Londra’da Kürt halkı ve dostlarının İngiliz Polisi’nin 27 Kasım günü Kürt Toplum Merkezi ve Kürt aktivistlere yönelik operasyonuna tepki ve öfkesi sürüyor. Kürt Toplum Merkezi’ndeki polis işgali ile Kürt aktivistlerin 5’inci günde polis merkezindeki ifadeleri sürerken, Kürdistanlılar ve dostları ise sokaklara çıktı.
Aralarında Kürt, Alevi, sol, sosyalist ve devrimci örgüt ve kurumların yer aldığı Demokratik Güç Birliği ve Britanya Alevi Federasyonu’nun çağrısı ile binlerce Kürdistanlı ve Kürt dostu, İngiliz polisini protesto etmek amacıyla ünlü Trafalgar Meydanı’nda bir araya geldi.
İngiliz polisinin Kürtleri kriminalize operasyonuna tepki gösteren afiş ve fotoğraflar taşıyan kitle, sık sık “Utanın”, Hands of Kurds (Kürtlerden elinizi çekin), “KCC’den elinizi çekin”, “Türk devleti faşist devlet”, “Kahrolsun faşizm”. “Jin jiyan azadî”, “Bê Serok jiyan nabe” sloganı attı.
Binlerin dilinden “Bijî Serok Apo” sloganı ise düşmedi.
Kürdistanlılar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın flamaları ile YPG ve YPJ bayrakları taşırken, DGB’ye bağlı kurumlar flamaları ile alanda yerini aldı. Kimi Kürdistanlıların ulusal kıyafetleri ile katıldığı eylemde, anons aracından yükselen “Berxwedan jiyan e” şarkısına binler hep bir ağızdan eşlik etti.
Trafalgar Meydanı’nda Sosyalist İşçi Partisi’nden Charlie Yoldaş, Adalet Hareketi ve Haringey ve Barnet Birleşik Toplum Hareketleri adına birer konuşma yapıldı. Konuşmalarda, Kürt halkına karşı Türk devletinin faşist ve barbar saldırıları sürerken, İngiltere’nin de bu operasyon ile bu ahlaksız ve kirli operasyona ortak olduğunun altı çizildi.
İktidardaki İşçi Partisi’ne de sert sözlerle yüklenen konuşmacılar, “Bu hükümetin itibarı kalmadı. Bu faşizm, bu zorbalık, bu zulüm, bu hükümet döneminde gelişti” denildi. Yine İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy ve Kate Osamar gibi çok sayıda ismin Kürt Toplum Merkezi’ni onlarca kez ziyaret ettiği ve gözaltında olanların kendilerinin de yakın tanıdığı isimler olduğuna dikkat çekti.
İngiliz polisinin Türk devletinin isteği ile operasyonu gerçekleştirdiğine vurgu yapılırken, “DAİŞ gibi yapılara destek veren insan hakları ve demokrasi konusunda korkunç bir ülkeye dönen Türk devletinin Kürt düşmanlığına ortak olunuyor. Utanın! Kürt toplumunu kriminalize ve terörize etmekten vazgeçin. Ellerinizi çekin Kürtlerin üzerinden” denildi.
KİTLE SCOTLAND YARD’A YÜRÜDÜ
Yapılan konuşmaların ardından binlerce kişi alkış, slogan ve zılgıtlarla kortej halinde İngiltere Emniyet Müdürlüğü’ne (Scotland Yard) doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında direniş şarkıları yankılandı ve sloganlar dinmedi. Scotland Yard önüne varıldığında kitle uzun süre alkış ve sloganlarla polisi protesto etti. Bu arada Kürt Halk Meclisi tarafından hazırlanan ve Kürt Toplum Merkezi’nin 32 yıllık tarihi ve projeleri, okul ve kültürel çalışmalarını anlatan ve Kürt aktivistlerin derhal serbest bırakılması talepli bir dosya Scotland Yard yetkililerine teslim edildi. Dosya, Ali Poyraz’ın kızı Dicle Poyraz ve beraberindeki heyet tarafından teslim edildikten sonra kitle, bu kez Başbakanlık binasına doğru yürüyüşe geçti.
Yürüyüşçüler, Parlamento binası ve çevresini sloganları ile inletirken çevreden yoğun destek geldi. Yürüyüş Downing Street’teki Başbakanlık binası önünde sona erdi. Ardından DGB adına İbrahim Avcil bir açıklama yaptı.
ÖRTÜLÜ VE KİRLİ PAZARLIKLARINIZIN MALZEMESİ OLMAYACAĞIZ!
Avcil, 27 Kasım’da Londra’da Kürt Toplum Merkezi ve aktivistlerine yönelik operasyonunun demokratik değerlere aykırı bir saldırı olarak tarihe geçtiğini söyledi.
Bu saldırıların zamanlamasının manidar olduğunu kaydeden Avcil, “Saldırının, Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın Britanya Dışişleri Bakanlığı ile yaptığı görüşmeden iki hafta sonra gelmesi, Türkiye’nin ticari, askeri ve diplomatik anlaşmaların bir koşulu olarak Britanya’daki Kürt, ilerici ve demokratik örgütlenmelere saldırı şartını koyduğu anlaşılmaktadır. Bizler buradan bir kez daha haykırıyoruz; bu örtülü ve kirli pazarlıklarınızın malzemesi olmayacağız” dedi.
KÜRT HALKINDAN ÖZÜR DİLENSİN
DAİŞ gibi barbar gruplara karşı mücadele eden ve insanlığın onurunu temsil eden Kürt halkına yönelik bu saldırılar kabul edilemez olduğunun altını çizen Avcil, “Kürt halkı, tüm kurumları ile birlikte, dünya genelinde insanlık onuru ve özgürlük değerlerini savunmaktadır. Bu nedenle gözaltında bulunan siyasilerin ve yurtseverlerin derhal serbest bırakılmasını, ayrıca İngiliz polisinin Kürt halkından ve demokratik kamuoyundan özür dilemesini talep ediyoruz” diye kaydetti.
Avcil, Londra’da devam eden direnişi sahiplenmek amacıyla İngiltere’de yaşayan tüm halkları, dostları, devrimci ve demokrat herkesi seferber olmaya çağırarak, “Sokaklarımızı ve kurumlarımızı terk etmeyeceğiz” diye sonlandırdı.
Açıklamanın ardından kitle alkış ve sloganlarla dağılırken, bir grup genç Kürdistanlı Trafalgar Meydanı’nda halaylarla protestolarını sürdürdü.