Komalên Ciwan Koordinasyonu, Medya Savunma Alanları’na yönelik işgal saldırısına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada şunları belirtti:
“Tescilli faşist ve soykırımcı TC devleti tarafından 17 Nisan tarihi itibariyle Medya Savunma Alanları’na dönük yeni bir işgal saldırısı başlatılmıştır. Direniş kalesi Zap alanı üzerinde yoğunlaşan bu yeni saldırı dalgasının kapsamlı ve sürece yayılacak bir plan olduğu açıktır. Gelinen aşamada birkaç günlük savaş bilançosu çok büyük ve kıran kırana bir savaşın yaşandığının ve bu savaşın daha da büyüyeceğinin göstergesidir. Faşizmin son kalesi TC barbarlığına karşı Kürdistan Özgürlük Gerillası şahsında fedailik ötesi direniş destanları yazılmaktadır. İnsanlık ve dünya, Kürdistan Özgürlük Gerillası’nın onur ve özgürlüğün yenilmez neferleri olarak tarihin en görkemli savaşlarından birine daha şahit olmaktadır.
Faşist soykırımcı TC devleti topyekun tasfiye konsepti amacından vazgeçmemiştir. Kürdistan özgürlük mücadelesinin öncü ve önder partisi olan PKK’yi imha ederek Kürtleri soykırımdan geçirme stratejisinden halen medet ummaktadır. 2021 yılında Metina, Avaşin ve Zap alanlarına dönük başlattığı imha saldırıları TC faşizminin hevesini kursağında bırakmıştı. Ankara’daki hesap Zagros’un direniş kayalarına çarpmış, gerillanın gürzü altında inim inim inlemişti. “Yenilen pehlivan güreşe doymaz” misali 2021 yenilgisini hazmedemeyen faşist TC, yeniden saldırarak faşizminin son demlerini uzatmak istemektedir.
Erdoğan diktatörlüğünde TC devleti faşist zorbalıkla istediğini elde etme siyasetini hakim hale getirmişti. Faşizmin sopasıyla kendi siyasetini uygulamada ve hedeflerini başarmada sonuç aldığını görünce bunun Kürtler üzerinde de aynı sonuçları alacağını hesapladı. NATO öncülüğünde uluslararası hegemon güçlerin ve yerel işbirlikçi ihanetçi unsurların desteğini de düşününce tasfiye planının çantada keklik olduğuna inandı. Bunun için kendisini bir savaş iktidarı olarak örgütleyen Erdoğan- Bahçeli rejimi Kürt engelini aştığı takdirde Lozan’ın 100. yılında Ortadoğu’nun tek hegemon gücü olacağını hayal etmekteydi. Uluslararası hegemon güçlerin teminatı da, yerel ihanetçi kesimlerin bel bağladığı garanti de bu hedefler olmaktadır.
GERİLLA İNSANLIĞIN ONUR VE ÖZGÜRLÜK SAVAŞINI VERMEKTEDİR
Yeni saldırı dalgasının arkasında bu kirli, çirkef ve karanlık hesap yatmaktadır. Topyekûn seferberlik halinde, tüm gücünü kullanarak, tüm sermayesini peşkeş çekerek saldırılmasının en temel sebebi budur. PKK imha edilirse, Önder APO’nun 50 yıllık mucizevi devrim yaratımları sona erdirilecek ve 100 yıllık Osmanlı hayali tamamlanmış olacak. PKK şahsında tüm Kürdistan ve Ortadoğu coğrafyası TC faşist barbarlığının karanlığına gömülmüş olacak. Dolayısıyla Kürdistan Özgürlük gerillası sadece Kürt halkının, gençlerinin ve kadınlarının değil, Ortadoğu’nun ve insanlığın onur ve özgürlük savaşını vermektedir. Bugün Zap’ta tarihin gelmiş geçmiş en büyük teknik savaşına karşı gerillanın Apocu ruh, bilinç ve iradeyle fedaice direnişi çarpışmaktadır. Kürdistan Özgürlük Gerillası Zap’ta halkların, gençlerin ve kadınların özgürlüğü için canını siper etmiş, akıl ve yüreğini özgürlük sevdasına kilitlemiş, insanı insan yapan onur ve şerefin faşist sürüleri tarafından kirletilmemesi uğruna her bir hücresiyle direniş kalesi haline gelmiştir. Zap’ta devleşerek düşmanın üzerine yürüyen ve faşizmin yüreğine korku salan duruş işte bu Apocu direniş ve zafer çizgisinden gelmektedir.
Şimdiye kadar Kürdistan özgürlük gerillası şahsında genç yüreklerin ve beyinlerin ortaya koyduğu direniş çizgisi zaferin müjdecisi olmuştur. Uğruna ağır bedeller ödense de TC faşizmine Kürdistan toprakları dar edilmiş, Erdoğan faşistinin saltanatı çöküşün eşiğine getirilmiştir. Zap’ta devam eden savaş stratejik ve kader tayin edecek bir savaş olacaktır. Kürdistan Özgürlük Gerillasının direniş destanına karşılık en başta Kürt gençliği kendi duruşunu sorgulamalı, özgürlük ve onur savaşına karşı kendisini tepeden tırnağa sorumlu görmeli, ülke savunmasına seferber olmalıdır. Eğer gerillanın fedai direnişi gençliğin devrimci duruşuyla birleşir halkın ayaklanmasına öncülük ederse hiçbir talancı ve işgalci düşman önümüzde duramayacaktır.
KÜRDİSTAN GENÇLİĞİ SEFERBERLİĞE GEÇMELİ
Kürdistan devrimci gençliği içinde bulunduğumuz tarihi sürecin tehlikelerini iliklerine kadar hissetmeli, zafer fırsatlarını da yüreğinin derinliklerine kadar görmeli, bilince çıkarmalı ve mücadeleci olmalıdır. Önder APO’nun 50 yıllık emeği, şehitlerimizin yaşamları pahasına yarattıkları devrim kazanımları bizlere zaferi emretmektedir. Kürdistan Özgürlük Gerillası’nın şu anda Avaşin’de, Zap’ta 24 saat dur durak bilmeden, açlık ve susuzluk demeden, yorgunluk bilmeden, can kaygısına düşmeden sadece ama sadece halkı için, özgürlük için, insanca yaşamak için ortaya koyduğu direniş Kürdistan gençliğine zaferi emretmektedir. Zaferin yolu her şeyiyle direnmekten, düşmana büyük darbeler vurmaktan geçmektedir.
Hiçbir Kürdistanlı devrimci yurtsever genç herhangi bir beklenti içine girmemelidir. Tüm gücüyle, tüm varlığıyla, tüm imkanlarıyla ve tüm riskleri göze alarak seferberliğe geçmeli, devrimci hamle sürecini başlatmalıdır. Rojava’dan Rojhılat’a, Maxmur’dan Şengal’e, Bakur’dan Başur’a ve Avrupa’ya her yer direniş meskeni olmalı, her yer ZAP, AVAŞİN olmalı, her yerde gerillanın direniş mücadelesiyle düşmana karşı harekete geçilmelidir. TC’nin bulunduğu her yer, AKP-MHP faşistlerinin tümü, faşizme yaltakçılık eden tüm ihanetçi ve işbirlikçi kesimler devrimci intikam ruhuyla hedeflenmeli, cezalandırılmalıdır. Faşist düşman Zap’a saldırıyorsa, Kürdistan’ın yiğit gençliği ve genç kadınları da Bakur’dan Türkiye metropollerine, Başur’dan Avrupa’ya kadar faşist düşman hedeflerine devrimci eylem seferberliğine girişmelidir. Zap’ta direnişle çarpan gerillanın yürek atışları Kürdistan’ın tümüne yayılmalı, zafer direnişi dünyaya duyurulmalıdır. Kesinlikle herhangi bir ikircikliliğe girilmemeli, her türlü bedel göze alınarak Kürdistan devrimci gençliğine layık bir duruşla düşman hedeflerinin üzerine gidilmelidir. Dağ, ova ve şehirler düşmana dar edilmeli, Zap’ta şahinleşen gerilla direnişi, şehirlerde şahinleşen gençlik direnişine dönüştürülmelidir. Bu temelde tüm Kürdistan gençliğini dağda, ovada ve şehirde devrimci hamle, katılım ve eylem seferberliğine çağırıyor, WERİN CENGA AZADİYÊ diyoruz…”