Avrupa Kürdistanlı Demokratik Toplumlar Kongresi (KCDK-E), Suriye'de Alevilere yönelik gerçekleştirilen saldırı ve katliamlara karşı yazılı açıklama yaptı.

‘DEMOKRATİK ULUS EN GÜÇLÜ ALTERNATİF’

Açıklama şöyle:

“Türk devletinin Maraş, Roboskî, Madımak ve gerçekleştirdiği daha yüzlerce katliamlarının benzerleri Suriye’de halklara karşı planlanmaktadır. Türk devletinin provokasyonları ile DAİŞ artıkları SMO ve Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) Alevilerin üzerine sürülerek katliam gerçekleştirmektedir.

Suriye’de yönetimi elinde bulunduran HTŞ yönetimi, SMO adlı DAİŞ çeteleri, Türk devleti desteğiyle muhalif olan ne varsa hedefe koymaktadır. Türk devletinin eli kanlı Bakanı Hakan Fidan Suriye’ye yaptığı ziyaretlerde başta Kuzey Doğu Suriye olmak üzere çeşitli inançları, kadınları ve Kürt halkını hedef göstererek büyük provokasyonlar ve katliamların önünü açmak istemektedir.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin inşa ettiği kadın özgürlükçü demokratik ulus sistemi tüm baskı ve engellemelere rağmen uzun bir süredir halkların sempatisini kazanarak sürmeye devam etmektedir. 

AKP-MHP faşist iktidarının katliamcı ve işgalci saldırıları halkların ortak yaşam modelini engelleme, Ortadoğu ve Türkiye coğrafyasına bu düşüncelerin yayılmasını engellemek için SMO denen DAİŞ artıklarıyla provokasyonlarını sürdürmektedir. 

Demokratik ulus sisteminin alternatif model olarak tüm Suriye’de özgürlükçü bir yaşam isteyen güçleri etrafında toplaması ve destek alması engellenmek istenmektedir. Farklılıkların ortak yaşam modeli olan kadın özgürlükçü, ekolojik, demokratik ulus Suriye’de en güçlü alternatif olarak durmaktadır.

‘İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENMEKTE’

HTŞ güdümündeki güçlerin hakim olduğu birçok yerde, Türk devleti DAİŞ çeteleriyle Alevilere yönelik katliamlar gerçekleştirmeye başlamış bulunmaktadırlar. Çeteler dünyanın gözü önünde Aleviler dönük katliam gerçekleştirerek insanlık suçu işlemekte ve dünya bunu izlemektedir. Türk devletine bağlı çeteler ile birlikte Tartus, Lazkiye, Hama ve Humus başta olmak üzere birçok yerde Alevi katliamı gerçekleştirmeye başladılar.

Alevilere yönelik bu saldırılar Alevilerin kültürlerine, tarihlerine, inançlarına ve varoluşlarına karşı bir saldırı noktasındadır. Önü alınmazsa diğer inançlara karşı da bu tehlikenin gelişeceği ve başta kadınlar olmak üzere tüm toplumsal kesimlere yöneleceği kesindir. Bu nedenle aynı zamanda Kobanê hedeflenmektedir.

‘CİDDİ SOYKIRIM TEHLİKESİ VAR’

Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi gibi uluslararası güçler sürece müdahil olmak ve BM’nin yaptırım gücünü kullanmak yerine olan biteni seyretmekle yetinmektedirler. İnanç özgürlüğü başta olmak üzere halkların ortak yaşamı garanti altına alınmazsa halklar ve inançları ciddi şekilde soykırım tehlikesi beklemektedir. 

KCDK-E olarak bu vesilesiyle Maraş ve Roboskî Katliamı'nı kınıyor, şehit düşenleri saygıyla anıyoruz. Tüm halkımızı, dostlarımızı ve ilerici insanlığı, AKP-MHP faşist ve DAİŞ çetelerinin inançlara, farklı uluslardan halklara karşı Suriye’de sürdürdükleri kıyım, halklarımıza karşı geliştirilen topyekun saldırılara karşı, topyekün direnişi ve mücadeleyi yükseltmeye ve düzenlenecek protesto eylemlerine aktif katılmaya çağırıyoruz.”