1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle Almanya’nın Köln, Bensheim ve Münih kentlerinde eylemler gerçekleştirildi.
KÖLN
Civaka Îslamiya Kurdistan (CÎK), Demokratık Alevi Federasyonu (FEDA), Koordînasyona Êzidî ya Derveyî Welat, Platforma Yarsan a Ewrupa, Platforma Horam Europa, Cepha Feylî Europ örgütlerinden oluşan Mezopotamya Dinler ve İnançlar Platformu, 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeni Almanya’nın Köln tren istasyonu önünde basın açıklaması yaptı. “Abdullah Öcalan’a tecrit savaşta ısrardır. Abdullah Öcalan, barışın tesis edilmesinde kilittir ve ortak yaşamın teminatıdır” şiarı ile yapılan basın açıklamasına Platform bileşenlerin temsilcileri ile Kurdistanlılar katıldı.
Platform adına açıklamayı Civaka İslamiya Kurdistan (CİK) Genel Başkanı Hafız Ahmet Turhallı, Almanca yaptı. Turhallı, 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne girilirken, dünyanın dört bir yanında savaş, sömürü ve her türden zulmün hüküm sürmeye devam ettiğine dikkat çekerek, Ortadoğu ve Kurdistan’da sömürgecilik sisteminin en azgın ve saldırgan şekliyle hükmettiğine dikkat çekti.
İmralı tecrit sisteminin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın şahsında Kurdistan ve Ortadoğu’ya yönelik bir tecride dönüştüğüne vurgu yapan Turhallı, “Kurdistan’dan Ortadoğu coğrafyasına oradan da küresel düzlemde özgürlüğün meşalesini yükselten, ışık tutan Özgürlük Hareketi’ne karşı ağır bir saldırı yürütülmektedir. Özgürlük ve Demokratik Konfederalizmin ideolojik, siyasal ve örgütsel temelini atan ve yürüten Abdullah Öcalan’a karşı bundan dolayı en ağır tecrit koşulları sürdürülmektedir. Uluslararası bir esaret rejimine dönüşen İmralı, başta Kürt halkı olmak üzere diğer bütün Ortadoğu halklarına karşı kurgulanmış ve hayata geçirilmiş bir sistemdir” dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın halkların eşit ve özgür bir şekilde ortak yaşamasını savunduğu için ağır tecride tabi tutulduğunu vurgulayan CİK Genel Başkanı Turhallı, şunları kaydetti: “Bunun temel nedeni hegemonik güçlerin hakların özgürlüğüne olan düşmanlığıdır. Halkların eşit ve özgür bir biçimde ortak yaşamasını savunan ve bunun bedelini ödeyen Abdullah Öcalan, sorunları diyalog yoluyla çözülmesini istediği ve buna dönük barış perspektifini geliştirdiği için, bundan duydukları korkuyla tecrit sistemini en ağır biçimde geliştirmektedirler. Çok iyi biliniyor ki Abdullah Öcalan konuşursa barışın ve çözümün yolu açılır. Barıştan, diyalogdan ve demokratik çözümden korkan güçler, onun önünü kesmeye çalışmaktadırlar. Ancak zulümleri ve tecrit politikaları halkların özgürlüğünü ve barışın önünü tıkayamayacaktır. Başta CPT olmak üzere diğer tüm ilgili kurum ve kuruluşlar, humaniter ve demokratik çevreler, İmralı tecridinin ortadan kaldırılması için eyleme geçmelidir. Zira Abdullah Öcalan’ın özgür olması onun bireysel olarak fiziki özgürlüğüyle sınırlandırılmamalı aynı zamanda kardeşliğin, eşitliğin, özgürlüğün ve en önemlisi de barışın yeniden hayat bulması gibi siyasal sonuçları olacaktır. Bu anlamda bütün dini ve inanç kurumlarını, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve ayrıca onun özgürlüğüne kavuşması için ivedilikle harekete geçmeye çağırıyoruz.”
Açıklamanın ardından Platform bileşenleri adına da birer konuşma yapıldı.
BENSHEIM
1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Almanya’nın Bensheim kentinde de bir miting gerçekleştirilerek, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü haykırıldı.
Gün vesilesiyle Avrupa Konseyi ve İşkenceyi Önleme Komitesi’ne (CPT) yüzlerce mektup postalanarak, bu kurumlara barışın tesis edilmesi yönünde adım atmaları çağrısı yapıldı.
MÜNİH
Almanya’nın Münih kentinde 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle bir yürüyüş düzenlendi. Hamburg Barış Forumu tarafından organize edilen yürüyüşe siyasi parti, sivil toplum örgütü ve kuruluşlar katıldı.
George Frauen-Dorferpark’ta düzenlenen yürüyüş öncesi saygı duruşunda bulunuldu. Yürüyüşte Kurdistanlılar da bayrak ve flamalarıyla yer aldı.
Münih Barış Forumu temsilcisi yürüyüşte yaptığı konuşmada, savaşların insanlığın en büyük felaketi olduğunu belirtti.
“Savaşa hayır, barış hemen şimdi”, “Emperyalist savaşlara hayır”, “Savaşa karşı barışa destek verin” sloganlarının atıldığı yürüyüş, Dünya Evi´nin önünde yapılan miting ile sona erdi. Eylemde, “Bijî Aşitî", “Bijî berxewedana gerîla" ve "Jin Jiyan Azadî“ sloganları da atıldı.