Fransa'nın başkenti Paris'te 23 Aralık 2022’de katledilen KCK Yürütme Konseyi Üyesi Evîn Goyî (Emine Kara), Abdurrahman Kızıl ve Sanatçı Mîr Perwer (Mehmet Şirin Aydın) için İsviçre’nin Basel kentindeki Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nde (Dem-Kurd) bir anma gerçekleştirildi.
Şehit Aileleri Derneği (KOMAW) ve İsviçre Kürt Kadınlar Birliği (YJK-S) öncülüğünde Dem-Kurd konferas salonunda düzenlenen anmaya, Evîn Goyî’nin ailesinin yanı sıra İsviçre Demokratik Kürt Konseyi eşbaşkanları ve çok sayıda kişi katıldı.
Kürdistan Özgürlük Şehitleri anısına saygı duruşuyla başlayan anmada ilkin KOMAW adına Mustafa Karahan konuştu. Karahan, yıllardır süren özgürlük mücadelesinde on binlerce kişinin şehit düştüğüne işaret ederek, “Özgürlük mücadelesi bedel istiyor. Daha iki gün önce Özgür Basın çalışanları Nazım (Daştan) ve Cihan (Bilgin) katledildiler. İşgalci Türk devleti gerçeklerin ortaya çıkmasını istemiyor. Onun için hakikat savaşçılarını katlediyor. Önce Sara, Rojbîn ve Ronahî hedef alındı. On yıl aradan sonra yine Paris’te bu kez Evîn, Mir Perwer ve Abdurrahman katledildiler. Katletmekle Kürtlere asla boyun eğdiremezler. Şehitlerimize sahip çıkmak hepimizin görevidir. Biz onların mücadele bayrağını devralıp daha ileri taşıyacağız” dedi.
KATİLLERİ HALA YARGILANMADI
Evîn Goyî’nin yeğeni Suna Kara ise; “Şehit Evîn, ailenin 60’ıncı şehididir. O Kürdistan’da ayak basmadığı toprak bırakmadı. Her zaman mücadele yürüttü. Şengal ve Rojava’da DAİŞ’e karşı mücadele etti, yaralandı. Tedavi için Avrupa’ya geldi. Fransa’da iltica başvurusu yaptı ama kabul edilmedi. Tedavisi sürerken alçakça bir saldırıya uğradı. Ahmet Kaya Kültür Merkezi’nde Mîr Perwer ve Abdurrahman Kızıl ile birlikte şehit düştü. Katilleri hala yargılanmadı. Biz şehitlerimizin mücadelesini sürdüreceğiz” diye konuştu.
'FRANSA BU KARA LEKEYİ BÖYLE TEMİZLEYEMEZ'
Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) Üyesi Sozdar Sîdar da, bütün şehitleri anarak konuşmasına başladı. Sîdar, şunları dile getirdi: “Sara bizim mücadele arkadaşımızdı. Yaşamını okuyup bilmek gerekir. Amed zindanında çıplak bedeniyle faşizme karşı direnmiş öncü bir kadındır. PKK ilk kurulduğunda bu mücadelenin içindeydi. Bu saldırılar o nedenle için politiktir. Onların şahsında bu mücadelenin hedef alındığını biliyoruz. Rojbîn bir diplomattı. Ronahî partinin gençlik yüzüydü. Evîn bu hareketin sahibiydi. Mîr Perwer, Kürt halkının ezgisi, Abdurrahman yurtseverliğin ta kendisiydi. Bu arkadaşlara yönelik saldırı, kadın özgürlük paradigmasına yapılan saldırıdır. Evîn’i katledenin, göçmen karşıtı biri olduğunu söylüyorlar. Kimse bizim bu yalana inanmamızı beklemesin. Fransa yüzüne sürülen bu kara lekeyi böyle temizleyemez. Arkadaşlarımızı bilinçli olarak hedef aldılar, katlettiler. Hem Sara hem Evîn aynen böyle hedef alındılar. Avrupa ülkeleri Evîn’e oturum dahi vermedi. Evîn ilk defa göçmen olmuyordu. 1990’lı yıllardan itibaren defalarca göçü görmüştü. Heval Evîn, Sara’nın öğrencisidir. Kürdistan’da gitmediği yer kalmamıştır. Bütün şehitlerimizin hayatları derslerle doludur. Onlardan öğreneceğimiz çok şey var. Şehitler yaşamlarıyla bize yol gösteriyorlar.”
GAZETECİLERE YÖNELİK ALÇAKÇA SALDIRIYI LANETLİYORUZ
Kuzey ve Doğu Suriye’de haber takibi yapan gazetecilerin alçakça katledilmelerine de değinen Sozdar Sîdar, “İşte Nazım Daştan. Cezaevinde çıktığı zaman “Ben Apê Musa’nın küçük generaliyim” diyor. Rojava’ya gitti, Cihan arkadaşla savaşın en ön cephelerinde yer alıp bize haber ulaştırıyorlardı. İşgalci Türk devleti bilerek özgür basın emekçilerini katletmiştir. Bu alçakça saldırıları kınıyoruz, lanetliyoruz. Bu saldırılarla asla amaçlarına ulaşamazlar. Bu hareket 50 yıldır bitmedi, bu çetelerle de bitmez” dedi.
MÎR PERWER HALKININ SANATÇISIYDI
Konuşmalar ardından TEV-ÇAND üyeleri sahneye çıkarak ağıt okudu. Sanatçı Kawa Urmiyê, şehitlerin Kürt ve Kürdistan mücadelesine büyük değerler kattığını belirterek, “Biz özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren şehitlerimize çok şey borçluyuz. Ben Mîr Perwer’i size anlatmak istiyorum. O halkının sanatçısıydı. Cezaevinden çıktıktan sonra devlet onu rahat bırakmadı, o nedenle zorunlu olarak buraya gelmişti. Almanya’da parti gecesi için bir hazırlık yapılıyordu. Ona “Waye PKK rabû” ezgisini söyleme görevi verildiğinde adeta kanatlanmıştı. Sahneye o heyecan ile çıktı. Diğer şehitlerimiz de yaşamlarıyla bize örnek oldular. Yaşasın canlarını halkının uğruna feda edenlere” ifadelerini kullandı.
Etkinlikte, Evîn Goyî’nin kız kardeşinin yolladığı konuşma dinletildikten sonra Paris şehitleri için hazırlanan sinevizyon izletildi.
İsviçre Kürt Kadınlar Birliği (YJK-S) aktivistleri ise hazırladıkları “Adalet” isimli skeci sahneledi.
Anma, “Şehîd Namirin”, “Jin Jiyan Azadî” ve “Bijî Berxwedana Rojava” sloganlarıyla sona erdi.