Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve siyasi tutsaklara özgürlük, Kürdistan’a statü talebiyle 2022 yazından itibaren İtalya’nın farklı kentlerinde “Umut Zamanı” şiarıyla düzenlenen etkinlikler serisi devam ediyor. Bu kapsamda İtalya’nın Milano kentinde bir panel ve konser düzenlendi. İtalya Yeniden Yapılanma Komünist Partisi tarafından geleneksel olarak düzenlenen festivalin bir günü bu yıl ikinci kez Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a ve Kürdistan’a ayrıldı. İtalya Kürdistan Enformasyon Bürosu ve Rte Kürdistan İtalia tarafından Delle Cassine di Chiesa Rossa parkında gerçekleştirilen etkinlik alanı Abdullah Öcalan’ın posterleri ve PKK’nin bayrakları ile donatıldı.

Alana ayrıca, İtalyanca “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm”, “Kürdistan’ı savun”, pankartları asılırken, kurulan stantlarda ise Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın farklı dillerde yayımlanan kitapları tanıtıldı.

 Etkinlik, Kürt Halk Önderi’nin fikirlerinin önemi, İmralı tecridi ve Kürdistan’daki aktüel durum konulu bir panelle ile başladı. Gazeteci Alessia Manzi moderatörlüğündeki panelde, Abdullah Öcalan’ın kitaplarını İtalyancaya çeviren Punto Rosso Yayınevi Başkanı Roberto Mapelli, Lombardia Bölgesi Eğitim Çalışanları Federasyonu (FLC CGİL Lombardia) Genel Sekreteri Massimiliano de Conca, Demokrasi için Araştırma ve Geliştirme Merkezi Üyesi Av. Michela Arricale ve İtalya Kürdistan Enformasyon Bürosu Temsilcisi Yılmaz Orkan konuşmacı olarak yer aldı.

MAPELLİ: ABDULLAH ÖCALAN ÇÖZÜM SUNUYOR

Panelde ilk olarak Punto Rosso Yayınevi Başkanı Roberto Mapelli söz aldı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin günümüz açısından önemi üzerine bir sunum yapan Mapelli, Abdullah Öcalan’ın bir devrimciden öte aynı zamanda günümüzün en önemli filozofları arasında yer aldığını söyledi.

Kürt Halk Önderi  Abdullah Öcalan’ın İtalyan Devrimci Antonio Gramsci ve Nelson Mandela ile eşdeğer olduğunu söyleyen Mapelli, “Günümüzde yaşanan sorunlar dikkate alındığında Abdullah Öcalan’ın fikirleri gelecekte inşa edilecek bir toplum için vazgeçilmez bir öneme sahip. Öcalan’ın sorunları görme, onlara doğru temelde çözüm üretme kapasitesi çok yüksek. Abdullah Öcalan bugün yaşanan birçok sorunun temelinde ulus devletin olduğunu görüyor ve ulus kavramını aşan bir sistemin teorisini ortaya koyuyor. Ulus, dil, din ve cinsiyet üzerinden yaratılan her türlü ayrımcılığı derin bir şekilde sorguluyor ve ortaya koyduğu demokratik konfederalizm paradigmasıyla toplumlara tüm farklılıklarına rağmen bir arada yaşayabilme imkânı sunuyor. Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin özünde iktidar kavramı yok. Devletin ve iktidarın varlığını sorgulayarak, devletsiz toplumun mümkün olduğunu hepimize gösteriyor. Rojava’da inşa edilen sistem Abdullah Öcalan’ın paradigmasını anlamamız açısından çok iyi bir örnek” diye ekledi.

DE CONCA: ABDULLAH ÖCALAN’IN FİKİRLERİNİN ÖNEMİNİ ANLAMALIYIZ

Mapelli’nin ardından Lombardia Bölgesi Eğitim Çalışanları Federasyonu (FLC CGİL Lombardia) Genel Sekreteri Massimiliano De Conca söz aldı.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın demokratik konfederalizm paradigmasının önemi üzerine bir sunum yapan De Conca, Avrupa’daki sol ve sosyalist kesimlerin yaşanan krizlere çözüm ve alternatif üretemediğine dikkat çekti. De Conca, “Avrupa dışarıdan gelen fikirlere kapalı. Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin temeli Mezopotamya’ya dayandığı için onu kabul etme sorunu yaşıyoruz. Ama bu durumu aşmalı ve Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin önemini anlamaya açık olmalıyız” dedi.

Demokratik konfederalizm paradigmasının sadece Kürdistan için değil içinde yaşadığımız bütün krizlere çözüm sunduğunun altını çizen Massimiliano De Conca, “Filistin ve İsrail sorununa iki devletli bir çözüm öneriliyor. Ama iyi biliyoruz ki bu sorunun temelinde ulus devlet anlayışı var. Bu sorunu çözecek olan Abdullah Öcalan’ın demokratik konfederalizm paradigmasıdır. Öcalan yine bugün bizi yöneten ataerkil sistemi çok derinliğine sorguluyor ve kadın özgürlüğünü inşa etmek istediği sistemin merkezine koyuyor. Abdullah Öcalan bir bütün olarak tüm toplumlara alternatif bir sistemin varlığını sunuyor. Bize düşen buna sahip çıkmak ve hayata geçirmektir” dedi.

‘AVRUPA’NIN TECRİDE KARŞI TUTUMU KABUL EDİLEMEZ’

Kürt Halk Önderi  Abdullah Öcalan üzerindeki tecride de dikkat çeken Massimiliano De Conca, Avrupa’nın yaşanan hukuksuzluk karşısındaki tutumunu eleştirdi. Massimiliano De Conca, devamla şunları belirtti: “Abdullah Öcalan’ın durumu ve ona karşı ortaya konan tutum bizlere bir kez yine gösterdi ki, Avrupa ve kurumları bütün değerlerini yitirmiş durumda. Dünyada görülmemiş bir hukuksuzluk yaşanıyor ama demokrasiyi ve insan haklarını korumakla yükümlü olan Avrupa ve kurumları sessiz kalıyor. Bunu asla kabul etmemeliyiz."

AV. ARRİCAL: İMRALI’DA EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ BİR HUKUKSUZLUK VAR

De Conca’nın ardından ise Demokrasi için Araştırma ve Geliştirme Merkezi Üyesi Av. Michela Arrical söz aldı. Kürt Halk Önderi  Abdullah Öcalan’ın içinde bulunduğu tecrit koşullarına ve Erdoğan rejimine değinen bir sunum yapan Av. Michela Arricale, “Erdoğan rejimi varlığını Kürt düşmanlığı üzerinden yürütüyor. Kürt halkına karşı yürütülen savaşın merkezi ise İmralı cezaevi olarak seçilmiş” dedi.

 Kürt Halk Önderi  Abdullah Öcalan’dan 42 aydan beridir hiçbir haber alınamadığını hatırlatan Av. Michela Arricale, “Abdullah Öcalan üzerinde dünyada eşi benzeri görülmemiş bir hukuksuzluk uygulanıyor. Bütün uluslararası yasalar İmralı’da askıya alınmış durumda. Ve ne yazık ki, Avrupa ülkeleri, Avrupa Konseyi ve Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) gibi kurumlar ise yaşanan bu hukuksuzluk karşısında sessiz” dedi.

 Uluslararası alanda Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne dönük kampanyayı da hatırlatan Av. Arricale, “Abdullah Öcalan’ın fikirlerine ve özgürlüğüne ihtiyacımız var. Bu tecridi kırmak için birlikte hareket etmeliyiz” diyerek çağrıda bulundu.

ORKAN: SOYKIRIMI DURDURABİLİR, İMRALI'NIN KAPILARINI AÇABİLİRİZ

Panelde son olarak İtalya Kürdistan Enformasyon Bürosu Temsilcisi Yılmaz Orkan söz aldı. Yılmaz Kürdistan’da yaşanan aktüel durum üzerine bir sunum gerçekleştirdi. Türk devletinin Rojava ve Güney Kürdistan’da Kürt halkına karşı soykırım savaşına devam ettiğine değinen Orkan, uluslararası güçlerin ise yaşanan durum karşısındaki sessizliğine dikkat çekti.

Türk devleti, KDP ve Irak hükümeti ortaklığında Medya Savunma Alanları'na dönük gerçekleştirilen işgal saldırılarına vurgu yapan Orkan, bu savaşta açıktan insanlığa karşı suçların işlendiğine değindi. Türk devletinin gazeteciler dahil olmak üzere sivilleri de hedef aldığını vurgulayan Orkan, “Türk devleti bölgesel işbirlikçilerinin yanı sıra DAİŞ çetelerini PKK’ye karşı savaşmak üzere bu bölgeye taşıyor” dedi.

Kürdistan’da yaşanan savaş ve İmralı tecridine karşı uluslararası dayanışmanın önemine işaret eden Orkan, “Hep birlikte Türk devletinin bu işgalci saldırılarını durdurabilir ve İmralı’nın kapılarını açabiliriz” diye kaydetti.

ABDULLAH ÖCALAN’A ÖZGÜRLÜK KONSERİ

 Etkinlik, panelin ardından Kürt Sanatçı Kawa Urmiye ve İtalyan Sanatçı Assalti Frontali’nin katılımıyla Abdullah Öcalan’a özgürlük şiarıyla düzenlenen bir konserle geç saatlere kadar devam etti. İtalyan sanatçı Assalti Frontali’nin söylediği parçalara eşlik eden gençler “Free Apo” sloganları attı.