KOMAW 7’nci kongresini gerçekleştirdi

KOMAW’ın 7’nci kongresinde, derneğin oldukça örgütlü ve güçlü bir altyapıya ulaştığı ifade edilerek, şehitlerin izinde daha da büyüme sözü verildi. 9 kişi yönetim kurulu olmak üzere 41 kişiden oluşan KOMAW Meclisi seçildi.

Kurdistan Şehit ve Kayıp Aileleri Derneği (KOMAV), Almanya’nın Herne kentinde 7’nci kongresini gerçekleştirdi. Kongrenin yapıldığı Shiraz toplantı salonuna Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın posteri, PKK’nin şehit düşen öncü kadroları ile farklı tarihlerde şehit düşen Kurdistan Özgürlük Gerillalarının fotoğrafları, “Şehîdên me rumeta gelê me ne, şehîd namirin, em deyndarê şehîdên xwe ne” pankartı asıldı.

300 delegenin katıldığı kongreye, şehit aileleri ve kimi Kürt kurumlarının temsilcileri katıldı.

Kongre, Kurdistan Özgürlük Mücadelesinde şehit düşenlerin anısına Ey Raqîp Marşı eşliğinde saygı duruşun ardından KOMAW Eşbaşkanları Fatma Özer ve Cemil Gültekin’in konuşmalarıyla başladı. Katılımcıları selamlayan Fatma Özer, Kurdistan mücadelesinde şehit düşenlerin anısına bağlılığın önemine atıfta bulunarak, “Kurdistan’ın her karış toprağı, her ağacı, her taşı şehit kanı ile sulanmıştır” dedi.

Cemil Gültekin ise, şehitlerin anılarının yaşatılması için sürgünde yaşayan Kürtler açısından  çocukların aile içinde eğitimlerinin önemine vurgu yaptı. Gültekin, “Kapitalist bir ülkede yaşıyoruz. Çocuklarımızı ve geleceğimizi kaybetmek istemiyorsak evimizde çocuklarımıza kültürümüzü ve şehitlerimizin davasını anlatacağız. Onlar şehitlerin amacını ve yolunu öğrenirse geleceğimiz kurtulur” dedi.

Eşbaşkanların konuşmasının ardından divan seçimi yapıldı. Divan adına konuşan Ali Konkurt, KOMAW’ın oldukça örgütlü ve güçlü bir altyapıya sahip olduğunu söyledi. Konkurt, kongreye katılan şehit aileleri ve konukların yapacakları eleştiri ve önerilerin gerek kongreye, gerekse önümüzdeki yıllarda yapılacak çalışmalara güç katacağını söyledi.

KONGRE ŞEHİT DR. HÜSEYİN, SALIH CİZÎRÎ VE EVÎN GOYÎ’YE ADANDI

Divan’ın önerisi ile KOMAW’ın 7’nci kongresi, Türk devletinin saldırıları sonucu 5 Haziran 2021’de şehit düşen Salih Cizîrî (Hasan Adır) ve Dr. Hüseyin (Selman Bozkur) ile 23 Aralık 2022 yılında Paris’te katledilen Evîn Goyî’ye (Emine Kara) adandı.  

ŞEHİTLER OLMASAYDI KURDISTAN İSMİ BİLE HAYAL OLURDU

Ardından KNK Eşbaşkanı Ahmet Karamus söz aldı. Karamus şunları ifade etti: “Kürt ve Kurdistan şehitlerinin miras bıraktığı onurlu mücadelenin önemine dikkat çekerek, “Huzurunuzda o kahramanları büyük bir saygı ile anıyorum. Kürt halkı hassas bir süreçten geçiyor. Eğer şehadete ulaşan o kahramanların mücadeleleri olmasaydı Kürtler şimdi çok daha zor bir dönem yaşıyor olacaktı. Şehitlerimiz Kurdistan mücadelesine katılmayı tercih ettiler. Bu tercihleri ile köleliği, işgali ve kimliksiz bir yaşamı kabul etmeyip, buna karşı mücadele ettiler. Kurdistan’ın kurtuluşu için kahramanlık yaptılar.  Onların mücadelesi ve direnişi Kürt halkının özgürlüğü içindi. Eğer onlar olmasaydı şimdi Kurdistan ismi bile hayal olurdu. Eğer başı dik, alnı açık bir şekilde Kürtler Ortadoğu’da ve dünyada aktör haline geldi diyebiliyorsak bu, kahramanların ve şehitlerin sayesinde gerçekleşti. Zindanlarda direnenler, bu uğurda bedel ödeyenler sayesindedir. Bunlar bizim onurumuzdur. Kürt halkı için bu değeri ve onuru yükselten, yücelten Önder Öcalan’dır. Çalışması, çabası olmasaydı, biz halk olarak bu noktada olmazdık, bugün üzerine yemin ettiğimiz bütün bu değerler olmazdı. Özgürlük mücadelesi ve bu direniş kültürü olmasaydı, bugün kimliksiz yaşantımız daha zor olurdu. Kürt ve Kurdistan ismi olmazdı. İşgalci, zalim, kan emici düşmana karşı şehitlerimiz mücadeleyi tercih ettiler. Önder Öcalan’ın paradigması öncülüğünde mücadelemizi yükselteceğiz.”  

Şehit Aileleri Kurumu’nun mücadelenin esasını teşkil ettiğini ve kendileri açısından kutsal bir kurum olduğunu ifade eden Karamus, KNK olarak Kurdistan’ın tüm parçalarında ve Avrupa’da şehit aileleri kurumlarına her tür desteği sunacaklarını ve güçlendireceklerini söyledi.

İŞGALCİYLE GÖRÜŞEN HEWLÊR HÜKÜMETİ KÜRT HALKI NEZDİNDE SUÇLUDUR

Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Başûrê Kurdistan bölgesine ziyaretini de değerlendiren Karamus, KDP ve Başûr hükümetinin Fidan’a gösterdiği ilgi ve alakayı hiçbir Kurdistani değer ile bağdaştıramadığını dile getirdi. Karamus, “Kürt halkını katleden ve bunun için uğraşan işgalci devletin temsilcisinin böyle karşılanması kabul edilemez. Hewlêr hükümeti, bu davranışı ile Kurdistan şehitlerine değer vermediğini ortaya koymuştur. Kürt halkı nezdinde suçludur. Bunu kabul etmiyoruz. Eğer Başûr hükümeti Kürt şehitlerine değer verseydi, şehitlerin katiline bu saygıyı göstermezdi. Bütün vicdan sahibi Kürt halkına sesleniyorum. İnsanlığa karşı suç işleyenleri bu şekilde karşılayanları kabul etmesinler. Kurdistan şehitlerine karşı bu saygısızlığı kabul etmediğini Başûr hükümetine ve dünyaya gösterin. Dürüst değilsiniz. Bu hareketiniz yurtseverlik değildir, insani değildir. Kürtler bu onursuz tutumu asla kabul etmez” diye kaydetti.

ŞEHİTLERİN ANILARINA BAĞLI KALACAĞIZ

Karamust’an sonra Avrupa Kürt Kadın Hareketi adına Zeynep Zelal Bafê konuştu. Bafê, Kurdistan Özgürlük Mücadelesinin Kurdistan’ın dört parçasında yükseldiğini ve önemli kazanımlar elde ettiğini dile getirerek, “Bir halkın varlığının sebebi olan, ulusal bir zihniyetin gelişmesini sağlayan ve Kürt halkının dirilişi ve özgürlüğünü savunan Önder Apo’nun düşüncelerini ve mücadelesini selamlıyorum. Şehitlerimizin anılarına bağlı kalarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Şehit ailelerini saygı ile selamlıyorum” dedi.

ÖNDER APO’NUN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN MÜCADELEYİ YÜKSELTECEĞİZ

KCDK-E Eşbaşkanı Engin Sever ise, “Zor bir süreçten geçiyoruz. Lozan Antlaşmasının 100. yılını yaşıyoruz. Önder Apo’nun esaretinin 25’inci yılını yaşıyoruz. Şêx Said ve Seyîd Rıza ile başlayan büyük mücadele süreçlerini yürüttük. 50 yıldır Önder Apo’nun öncülüğünü yaptığı mücadele sürüyor. On binlerce genç insan şehit düştü. Bu kurumlar, onların emeği ve onların mücadelesinin temsiliyetidir. Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlamamamız büyük bir sorundur. İki yıldır Önder Apo’dan ses yok. Şehit ailelerinin öncülüğünde Önder Apo’nun özgürlüğü için mücadeleyi yükselteceğiz. Eylül ayında Önder Apo’nun özgürlüğü için yapılacak yürüyüşe tüm halkımız katılmalıdır” diyerek çağrıda bulundu.

LOZAN’IN 100. YILINDA KÜRTLER İHANET İLE KAYBETMEMELİ

Başûrê Kurdistan’da Türk devleti ile birlik olarak Özgürlük Hareketine karşı oluşturulan ihanet ittifakını da kınayan Sever, bu ittifakın Kürt halkı nezdinde bir ihanet sayıldığını vurguladı. Sever, “Faşist işgalci devlet ile gerillaya saldırmak istiyorlar. Her onurlu Kürt buna karşı sesini yükseltsin. Lozan’ın 100’üncü yılında Kürtler ihanet ile kaybetme lüksüne sahip değildir. Eğer kaybedersek şehitlerimize cevap olamayız” dedi.

Kongreye katılan NAV-YEK, FED-MED, FEDA, CİK ve PYD temsilcileri de birer konuşma yaptı. Kongre, katılımcıların söz alarak, eleştiri ve öneri geliştirmeleriyle devam etti.

 

Konuşmaların ardından iki yıllık çalışma raporu okundu. Rapor üzerinde yapılan değerlendirmeleri, kongre seçim gündemi takip etti. 41 kişilik meclis, yapılan seçimle oluşturuldu. Kongrede 9 kişilik yönetim kurulu da seçildi.

Kongre, “Şehîd namirin”, “Şehîd rûmeta me ne” sloganları ile son buldu.