27 Ekim 1994 günü Berlin'e 50 km uzaklıkta bulunan Alman ordusunun Bad Freienwalde'de bulunan karargahı ateşe verilerek yakıldı. Karargahta büyük bir maddi hasar meydana gelirken, olaydan birkaç gün sonra "Das K.O.M.I.T.E.E." adlı örgüt eylemi üstlendi. Bu eylemle adını ilk kez duyuran radikal sol eğilimli örgütün yayınladığı bildiri şöyleydi: "Kürt halkına karşı katliamlar yapan Türk güvenlik güçlerine her türlü desteği verdiği için Alman ordusunu hedef aldık. Türk ordusu silahını ve eğitimini Alman ordusundan alıyor ve bu yüzden Kürtlere karşı işlenen bütün suçlara ortaktır."

Örgüt ikinci eylemini ise 10 Nisan 1995 günü Berlin'in Grünau semtinde bulunan sınırdışı cezaevine yönelik gerçekleştirmek istedi. Başta Kürtler olmak üzere savaştan kaçan mültecilerin sınırdışı edilmesi ve anti-Kürt siyasetinin mimarı dönemin İçişleri Bakanı Kanther'in politikalarını protesto etmek için örgüt kapasitesi büyütülmesi için inşaat halinde olan sınırdışı cezaevini havaya uçurmayı planladı.

Ancak örgüt militanları 120 kilogramlık bombayı yerleştirmeye çalışırken fark edildiler ve eylem başarısızlık sonuçlandı. Bu olayın ardında polis yürüttüğü soruşturma sonucunda Bernd Heidbreder, Peter Krauth ve Thomas Walter hakkında tutuklama kararı çıkardı. Almanya’nın uluslararası tutuklama süreci başlattığı her üç militan 1990'lı yılların ortasında sık sık basında "Berlinli teröristler" olarak gündeme geldiler.

YILLAR SONRA VENEZÜELLA’DA YAKALANDI

Alman güvenlik birimlerine göre Heidbreder, Krauth ve Walter Alman Kızıl Ordusu (RAF)'ın desteğiyle Latin Amerika ülkelerinde saklanıyordu. 2012 yılında itibaren ise girişimlerini yoğunlaştıran Almanya, her üç vatandaşının tutuklanması için özellikle Nikaragua, Kolombiya, Ekvator, Venezüella, Uruguay ve Arjantin'e diplomatik baskısını artırdı.

Yaklaşık 20 yıl sonra 2014’de Bernd Heidbreder'in Venezüella’da yakalandığı haberi Almanya'ya ulaştı. Berlin yönetiminin girişimlerine rağmen ülkesine teslim edilmeyen Heidbreder 2 yıl cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Venezüella’da kaldığı sürede müzik ile uğraşan ve videolarını sanal ağlar üzerinden paylaşan Heidbreder bir süredir kanser tedavisi görüyordu.

Yazar ve sinemacı arkadaşı Thomas Walter ise sanal medya hesabında yaptığı açıklamayla Heidbreder’in 28 Mayıs 2021 günü kansere yenik düşerek yaşamını yitirdiğini duyurdu. Walter, 2019 yılında Heidbreder’in hayatını ve mücadelesini “Akıntıya karşı- Venezüella’da gizlenmek” adlı belgeselle anlatmıştı.

POLİS OLMAKTAN VAZGEÇİP DEVRİMCİLİĞİ SEÇMİŞTİ

1960 yılında Herfort kentinde dünyaya gelen Heidbreder, lise eğitimin ardından Köln'de polis okula yazıldı. Ancak kısa bir süre polis okulunu bırakan Heidbreder, 1980'lerin ortasında Batı Berlin'e yerleşti. Berlin'de birkaç sömestr psikoloji eğitimi gören Heidbreder, sol görüşlü örgüt ve organizasyonlarla tanıştı. Heidbreder, bu yıllarda sol eylemlere katıldığı için birçok kez gözaltına alındı. 1995'teki başarısız eylemin ardından Heidbreder, Latin Amerika ülkelerine kaçmıştı. Heidbreder’in uzun yıllar "Smith" adıyla Kolombiya'da yaşadığı iddia ediliyordu.