Dünyada özgürlük ve barış arayışı içindeyiz. Patriyarka, kapitalizm ve baskılardan arınmış bir dünya için mücadele ediyoruz.

Özgürlüğümüze giden yolu Abdullah Öcalan döşemiştir. Kadınların özgürlüğü, ekoloji ve demokrasiye dayalı bir dünya düzeni öneren Demokratik Konfederalizm'in yeni paradigmasını Abdullah Öcalan sunmuştur. Abdullah Öcalan sadece Kürt sorununa bir çözüm önermekle kalmamış; fikirleriyle Ortadoğu'daki devam eden çatışmalar için ve son olarak demokratik bir dünya yaratmak için bir çözüm bulmuştur.

Üçüncü Dünya Savaşı sırasında, yaşadığımız kaotik ve çatışmalı zamanlarda, Abdullah Öcalan bizlere bir umut kıvılcımı sunmuştur. Mevcut dünya düzenini tersine çevirme ve gerçekten ahlaki-politik toplumların demokratik modernitede yerlerini alabilecekleri bir dünya kurma potansiyeline sahiptir.

Bugün görevimiz, topluma ahlaki-politik değerleri geri getirmek ve Abdullah Öcalan'ın önerdiği gibi toplumda alternatif eğitimde lider rol üstlenmektir.

Abdullah Öcalan bize görevimizi ve misyonumuzu yerine getirme ve özgürlüğü bulma yolunu açmıştır. Jineoloji, yani kadın ve yaşam bilimini öneren odur. Her saat ve her dakika içindeki baskın erkek ile mücadele eder. Attığı her adımda kadınların özgürlüğü için çabalar. Bu paradigma içinde özellikle genç kadınlar öncü bir rol oynar.

'FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAĞLAMALIYIZ'

Biz genç kadınlar, NATO ve diğer uluslararası güçlerin Abdullah Öcalan'a uyguladığı ağır izolasyona karşı durmak ve Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünü sağlamakla yükümlüyüz.

Abdullah Öcalan şimdi 25 yıldır insanlık dışı izolasyon ve işkence sistemine mahkum edilmiş durumda. İşgalci Türk devleti ve uluslararası güçler, hain olarak tanımladıkları yerel ortaklarının yardımıyla, bu izolasyon işkencesini normalleştirmeye çalışıyor. Abdullah Öcalan'ın tutuklandığı uluslararası komplonun başlangıcından bugüne kadar izolasyon işkencesi daha örgütlü ve sistematik hale geldi. Uluslararası güçlerin komplosu, tarihte hiçbir yerde görülmemiş bir şekilde Abdullah Öcalan'ın dünya ile tüm bağlantılarını kesmeye çalışıyor. 2011'den beri avukatlarla, 2015'te Kürt halkına karşı soykırım saldırıları başladığında aileler ve heyetlerle yapılan görüşmeler yasaklandı. Dünyada hiçbir mahkuma uygulanmayan kısıtlamalar ve keyfi uygulamalar, Abdullah Öcalan'a uygulanıyor. Keyfi disiplin cezaları ve ziyaret yasakları uzatılıyor, görüşme talepleri keyfi olarak reddediliyor. AKP-MHP faşist yönetiminin süreciyle, İmralı'da yasa dışı ve ahlak dışı bir izolasyon ve işkence rejimi kuruldu ve önce Kurdistan'a sonra tüm Türkiye'ye yayıldı.

İŞKENCENİN EN BÜYÜK ORTAĞI AVRUPA DEVLETLERİ VE KURUMLARIDIR

Bu işkencenin en büyük ortakları Avrupa devletleri ve kurumlarıdır. Demokrasi ve insan haklarının savunucuları olan Avrupa devletleri, özellikle İmralı'da olmak üzere, Kurdistan ve Türkiye'nin tüm hapishanelerinde AKP-MHP faşizminin tüm uygulamalarını sessizce onaylıyor ve her şekilde en üst düzeyde işbirliklerini sürdürüyor.

Türk devletinin Abdullah Öcalan üzerinde uyguladığı mevcut izolasyona hiçbir koşulda sessiz kalmayacağız. İzolasyonun derhal kaldırılmasını ve Abdullah Öcalan'ın derhal fiziki özgürlüğünü talep ediyoruz! Burada birlikte dursak da Abdullah Öcalan için dünya çapında mücadelemize devam edeceğiz. Paris'ten Filipinler'e, Kolombiya'dan Sicilya'ya, Mali'den Hindistan'a. Dünyanın dört bir yanından genç kadınlar olarak, Abdullah Öcalan'ın hapisliğine son vermek için gücümüzü birleştirdik! Özgürlüğümüz ve Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için mücadelemizde hiçbir bedeli göze almaktan çekinmeyeceğiz!

JİN JİYAN AZADİ! SERBIXWE AZADİ!
Abdullah Öcalan'a fiziki özgürlük!"