KCDK-E yaptığı yazılı açıklamada, “İnsanlık tarihi boyunca yaşanan savaşlar insan hayatını tehdit eden, doğayı yok eden, milyonlarca insanı barınaksız, yaralı, aç ve sefil bırakan felaketlere yol açmıştır. Günümüzde de egemen güçler savaşlar yoluyla insan yaşamı üzerinde bir tehdit olmaya devam etmektedir” diye belirtti.

Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı:

“Silah tekelleri insan kanı döken tüm savaş araçları ve kimyasal silahlarını despotik ve ırkçı rejimlere sattığı gibi bölgemizde de Türk devletinin Kürt ve diğer halklara karşı sürdürdüğü soykırımcı kirli savaşa destek oluyorlar.

100 yıldır Türkiye coğrafyasını kana bulamış, halkları ve inançları inkâr ve asimilasyona uğratmış faşist Türk devleti halkların ortak yaşamı ve barışı önündeki tek engel olmayı sürdürüyor. Egemen devletlerin bu sessizliği ve desteğinden cesaret alan diktatör Erdoğan işgalci emelleri uğruna bölgede daha büyük savaşları kışkırtmakta, doğayı tahrip etmekte, çocuk ve kadın ayırt etmeden sivilleri acımasızca katletmektedir.

Erdoğan ve faşist rejimi Kürt halkının yaşadığı coğrafyada kendi kedisini yönetmesini "Benim için güvenlik tehdididir" diyerek yayılmacı emellerine zemin yaparak, Ortadoğu ve Kürdistan'da her türlü yağma, talan ve vahşeti aralıksız devam etmektedir.

Diktatör Erdoğan bölge ve dünya barışı için bir tehdittir. Bu tehdit bölgeyi istikrarsızlığa sürüklemektedir. Tüm bu gerçekliğe rağmen Avrupa devletlerinin sessizliği ve ikircikli yaklaşımı Türkiye'nin bölgede yayılmacı emellerine hizmet vermektedir.

Bu nedenle savaşa karşı olmak demokrasiyi savunmak ve ezilen halkların haklı taleplerini sahiplenmek hepimizin ortak görevidir. 

Kürtler bölgesinde gericiliğe ve sömürgeciliğe karşı verdikleri mücadeleleriyle ve önerdikleri kadın özgürlükçü, ekolojik ve ortak ve demokratik yasam projesiyle hem bölgenin hem de dünya barış mücadelesinin önemli bir parçasıdır.

Bunu en iyi şekilde barbar DAİŞ çetelerine karşı mücadelede ortaya koymuşlar ve insanlık onurunu korumuşlardır.

DAİŞ barbarlığına karşı kahramanca mücadele vermiş Kürt kadınları ve gençlerine karşı sürdürdüğü kirli savaşı kazanamayan Erdoğan bugün yoğunca kimyasal kullanarak intikam almak istemektedir.

Dünya barışının sağlanması ekolojik yıkımların ve katliamların önüne geçilmesi için 1 Eylül'de savaşa hayır, tüm dünya için barış talebimizi yineliyoruz.

Son olarak Erdoğan'ın kirli savaş, kullandığı kimyasallar ve işgal harekâtına karşı Rojava devrimine sahip çıkmaya çağırıyoruz.

Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan önerdiği yeni özgür yaşam fikriyle hep kalıcı ve onurlu bir barışı hep savundu.

Dünya Barış günü vesilesiyle 'Öcalan'la özgürlük Kürdistan'a barış' şiarımıza sizin de destek vermenizi istiyoruz.

KCDK-E olarak başta Kürt halkı olmak üzere herkesi barış günü vesilesiyle gerçekleştirilecek tüm etkinliklerde aktif katılım göstererek yer almaya çağırıyoruz.”