Türk devleti ve KDP'nin işbirliğiyle Kurdistan'da sürdürülen savaşa tepkiler sürüyor. Hozan Diyar, KDP'nin ihanet çizgisinde olduğuna dikkat çekerek “tutum alma” çağrısında bulundu. 

Özellikle Başûr halkına seslenen Hozan Diyar, tarihi bir dönemden geçildiğine dikkat çekerek, “Öyle bir tehlike ki, geçen yüzyılda olduğu gibi halkımızın düşmanları, halkımızın kaderiyle oynamak, bizi kendi köleleri yapmak, Kurdistan’ı parçalamak; kendileri de efendiler gibi bizim üzerimizde yaşatmak istiyorlar” diye belirtti.

‘SALDIRILARA KARŞI HERKES TUTUM GÖSTERMELİ’

Saldırılara dair tehlike uyarısında da bulunan Hozan Diyar, “Ben de bir yurtsever, Kürt halkının bir sanatçısı olarak büyük bir tehlike görüyorum ve bu tehlikeye dikkat çekmek istiyorum. Biz sanatçıyız; sanatımızla halkımızın karşısına çıkmak istiyoruz ancak Kurdistan’daki siyasi durumlar;Türk devletinin işbirlikçileriyle Kurdistan’da sürdürdüğü uygulamalar, vicdanlı her yurtseverin, her sanatçının, aydının; her vicdanlı insanın bu durum karşısında tutumunu göstermesini, görevlerini yerine getirmesini zorunlu kılıyor” dedi.

‘KURDİSTAN’IN KAZANIMLARINI YOK ETMEK İSTİYORLAR’

“Türk devleti Başûrê Kurdistan’da ordusuyla, MİT’iyle, ajanlarıyla Kürt halkının kökünü kazımak ve Kurdistan’ın her tarafında bütün kazanımlarını yok etmek istiyor” diyen Hozan Dersim, şunları kaydetti:

“Bu Türk devletinin yüz yıllık başlıca amacıdır. Düşmanımızı iyi tanıyoruz, bütün kardeşlerimiz de bu hunhar düşmanı iyi tanımalı.Türk devleti onlarca askeri karargah kurarak Başûrê Kurdistan’ı işgal etmiştir. Başûrê Kurdistan, Türkdevletinin bir eyaleti haline gelmiş. Kültürüyle, ordusuyla, ajanıyla, MİT’iyle büyük bir hareketlilik içerisindedir. Bu biz Kürt halkı açısından bir utançtır. Saddam ordusunun zulmü altında binlerce şehidin kanıyla özgürleştirilen Başûrê Kurdistan toprakları, maalesef bir pasta gibi Türk devletinin ordusunun ayakları altına seriliyor. Bu bizim için büyük bir utançtır.”

‘KDP İHANET ÇİZGİSİNDEN VAZGEÇMELİ’

KDP’nin Kürt düşmanlarıyla ortaklık ettiğine işaret eden Hozan Diyar, hedeflenenin Kurdistan Özgürlük Gerillası olduğuna dikkat çekti.  Hozan Diyar, şunları ifade etti:

“Bu ihanet çizgisinden vazgeçmeli. Başka bir isimle ifadelendirmek isterdim ancak ihanet ihanettir. Başka bir isimlendirme de yapılamıyor. Kurdistan sanatçıları, özellikle Başûr sanatçıları, aydınları, özellikle de Kurdistan peşmergeleri; Kurdistan topraklarında yürütülen ihanet çizgisi, sizin adınızla yürütülüyor. Buna izin vermemelisiniz. İhaneti durdurabiliriz. Darbe vurmak istedikleri, Kurdistan Özgürlük Gerillalarıdır. Onlar sadece bir parçanın gerillaları değil, her dört parça Kurdistan’ın özgürlüğü için mücadele eden gerillalardır.

‘BU İHANETİ DURDURABİLİRİZ’

Atasözü ile ifade edersek, ‘Ew fîrawin bin hûn paşîv in’ (onlar öğlen yemeği ise siz akşam yemeğisiniz) düşman için. Bu, Kürt halkının düşmanlarının rutinidir ve tarihte hep bunu uygulamışlardır. Tekrar bu gaflete düşmemeliyiz. Bu gaflet uykusundan uyanmalıyız. Bu ihaneti durdurabiliriz.

Erdoğan ile Saddam arasında ne fark var? Hakan Fidan ile Helepce’yi kimyasalla bombalayan Kimyasal Ali arasında ne fark var? Onları samimi bir şekilde kucaklamayla karşılayan KDP yetkilileri düşünmeli. Bu ayıbınız gerilla annelerini, bütün Kurdistan annelerini yaralıyor. Bu ayıptır!

Kurdistan Özgürlük Gerillalarına destek vermiyorsalar bile bu ajanlığa, Türk devletine, Türk ordusuna izin vermemeliler.Onlar halkımızın kaderiyle oynuyor. Kurdistan Özgürlük Gerillaları, biz dünya alem içerisinde onurlu bir şekilde yaşayalım diye kendilerini feda ediyor. Onlar kardeşimizdir, kuzenimiz, kız kardeşlerimizdir. Siz nasıl kepçelerle, dozerlerle alan açıp yol verebiliyorsunuz, lojistik destek sağlayabiliyorsunuz Türk devletine ki gelip gözümüzün önünde halkımızı katletsinler? Bu kabul edilemez. Biz bunu kabul etmiyoruz. İşte bunun adı ihanettir.

Bu savaş, Kürt halkı ile Kürt düşmanları arasındadır. Gerilla ile Türk devletinin savaşıdır. Bunun orta yolu yoktur. Bunu ‘birakujî’ olarak adlandırmak direkt veya dolaylı olarak ihanete ortaklık etmek demektir.”

Hozan Diyar, son olarak şu çağrıda bulundu: Yurtsever bir sanatçı olarak her sanatçı, her aydına sesleniyorum; sesinizi yükseltin. Biz ancak yurtsever, Kurdevari bir tutumla bu tarihi ihaneti durdurabiliriz, sınırlayabilir, etkisizleştirebiliriz. Kaderimizle kimsenin oynamasına izin vermeyelim. Bu gücümüz vardır. İhanetin önüne geçebiliriz. Kahrolsun ihanetçilik! Yaşasın Kurdistan! Yaşasın onurlu ve direnişçi Kürtler!”