Avrupa Kürdistanlı Demokratik Toplumlar Kongresi (KCDK-E) tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Hepinizin hatırladığı gibi binlerce insanı acımasızca öldüren DAİŞ çeteleri Avrupa ülkelerinde de onlarca sivil masumu katletti. Bu barbarlar kendileri gibi düşünmeyen herkese karşı acımasızca saldırdı ve 10 binden fazla kişiyi acımasızca öldürdü. Doğayı ve tarihi tahrip etti. Binlerce kadın ve çocuk kaçırdı. Êzidî Kürt kadınları köle pazarlarında sattı. Bu barbar çeteler başından beri diktatör Erdoğan ve Türk devleti tarafından örgütlendirildi. Eğitim, silah, gerekli lojistik tüm destekleri sundu. Türk devleti Avrupa'daki saldırılardan ve Kuzey Suriye ve Irak'ta binlerce sivilin katledilmesinden resmen sorumludur" denildi.

'İNSANLIK ONURU İÇİN CANLARINI VERDİLER'

Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:

"Kuzey ve Doğu Suriye demokratik güçleri içinde Kürtler, Ermeniler, Araplar, Asuriler, Türkmenler ve farklı halklardan insanların yer aldığı kuvvetler barbar çetelere karşı savaşarak insanlığın onurunu korudu. Bu direnişte Kürt ve diğer halklardan 11 bin erkek ve kadın en büyük bedeli canları pahasına ödedi ve 24 bin savaşçı da yaralandı.

YPG, YPJ ve Demokratik Suriye Güçleri tüm halklarla, Êzidîlerin, Hıristiyanların ve diğer inançların özgürlüğü için savaştı. Bu mücadele kesinlikle Avrupa halklarının huzur içinde yaşamasına hizmet etti. Rojava’da halkların, inançların, kadınların, eşit ve ayrım yapılmadan ortak yaşadığı bir sistem inşa edildi.

Kürt halkı kendini özgürlüğe götürecek yolu tüm Kürdistan’da sağlayacak iradeyi oluşturdu ve örgütlendi. Gerçekleşen toplumsal devrimle coğrafyadaki tüm diğer halklarla birlikte kendi kendini yönetti.  Soykırımcı Türk devleti bu sistemi yok etmek ve bir jenosit uygulamak istiyor.

'SEFERBERLİK RUHUYLA HAREKETE GEÇELİM'

Diktatör Erdoğan ve soykırımcı Türk devleti savaş uçakları ve SİHA’larla katliam gerçekleştirmek istiyor. Türk devletinin tüm girişimleri, diplomasi atakları, çıkar ilişkileri üzerinden yapılan tüm pazarlıklar Kürt halkının iradesini kıramayacaktır. İnsanlık yanımızda olmaya devam edecektir. İnsanlığın umudu Rojava Devrimi’ni tıpkı Kobanê direnişinde olduğu gibi sahiplenilerek ayakta kalması için tüm Kürdistan halkını ve dostlarımızı seferberlik ruhu ile harekete geçmeye çağırıyoruz.

Lozan Antlaşması'nın yıl dönümünde işgalci Türk devleti yeniden Misak-i Mili diyerek Halep’ten Musul’a -Kerkük’e kadar Kürdistan’ı yeniden işgal etmek istemektedir. Metina, Zap ve Avaşin'de yenilen, Rojava’ya saldırarak zafer elde etmek istiyor. Lozan Antlasması'nın yıl dönümünde  soykırımcı Türk devletine karşı Rojava Devrimi'ni savunalım.  Kürt halkını soykırıma uğratmak isteyen, Rojava Devrimi'ni boğmak isteyen tüm gerici odaklara karşı ulusal birlik ruhuyla 23 Temmuz’da Avrupa’nın birçok noktasında, Avustralya ve Kanada’da gerçekleşecek, Rojava Kadın Devrimi’ni koruma yürüyüşlerine herkesi seferber edelim.

'TÜM ÜLKELERDEKİ YÜRÜYÜŞLERE KATILALIM'

Katliamları önlemek için Rojavalı (Kuzey ve Doğu Suriyeli) 33 partinin ortak isteği olan Kuzey ve Doğu Suriye hava sahasının uçuşa kapatılması talepleri bizim talebimizdir, diyerek her Kürdistanlı ve insanim diyen herkes harekete geçmelidir.  Özgürlük, eşitlik, demokrasiden yana olan herkesi Kuzey ve Doğu Suriye (Rojava) kadın devrimini ve halkların ortak yaşamını sahiplenmeye çağırıyoruz.

Bulunduğunuz her yerde Kuzeydoğu Suriye hava sahasının uçuşa yasaklanması için tüm demokratik eylem ve etkinlikleri gerçekleştirelim. Yine 23 Temmuz günü Twitter üzerinden gerçekleştirilecek büyük hashtag kampanyasına katılarak güç verelim.

KCDK-E olarak halkımızı topraklarını korumaya, ulusal birlik ruhuyla kadın, çocuk, genç, yaşlı her Kürdü iradesine sahip çıkmaya, dostları, aydınları, devrimcileri, insanlıktan yan olan herkesi kararlı bir duruşla sahip çıkmaya, 23 Temmuz’da tüm ülkelerde yapılacak yürüyüşlere katılmaya  çağırıyoruz."