İngiltere'nin başkenti Londra’da Kürtlere yönelik saldırılara karşı Kürt halkının dostları ve enternasyonalist grupların katılımı ile ‘Kürdistan Günü’ adlı bir etkinlik düzenlendi. Panel, seminer ve atölye çalışmalarının yer aldığı etkinlikte, Kürt halkına yönelik her saldırının ister Suriye’de ister Britanya’da olsun, demokrasinin, kadın özgürlüğünün ve onurun ilkelerine yönelik bir saldırı olduğu vurgulandı.

Londra’da 27 Kasım 2024’te Kürt Toplum Merkezi ve aktivistlerine yönelik kriminalizasyon operasyonunun ardından Kürt halkının dostları ve enternasyonalistler tarafından Haringey’deki Kürt Toplum Merkezi’nde ‘’Kürdistan ile dayanışma-Ortak geleceğimiz’ başlıklı bir dizi panel, seminer ve atölye çalışması yapıldı.

'Kürdistan Günü' etkinliğine akademisyen, siyaset bilimcisi, hukukçu, sendikacı ve farklı kesimlerden enternasyonal grup temsilcileri ile yoğun bir katılım gerçekleşti. Sendika temsilcileri, Latin Amerika, Filistin, Filipinler, Sudan, gençlik ve Siyah özgürlük hareketleri gruplarından temsilcilerinin de katıldığı etkinlikte, özgürlük mücadelesi veren toplulukların kriminalize edilmesine son verilmesi ve Rojava devrimini savunma çağrısı yapıldı. Etkinlikte Kasım 2024’ün sonunda Londra’da Kürt topluluğuna yönelik şiddetli baskınlar ve Rojava'ya saldırılar protesto edildi.

Toplantıda yerel liderler, organizatörler ve akademisyenler söz alarak, İngiltere’nin Kürtlere yönelik kriminalizasyon politikalarını kınadı.

Britanya Jiyan Kürt Kadın Meclisi tarafından etkinliğin açılışında yapılan konuşmada, özgürlük mücadelesi yürüten halklara yönelik İngiltere’nin kriminalizasyon saldırılarına dikkat çekilerek, şöyle denildi: “Britanya devletinin mücadele eden toplulukları kriminalize etme konusundaki uzun süredir devam eden bir modelini takip ediyor. İrlanda toplumunun ‘şüpheli topluluk’ olarak muamele görmesinden, Filistinlilere ve Filistin dayanışma aktivistlerine yönelik saldırılara, çevre hareketlerinin gizli polisler tarafından hedef alınmasına kadar. Britanya devleti, direnişe cesaret eden toplulukları susturma, sindirme ve parçalama girişimlerinde sistematik bir yaklaşım sergilemiştir. (...) Kürt halkına yönelik her saldırı, ister Suriye’de ister Britanya’da olsun, demokrasinin, kadın özgürlüğünün ve onurun ilkelerine yönelik bir saldırıdır."

Genç aktivist, 27 Kasım’daki operasyonda gözaltına alınan ve tutuksuz yargılanan Agit Karataş da hakkındaki KCC’ye giriş yasağı nedeniyle video bağlantısıyla etkinlikte söz aldı. Agit Karataş şunları söyledi: “Kürt toplumunun özgürlük, barış ve adalet mücadelesi baskıyla karşılaşıyor ve bu durum toplumda korku ve travma yaratıyor. Benim ve diğer sanıkların tutuklanması, sömürgecilik karşıtı ve sol toplulukları Britanya’da daha geniş çapta etkileyecek daha sert bir polis rejiminin işaretidir.”

ÖNDER APO'YA ÖZGÜRLÜK

Katılımcılar, Kürt halkı ve tüm Orta Doğu halkları için barış ve özgürlüğün inşasında rolünü üstlenebilmesi adına Önder Apo'nun özgür olması gerektiğini vurguladı. ‘özgürlük’  çağrısını yinelediler.

Etkinlikte bulunanlar, polis baskılarına karşı birlikte durmaya ve yurtdışındaki soykırımcı baskılara karşı birleşik bir cephe oluşturarak Britanya’nın bu baskıları kolaylaştırmadaki emperyal rolüne karşı harekete geçmeye kararlı olduklarını ifade ettiler.

‘Kürt özgürlük hareketi ve demokratik çözüm’ başlıklı panelde konuşan Freedom For Öcalan Kampanyası sözcülerinden Unite The Union Sendikası Uluslararası Direktörü Simon Dubbins, "Kürt hareketinin yanında durmaya devam etmekten gurur duyuyoruz, tıpkı Filistin mücadelesinin yanında durduğumuz gibi. Britanya’daki Kürt topluluğuna yönelik saldırılara son verilmesi çağrısında bulunuyoruz” dedi.

 Etkinlikte ‘Kriminilizasyon, Terörizm ve İngiltere’ başlıklı oturumda konuşan Royal Holloway Üniversitesi’nde doktora araştırmacısı ve etkinliğin organizatörlerinden Lida Kayhko da Kasım 2024’te Kürt toplumuna yönelik gerçekleştirilen şiddetin devlet şiddeti, kriminalizasyonun şok edici bir şekilde tırmanışı olduğunu söyledi. Lida Kayhko, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu agresif ve hızlandırılmış demokratik özgürlüklerin sökülmesi ve sevilen bir topluluk alanını yok etme girişimi, özellikle göçmen ve ırksallaştırılmış topluluklar olmak üzere tüm Britanyalı vatandaşların ve sakinlerin hakları üzerinde ciddi etkiler yaratmaktadır. Bugünkü etkinlik, Kürt hareketi ile yerel topluluk ve Londra’daki siyasi hareketler arasındaki dayanışmanın gücünü göstermektedir. Bu dayanışma, siyasi ifade ve örgütlenme hakkını savunmak için gereklidir.”

Yapılan konuşmaların ardından alkış ve zılgıtlar eşliğinde “Bijî Serok Apo”, “Jin jiyan azadi”, “Bijî Berxwedana Rojava” sloganları atıldı.