Kassel Bölge Valisi Walter Lübcke'nin 2 Haziran 2019 günü katledilmesi Almanya’yı sarsmış, Neonazi tehlikesi bir kez daha gündeme gelmişti. Cinayetin ardından polis Neonazi gruplara baskılar yapmış, gözaltına alınıp tutuklanan katil Stephan Ernst ise 2021 yılında müebbet hapse çarpıtılmıştı. 2015 yılında 1,5 milyon civarında göçmene kapılarını açan dönemin Alman hükümetinin “mültecilere açık kapı siyasetini” sıkı bir biçimde destekleyen ve sorumlu olduğu bölgede mültecilerle yakından ilgilendiği için vali Lübcke, uzun yıllar Neonaziler tarafından ölümle tehdit ediliyordu.
OĞLU DEVLET BİRİMLERİNİ SUÇLADI
Cinayetin ardından yaklaşık 3,5 yıl sonra ilk kez konuşan Walter Lübcke’nin oğlu Christoph Lübcke ise babasının ölümünden dolayı devlet birimlerini suçladı. T-Online haber sitesine konuşan Lübcke, devlete bağlı güvenlik birimlerinin sağcı teröre yönelik yeterli tedbir almadığına dikkat çekti.
Güvenlik birimlerinin babasını yeteri kadar koruyamadığını ifade eden Christoph Lübcke, “Yüzde yüz diyemem ama şayet yeterli tedbirler alınsaydı babam hala yaşıyor olabilirdi. Ancak daha önce islami terör kadar sağcı terör ciddiye alınmıyordu, devletin sağ gözü kapalıydı” dedi.
MAHKEME NEDEN TEK BİR KİŞİ ÜZERİNDE DURDU?
Aşırı sağcı/popülist parti AfD’nin babasını hedef alan açıklamalarının paylaşıldığı sitelerde birçok kez “Artık bunun işini halledin” şeklinde yorumların yapıldığını hatırlatan Lübcke, “Bu linç kampanyası cinayete davetiye anlamına geliyordu, fakat buna rağmen tedbirler alınmadı. Üstelik tehdit ve hedef gösterme paylaşımlarına dönük de hiç soruşturma yürütülmedi” diye konuştu.
Babasını katleden kişinin yalnız olmadığına dair düşünceye sahip olduklarını ifade eden vali Lübcke’nin oğlu Christoph Lübcke, devamla yargılama sürecine ilişkin de şu eleştirileri yöneltti: “Ailemize göre katil silahını ateşlediğinde o an olay yerinde olan ve mahkemenin ceza vermediği görgü tanığı babamı oyalamak için oradaydı. Ancak buna rağmen yargılamada bu iz takip edilmedi ve mahkeme tek fail teorisinde ısrar etti. Aile olarak halen bunu anlamış değiliz.”
Vali Lübcke’yi katleden Neonazi Stephan Ernst ise 1993 yılında bir mülteci yurduna bombalı saldırı düzenlemekten yargılanmış ve birçok suça bulaşmıştı. Fakat buna rağmen güvenlik birimlerinin takibi aldığında değildi, üstelik daha sonra yasaklanan ve birçok üyesi gözaltına alınan “Combat 18” isimli Neonazi hücresiyle de bağlantı halindeydi.
NSU’YLA BAĞLANTILI İSTİHBARATÇI BÜROSUNDA ÇALIŞIYORDU
Kassel’de 6 Nisan 2006’da Türkiyeli göçmen esnaf Halit Yozgat’ın öldürülmesi Nazi hücresi Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü'nün (NSU) ilk cinayetiydi. NSU’nun cinayetler serisi 2010 yılına kadar sürdü. Toplamda 9 Türk, Kürt ve Yunan esnafı öldüren Nazi hücresi ancak 2011 yılının Kasım ayında deşifre edildi.
NSU’ye yönelik soruşturmalarında açığa çıkmayan en önemli ayrıntı Yozgat’ın öldürülmesi sırasında ülkenin iç istihbarat kurumu Anayasa Koruma Teşkilatı çalışanı Andreas Temme’nin neden olay yerinde olmasıydı. Temme, cinayetin gerçekleştiği anda Yozgat’ın işlettiği internet kafede sadece müşteri olduğunu ve hiçbir şey duymadığını iddia ederken, Kassel’in bağlı olduğu Hessen Eyaleti İçişleri Bakanlığı ise NSU dosyalarına 120 yıl boyunca erişim yasağı getirdi.
Hiçbir soruşturma tabi tutulmayan istihbaratçı Temme, yıllar sonra 2 Haziran günü işlenen Kassel Bölge Valisi Walter Lübcke cinayetinde de gündeme geldi. Anayasa Koruma Teşkilatı’ndaki görevinden alındıktan sonra valiliğe memur olan Temme, Lübcke katledildiği sırada bürosunda görevliydi. Eski istihbaratçı Temme’nin cinayeti işleyen Stephan Ernst ile bağlantıları olduğu birçok kez gündeme geldi, fakat devlet birimleri bu ayrıntının üstüne gitmedi.