KCDK-E Eşbaşkanlık Divanı, 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde Türk devletine karşı alanlara çağırdı.

Yazılı açıklama yapan KCDK-E Eşbaşkanlık Divanı, "Savaşsız bir dünyaa yaşamak, özgür olmak ve barış içinde yaşamak tüm dünya halkları gibi Kürt halkının en temel hakkıdır. Birleşmiş Milletler Örgütünün Kuruluş Antlaşması ve temel belgelerine göre de uluslararası toplumun temel amaç ve görevi; dünyada ve toplumlar arasında barış ve güvenliğin sağlanmasıdır" denildi.

'ULUSLARARASI KURUMLARDAN CESARET ALIYOR'

"Ne yazık ki bu görevi üzerine misyon etmiş BM ve tüm diğer uluslararası kuruluşların gözü önünde Kürdistan’da soykırımcı Türk devleti tarafından vahşet uygulanmaktadır" vurgusunda bulunulan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Uluslararası kurumların ve dünyanın gözleri önünde AKP-MHP faşist hükümeti Şengal ve Rojava’da hastaneleri bombaladı. On insan katledildi, onlarca insan da yaralandı. Türk devleti Avrupa, BM, NATO’nun sessizliğinden cesaret alarak uluslararası kuralları ve hukuku ayaklar altına alarak hastaneleri bombalıyorlar.

Soykırımcı Türk devleti, son aylarda sürdürdüğü işgal saldırılarında yaşlı, kadın, çocuk demeden tüm Kürt halkını açık hedeflemekte ve katliam gerçekleştirmektedir. Kürdistan halkları yerinden göçertilmekte, saldırılarda her türlü yöntem ve kimyasal silah kullanılmakta, Kürdistan’ın doğası, canlıları, tarihi dokusu ve toplumu yok edilmek istenmektedir.

 'TÜRK DEVLETİ ORTAK YAŞAMIN ÖNÜNDEKİ ENGELDİR'

Ortadoğu ve Kürdistan coğrafyasında Türk devletinin sürdürdüğü soykırımcı kirli savaş tüm insanlığın gözü önünde yürütülüyor. 100 yıldır Türkiye coğrafyasını kana bulamış, halkları ve inançları inkâr ve asimilasyona uğratmış faşist devlet özgürlüklerin önünde engel olmayı sürdürüyor.
Faşist diktatör Erdoğan, başta AKP-MHP olmak üzere devlet krizini ve zayıflığını aşmak için Kürt düşmanlığı üzerinden tüm devlet partileri ve toplumu ırkçı ve milliyetçi histerilerle yedeğine alarak Kürdistan halklarına karşı ısrarla savaşı dayatıyor. Yayılmacı emellerine güvenlik kisvesini gerekçe ederek işgal yapıyor. Ortadoğu, Akdeniz ve Kafkaslar’da Osmanlıcılık hayallerini yeşertmeye çalışıyor. Ve bütün bu işgal ve saldırılarda DAİŞ yöntemi ve zihniyetini kullanıyor."

'ÖNDER APO ÇÖZÜMÜ SUNDU'

Açıklamada, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın halkların geleceği için önemine işaret edilerek, şunlar belirtildi:

"Önder Apo, 3. Dünya Savaşının sürdüğü Ortadoğu karanlığı içinde gericiliğe karşı tüm farklı kimlik ve inançları ortak ve özgür yaşamını mümkün kılacak demokratik ulus modelini insanlığa çözüm olarak sundu. Bu umut etrafında birleşen insanlık yeniden doğuşun heyecanı içindedir.

Önder Öcalan özgür yaşamdır, savaşa karşı çözümün ve özgürlüğün teminatıdır.
Reber Apo insanlığa yeni özgür yaşam fikriyle kalıcı ve onurlu bir barış sunmaktadır. İnsanlığın kaosa sürüklendiği Ortadoğu ve tüm dünyada kalıcı barışa demokratik ulus alternatifi ile çözüm önermektedir.

Onun özgür yaşam fikirlerinin tüm dünyada hayat bulması için her zamankinden çok düşüncelerini tüm insanlığa anlatmamız gerekmektedir."

'TÜRK DEVLETİNİN SOYKIRIM VE İŞGAL SALDIRILARINA KARŞI ALANLARA'

KCDK-E, şu çağrıları da yaptı:

"1 Eylül Dünya Barış Günü’nde dünyada bulunduğumuz her yerde tüm barış savunucuları ile sokaklarda, her ülke ve şehirde, Kürdistan ve tüm dünyadaki savaş ve katliamlara karşı, barış, özgürlük ve demokrasi sloganlarını haykırmalıyız.

Bu nedenle KCDK-E olarak; tüm demokratik şahsiyet ve kurumları, 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde Türk devletinin sürdürdüğü soykırım saldırıları, işgal ve ilhak emellerine karşı Hollanda, Belçika, Kuzey Fransa ve Almanya’nın NRW eyaletinde yaşayan Kürdistanlıların ve dostlarının katılacağı Brüksel’de (Place du Luxembourg 1050 Brussels, Belgium) Avrupa Parlamentosu önündeki 'Türk işgaline karşı Kürdistan'ı Savun' oturma eylemine davet ediyoruz."