KONGRA-GEL: Şengal’in özerk statüsü tanınmalı
KONGRA-GEL Eşbaşkanlık Divanı, 3 Ağustos 2014 Êzidî soykırımının yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, uluslararası toplumu Şengal’in özerk statüsünü tanımaya çağırdı.
KONGRA-GEL Eşbaşkanlık Divanı, 3 Ağustos 2014 Êzidî soykırımının yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, uluslararası toplumu Şengal’in özerk statüsünü tanımaya çağırdı.
DAİŞ çetelerinin Şengal’e yönelik soykırım saldırılarının 8’inci yıl dönümü dolayısıyla yazılı bir açıklamada bulunan KONGRA-GEL, DAİŞ ve tüm işbirlikçilerini sert bir dille kınadı.
KONGRA-GEL, “Şengal katliamında kadın, çocuk, hayatını kaybeden herkesi anıyoruz. Şengal halkını kurtarmaya gelen, halkı koruyan ve şehit düşen, HPG-YJA Star gerillalarını, YPG-YPJ güçlerini saygıyla anıyoruz. O kahraman şehitler, Şengal halkını büyük bir katliamdan korudu. Onlara borçluyuz, Kürdistan halkının tarihinde sonsuza kadar yaşayacaklar” dedi.
3 Ağustos 2014’te KDP ve Irak ordusunun DAİŞ’in saldırıları karşısında Şengal halkını korumadığını belirten KONGRA-GEL, “Güçlerini Şengal'den çekerek Şengal halkını DAİŞ katliamına karşı korumasız ve silahsız bıraktılar. Dolayısıyla PDK ve Irak hükümeti bu katliamın doğrudan suç ortaklarıdır. Binlerce kadın ve çocuk katledildi, kaçırıldı, pazarlarda köle olarak satıldı; bu vahşetin doğrudan sorumlusu KDP ve Irak hükümetidir. Şengal halkına karşı bu tutumları halen devam etmektedir. Kürdistan halkı ve Özgürlük Hareketi olarak onları şiddetle kınıyoruz ve bunu asla unutmayacağız” diye belirtti.
Açıklamada devamla şunlar ifade edildi:
“73’üncü ferman karşısıdna Şengal halkının direnişiyle, kadının öncülüğünde toplumsal ve demokratik bir devrim inşa ettiler. Kendilerini örgütlediler, zihniyette değişim gerçekleştirdiler, meşru savunmalarını geliştirdiler. Yani Şengal’de tarihi bir değişim yaşandı. Direniş ruhu ve kendine güvenle, Şengal halkı kendisine yeni bir kimlik oluşturdu. Bu özgürlüğün kanıtıdır.
Şengal üzerindeki tehlike devam ediyor. Şengal katliamı ve Şengal halkının statüsü resmen kabul edilmedikçe Şengal için tehlike olacaktır.
Bu nedenle, bu dönemin önemli bir çalışması, uluslararası alanda katliam ve Şengal statüsünün resmi olarak tanınmasıdır. Kürdistan'ın tüm kurum ve kuruluşlarının Şengal’in başarılarına sahip çıkması, BM'den Şengal halkının statüsü ve katliamın tanınmasını talep etmesi gerekiyor.
İşgalci devletler ve özellikle Türk devleti, nerede Kürt halkı ve güçlerine saldırırsa Kürdistan'ın tüm kurum ve kuruluşlarının birlik olması ve işgalcilerin planlarının boşa çıkması gerekiyor. Bu temelde tüm Kürdistan halkının Şengal halkına sahip çıkması gerekiyor.
Êzidî halkı 73 kez ferman yaşadığı için, Kürdistan halkı ve genel olarak insanlık Êzidî halkına borçludur. Şimdi Êzidî halkına sahip çıkma zamanıdır, Êzidî halkında af dileme zamanıdır. Bu da ancak Şengal halkının isteklerini yerine getirerek yani katliamı ve Şengal’i özerk statüsünü kabul ederek gerçekleşebilir.
Şengal halkının katliama karşı direnişi kutsaldır, yürekten selamlıyoruz, sonuna kadar Şengal halkının direnişinin yanındayız. Özgürlük bedelsiz olmaz. Zafer Şengal halkınındır.”