Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi (KCDK-E) Eş Başkanlık Divanı, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için düzenlenecek eylemlere ilişkin yazılı açıklamada bulundu.

Açıklamaya göre, Öcalan’ın özgürlüğü için 6 Kasım günü Strasbourg’da 'Öcalan'ın özgürlüğü özgürlüğümüzdür' şiarıyla merkezi bir eylem düzenlenecek. KCDK-E, tüm halklara eyleme destek verme çağrısında bulundu.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Hukuksuz bir şekilde 20 yıldır İmralı tecrit adasında rehin tutulan Öcalan irademizdir, özgürlüğü özgürlüğümüzdür.

Rêber Öcalan’a uygulanan ağır tecrit, hukuk sistemini tamamen hiçe sayan, Kürt halkını ve onun özgürlük mücadelesini kırarak teslim almayı hedeflemektedir.

BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ BİR TECRİT UYGULANIYOR

Halkların, inançların ortak özgür ve eşit yaşam modeli olan demokratik ulus paradigmasının mimarı Kürt halk önderi Öcalan, 20 yıldır eşi benzeri görülmemiş bir tecrit ve izolasyonla karşı karşıyadır.

20 yıl önce geliştirilen uluslararası komplo ile Kürdistan özgürlük mücadelesi ve Ortadoğu’da halkların ve inançların umudu olarak büyüyen demokrasi mücadelesinin tasfiyesi hedeflenmiştir. Kürt halk önderi sayın Öcalan’ın sergilediği direniş etrafında bir çember olmuş yurtsever halkımız ve dostlarımızın direnişi bu komployu boşa çıkarmıştır. Demokratik ulus paradigması Kürdistan, Ortadoğu ve dünyada ki farklı kimlik ve inançların umudu olarak büyümektedir.

KADIN ÖZGÜRLÜKÇÜ PARADİGMA ERDOĞAN’I KORKUTUYOR

Rojava’da pratikleşen fakat bugün tüm dünyada tartışılan ve ilgi gören kadın özgürlükçü ve eşitlikçi paradigma diktatör Erdoğan ve işbirlikçileri korkutmaktadır. Savaş, katliam, acı ve yoksulluktan başka hiçbir şey vaat etmeyen tekçi ulus devlet sistemleri bu nedenle Rêber Apo’ya ve düşüncelerine savaş açmıştır. Türkiye ve Ortadoğu’da demokrasiyi, eşitliği ve özgürlüğü önerdiği ve geliştirdiği için İmralı tecrit adasında sayın Öcalan’a ağır biz izolasyon uygulanmaktadır.  Aslında bu tecrit Kürdistan haklarına, Türkiye ve Ortadoğu’da demokrasi isteyen herkese karşı geliştirilmiş ve uygulanan uluslararası bir konsepttir. Bu nedenle Öcalan İmralı’da ağır bir tecrit altında tutulmakta ve Kürdistan haklarına katliam politikaları uygulanmaktadır.

Bu tecritti sadece Türk devletinin uygulamadığını biliyoruz. Uluslararası güçler ve kurumların bu konudaki tavırları, sessizlikleri AKP-MHP faşist hükûmetine güç vermektedir. Son olarak AİHM’in aldığı hukuku siyasallaştıran kararı Türk devletin kirli savaş politikalarına güç ve cesaret vermektedir.

Türkiye’de k i barışın tesisini sağlamak yerine Türk devletinin tecrit uygulamasına göz yummak savaşı dayatmaktır.

Bu tecrit ve izolasyon Kürdistan haklarına ve tüm demokrasi güçlerine karşı savaş ve baskı ve ekonomik olarak kat kat yansımaktadır. Türk devletinin içine girdiği derin ekonomik kriz ve bunalım tamamen bununla bağlantılıdır.  Faşist Türk devleti ekonomik krizi, faşist baskı ve saldırılarını daha da ağırlaştırarak tecrit politikasını sayın Öcalan üzerinden, tüm Kürdistan’a ve bölgeye yaymaktadır. Kobane’ye yapılan saldırıların esas nedeni tecrit politikasında ve savaşta ısrardandır.

ÇAĞRI

AKP-MHP’nin soykırımcı ve savaş konseptini, İmralı tecridini kırmak ve Rêber Apo’nun özgürlüğünü sağlamak için mücadeleyi yükseltmek bir zorunluk olmaktadır.

KCDK-E olarak Avrupa’da yaşayan tüm parçalardaki Kürdistanlılara, Türkiyeli demokrat ve sosyalistlere, aydın, akademisyen, Asuri-Suryani, Ermeni, Laz, Çerkes, kadın, gençlik, Alevi, Ezidi, Hristiyan, Müslüman ve Avrupalı demokrat, ilerici herkese çağrımız 6 Kasım saat 10.00’da AHİM, CPT ve Avrupa konseyin önünde yapacağımız “Terciti Kıralım Rêber Apo’yu Özgürleştirelim” eyleme katılmaya çağırıyoruz.’’