İngiltere’nin başkenti Londra’da Jiyan Kadın Meclisi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü etkinlikleri kapsamında Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nde “Kadına Karşı Şiddete Hayır” adlı bir panel düzenledi.

Çok sayıda kişinin katıldığı panele, DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu ile HDP eski Milletvekili Serpil Kemalbay konuşmacı olarak katıldı. 

Kürt Kadın Hareketinden Songül Elbistan’ın moderatörlüğünü yaptığı panelde, kadın hakları mücadelesinin önemi,  Kürdistan ve Türkiye’deki siyasi süreçler ile kadınların direniş hareketleri konuşuldu.

Panelde ilk sözü alan DEM Milletvekili Kezban Konukçu,  ‘Jin, Jiyan, Azadî’ye Yasak Getiren Zihniyetle Mücadele’ başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. 

Konuşmasına Diyarbakır Valiliği’nin “Jin, Jiyan, Azadî” sloganına yasak getirmesini kınayarak başlayan Kezban Konukçu,  Kürt kadın mücadelesinin dünya çapında bir perspektif oluşturduğunu ve Kürdistan kadınlarının mücadelesinin örnek teşkil etmeye devam ettiğinin altını çizdi. 

Kezban Konukçu, Türkiye’deki mevcut kaotik süreci değerlendirerek, 7 Haziran seçimlerinden bu yana iktidarın meşruiyet kaybettiğini ve buna rağmen faşizan politikalarını sürdürdüğüne dikkat çekti. Kürt halkının haklarını savunan bir anlayışla ortak aday stratejileri geliştirdiklerini ifade eden Kezban Konukçu, devletin kayyum politikalarıyla bu durumu bastırmaya çalıştığını belirtti.

Milletvekili Kezban Konukçu sözlerini şöyle sürdürdü: “Dersim’deki direnişten Esenyurt’a kadar, iktidarın mesajı nettir: Demokratik zeminleri yok etmek. Ancak bizler dayanışma ve birliktelikle bu süreci tersine çevirebiliriz. Kadınlar üzerindeki baskılar her geçen gün artıyor ama kadınlar dimdik ayakta duruyor. Yarınlarımızı bu mücadeleyle kazanacağız” dedi. 

SERPİL KEMALBAY: KADINA ŞİDDET İKTİDAR SORUNUDUR

HDP eski Milletvekili Serpil Kemalbay ise, konuşmasına “Jin, Jiyan, Azadî” diyerek başladı. Kayyum atamalarıyla Kürt halkının seçme ve seçilme hakkının gasp edilmesine tepki gösteren Serpil Kemalbay, kadın direnişini selamladı.

Kadına yönelik şiddeti bir cehalet sorunu değil, iktidarların sistematik bir politikası olarak değerlendiren Serpil Kemalbay , “Kadına yönelik şiddet, iktidarların halkları sindirmek için kullandığı bir araçtır. Kadınların emeği, bedeni tarih boyunca sömürüldü. Kürt özgürlük mücadelesi, bu düzeni değiştiren paradigmayı hayata geçirmiştir. Özellikle Rojava’daki kadınların direnişi, bu paradigmanın somut örneğidir” diye kaydetti. 

Serpil Kemalbay, küresel ölçekte kadın düşmanlığının arttığını ve bunun İran’da Jîna Emînî’nin ölümünde açıkça görüldüğünü belirtti. Son olarak, kadınların öz savunmalarını geliştirmesi gerektiğini vurgulayarak, Maya Angelou’nun “Bir kadın sesini yükselttiğinde, bunu planlamamış olsa bile tüm kadınlar için yükselir” sözleri ile konuşmasını sonlandırdı. 

Son bölümde yapılan tartışmalarda ise, kadınların dayanışma zeminlerini güçlendirmesi gerektiği vurgulandı. Kadına karşı şiddetin bireysel değil toplumsal bir sorun olduğu ifade edilerek, mücadelede örgütlülüğün önemi bir kez daha altı çizildi.

Kadınların emeği üzerindeki tahakküme dikkat çekilen konuşmalarda, devletin bu tahakkümü aileyi ve kadını kutsayarak meşrulaştırdığına dikkat çekildi. 

Panel “Jin Jiyan Azadî” sloganı ile sona erdi.