Önder Apo’yla yapılan görüşmenin gerçekleşmesi konusunda küresel alanda yürütülen özgürlük hamlesinin belirleyici olduğunun altını çizen KCK, “Küresel Özgürlük Hamlesi adıyla geliştirilen bir yıllık mücadele sonucunda İmralı'daki tecridin tümüyle kırılabileceği, Önder Apo'nun fiziki özgürlüğü sağlanarak Kürt sorununun demokratik çözümünde mesafe alınabileceği kanıtlanmıştır” belirlemesinde bulundu.
Bu hamlenin ikinci yılında Önder Apo’nun özgürlüğünün sağlanması hedefinin gerçekleştirilmesi için mücadeleyi daha fazla geliştirme tutumu içinde olunması gerektiğinin belirtildiği KCK açıklamasında “Bu temelde Kasım ayının ilk günleriyle başlayan yeni eylem sürecine güçlü bir katılım olmalıdır. Avrupa'daki halkımızı ve dostları hem de Kürdistan'daki halkımızı 1 ve 2 Kasım 2024 tarihleriyle başlayan bu sürece güçlü ve kitlesel katılması çağrısında bulunuyoruz” denildi.
KCK açıklaması şu şekilde:
“Önemli gelişmelerin yaşandığı bir süreçten geçiyoruz. Bilindiği gibi beş yıl aradan sonra Önder Apo'yla bir görüşme gerçekleşti. Kamuoyuna yansıyan kısa mesajla Önder Apo, içerisinde bulunduğumuz süreci tanımlamış ve çözümleyici tutumunu ortaya koymuştur. Tecrit henüz kırılmamış olmasına rağmen Önder Apo'yla görüşme yapılması mücadelemizin sonuçlar aldığını göstermektedir. Şüphesiz bu sonuçların alınmasında Küresel Özgürlük Hamlesinin katkısı belirleyici olmuştur. Küresel Özgürlük Hamlesi adıyla geliştirilen bir yıllık mücadele sonucunda İmralı'daki tecridin tümüyle kırılabileceği, Önder Apo'nun fiziki özgürlüğü sağlanarak Kürt sorununun demokratik çözümünde mesafe alınabileceği kanıtlanmıştır. Bunun verdiği moral ve aynı zamanda bizlere yüklediği sorumlulukla Küresel Özgürlük Hamlesinin ikinci yılında bu hedefe ulaşmak için mücadeleyi daha fazla geliştirme tutumu içerisinde olmalıyız. Bu temelde Kasım ayının ilk günleriyle başlayan yeni eylem sürecine güçlü bir katılım olmalıdır. Avrupa'daki halkımızı ve dostları hem de Kürdistan'daki halkımızı 1 ve 2 Kasım 2024 tarihleriyle başlayan bu sürece güçlü ve kitlesel katılması çağrısında bulunuyoruz.
KUZEY VE DOĞU SURİYE HALKLARIYLA DAYANIŞMA İÇİNDE OLUNMALI
Bu süreçte Kuzey ve Doğu Suriye halklarıyla dayanışma içerisinde olmak ve Rojava Devrimi'ne sahip çıkmak da çok önemlidir. Dünya Kobanê ve Dünya Rojava Günleri olarak belirlenen 1 ve 2 Kasım günlerinde bu sahiplenmeyi güçlü bir şekilde ortaya koymak gerekir. Çok anlamlı olan bu günlerde başta Kürt halkı olmak üzere Ortadoğu ve dünya halklarının, kadınların, dostların, sosyalist, demokratik, özgürlükçü güçlerin, yurtsever Kürdistan gençliği ve dünya demokratik enternasyonal gençlerin Rojava Devrimi'ni güçlü bir şekilde sahiplenmesi çok önemlidir. Rojava Devrimi'ne sahip çıkmak her zamankinden daha önemli hale gelmiştir. Soykırımcı sömürgeci Türk devletinin gerçekleştirdiği son saldırılar Rojava Devrimi'nin nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Türk devletinin saldırıları soykırımdır ve insanlık suçudur. Bu saldırılarla Türk devletinin Rojava Devrimi'ni ortadan kaldırmayı ve soykırım gerçekleştirmeyi amaçladığı açıkça ortaya çıkmıştır. Bu açıdan geçmişi de aşan bir düzeyde Rojava Devrimi'ne sahip çıkmak gerekiyor. Rojava Devrimi halkların ortak devrimidir. Bu günler vesilesiyle halkların ortak tarihsel devrimini bir kez daha bütün halklara kutluyoruz. Halkların bu ortak değerini korumak ve yaşatmak en temel tarihsel sorumluluktur. Bu tarihsel sorumlulukla hareket etmeli ve bütün saldırılara karşı Rojava Devrimi daha güçlü bir şekilde sahiplenilmelidir.”