KONGRA-GEL Eşbaşkanlık Divanı, 19 Temmuz Rojava Devrimi’nin 10’uncu yıl dönümü dolaysıyla yaptığı açıklamada, “devrim şehitlerini” andı.

Açıklamada, “Kürdistan ve Ortadoğu halkları ve ilerici tüm insanlık olarak, bu devrimin şehitlerine borçluyuz. Devrimin 10’uncu yıl dönümünde şehit ailelerine saygı ve selamlarımızı sunuyoruz” denildi.

KONGRA-GEL, “Rojava Devrimi, özellikle Ortadoğu halklarının tarihinde yeni bir milattır.  Önder Apo’nun özgürlük paradigması temelinde, kadın öncülüğünde Kuzey ve Doğu Suriye halkları ve inançları DAİŞ’e karşı insanlık devrimini öne çıkardı.  Büyük bir bedelle tüm insanlığı DAİŞ tehlikesinden korudu. Bu nedenle Rojava Devrimi, kadın devrimidir, hakların ve inançların devrimidir” dedi.

Bu vesileyle Kuzey ve Doğu Suriye halkları olan Kürtler, Araplar, Asuri-Süryani-Keldaniler, Ermeniler, Türkmenler ve diğerlerini selamlayan KONGRA-GEL, “Kuşkusuz içeride ve dışarıda çok sayıda zorluklar ve devrimin düşmanları var. Ama biliyoruz ki, devrimin en büyük düşmanı Türk devletidir. Efrîn, Girê Spî ve Serêkaniyê işgallerinin devam etmesi, demografik değişim, bu bölgelerdeki halkların maruz kaldığı zulüm ve zorbalık, Rojava Devrimi için en büyük acı ve tehlikedir” diye belirtti.

Rojava Devrimi’nin 10’uncu yıl dönümünde “faşist Türk devletinin yeni saldırılara hazırlandığına” dikkat çeken KONGRA-GEL, şöyle devam etti:

“Ukrayna savaşı nedeniyle kendisine fırsat yaratmak, NATO ve Rusya arasındaki çelişkilerden yararlanmak istiyor. Şimdi böyle bir durum ortaya çıktı; Erdoğan, 2Kuzey ve Doğu Suriye Devrimi’nin kazanımlarını yenmek için herkesin kendisine yardım etmesini istiyor. Bu durum bile faşist Erdoğan rejiminin ne kadar zorda olduğunu gösteriyor. Erdoğan hükümeti büyük bir kriz içinde ve yenilgiye doğru gidiyor.

Kürdistan halkının bu gerçeği iyi bilmesi gerekiyor; faşist Türk devlet rejimi çökene kadar; ne Kürdistan halkı için ne de bölge halkı için özgürlük ve demokrasi olmayacaktır. Çözüm sadece bir parçanın direnişi ile olmaz. Türk devleti, Kürt düşmanlığı politikası ile Kürdistan'ın tüm parçalarını çözüm konusunda birbirine bağlamıştır. Yani Türk devletine karşı topyekün bir direniş ve faşist sistemin yenilgisi, tüm parçalarda Kürdistan halklarına özgürlük ve demokrasinin kapısını açacaktır. Bunun dışında bir çözüm yok.

Bu çerçevede yurt içinde ve yurt dışında dört parça Kürdistan halkı; özellikle faşist Türk devletinin saldırı tehlikesinin gündemde olduğu bu dönemde, işgale karşı mücadeleyi dostlarımızla birlikte yükseltmeli. Şunu iyi bilmeliyiz ki Erdoğan'ın saldırılarının bu dönemde başarısız kılınması, Türk devletinin Efrîn Girê Spî ve Serêkaniyê işgallerinin de yenilgisinin başlangıcı olacaktır.

Bu temelde, Kuzey ve Doğu Suriye Devrimi'nin 10. yıl dönümünü bir kez daha tüm kalbimiz ve ruhumuzla kutluyor, halkların, inançların ve kadınların devrimine başarılar diliyoruz."