Paris’te 2013 yılında suikast sonucu katledilen Kürt kadın devrimciler Sakine Cansız (Sara), Fidan Doğan (Rojbin) ve Leyla Şaylemez (Ronahi) anısına yapılan mitingde, Fransa hükümetinin sessizliği protesto edildi.  

Mitingde yapılan açıklamada, Fransız hükümetine sert eleştiriler yöneltildi:  

"Adalet istiyoruz! Fransız hükümeti, katillerin kim olduğunu ve bu suikastın arkasında hangi güçlerin bulunduğunu çok iyi bilmektedir. Sessiz kalmak, bu katliama doğrudan ya da dolaylı olarak ortak olmaktır."

Konuşmalarda, üç devrimci Kürt kadının öldürülmesinin tesadüf olmadığı ve bilinçli bir planın parçası olduğu vurgulandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:  

"DAİŞ’i Rojava’da yıkan Kürt kadınlarının mücadelesi, özgür ve demokratik bir dünya için verilen savaştır. Özgür kadın mücadelesi karşısında telaşa düşen ataerkil ve faşist zihniyet, Kürdistan’da ve Avrupa’da her türlü ahlaksız ve baskıcı yöntemlere başvurmaktadır."

Kadın Meclisi, Fransa başta olmak üzere Avrupa Birliği ve uluslararası kamuoyunu sorumluluk almaya davet ederek, katliamın faillerinin ve arkasındaki güçlerin ortaya çıkarılmasını talep etti.  

Miting boyunca sık sık “Sara, Rojbin ve Ronahi özgür kadının sesi”, “Jin, Jiyan, Azadî”, “Kahrolsun Faşist Egemen Zihniyet” ve “Faşist Diktatör Erdoğan” sloganları atıldı.