GÖRÜNTÜLÜ

Reims anmasında 11 Ocak mitingine çağrı

Fransa’nın Reims kentinde düzenlenen anmada, Paris şehitleri anısına düzenlenecek 11 Ocak miting ve yürüyüşüne çağrı yapıldı.

Fransa’nın Reims kentinde Paris katliamlarında şehit düşen Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez, Evîn Goyî, Mîr Perwer ve Abdurrahman Kızıl anıldı.

Xwebûn Kadın Komünü ve Arin Mirkan Demokratik Kürt Toplum Meclisi (DKTM) öncülüğünde düzenlenen anma programı Kürdistan Özgürlük Şehitleri anısına saygı duruşu ile başladı.
Arin Mirkan DKTM Eşbaşkanı Ceylan Doğan, “Lal dillere sevgiyi taşıyacak, özgürlüğü haykıracak, kör gözlere hakikat aşkıyla bakmayı öğretecek Sara efsanesi doğdu. Ve giderken ardında bıraktığı miras tüm kadınlara vasiyet oldu. Hayatı hep kavga tadında aşk ve emekle örerek hakikati aşkıyla kendini bilmeyi yaşam ilkesi edinmeli her kadın ve her insan. Rojbin arkadaş özgürlük tutkusu ve arayışı olan, mücadelenin her alanında kadın yaşadığı sorunlarla ilgili duyarlı olan bir yoldaşımızdı. Rojbîn arkadaş Kürt siyaset ve diplomasisinin gelişmesinde rol oynayarak performans kazandırmıştır. Özgürlük mücadelesine dostlar mevziler kazandırarak Kürt halkının ve kadınlarının güçlü sesi ve dili olmuştur. Özellikle Rêber Apo’nun özgürlük mücadelesi için birçok kampanyanın yürütülmesinde öncülük rolü oynamıştır. Bıkmadan, yılmadan, tutkuyla, yıllarca bunun ısrarlı mücadelesini yürütmüştür. Ronahî arkadaşımız da küçük yaşlarda Avrupa’ya gitmiş, burada büyümüş, hiçbir zaman Avrupa’nın kültürü ile bütünleşmemiş, hep Kürdistan aşkı ve özlemiyle büyümüş bir arkadaşımızdı. Kapitalizm Kürt gençlerini öz kültürlerinden tarihlerinden toplumsal değerlerinden koparma yozlaştırma asimile etme politikalarına karşı tavır koyarak tıpkı Rojbîn gibi özgürlüğü tercih etmiştir. Evîn Goyî yoldaş, onurlu Botan halkının yiğit çocuğu. Daha küçük yaşlarda faşist Türk devletinin insanlık dışı saldırılarına düşman gerçeği ile yüzleşmiş efsanevi bir kadındı” diye konuştu.
HALKIMIZLA TARTIŞACAĞIZ
Halkın “Bê Serok Jiyan Nabe” sloganları arasında söz alan Avrupa Kürdistanlı Toplumlar Kongresi Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt ise, DEM Parti heyetinin Önder Apo ile görüşmesini aktararak, şunları belirtti: “Kürt meselesinin çözülmesini istemeyen kesimler kara bir propaganda yürütüyorlar. Biz diyoruz ki, bu mesele çözülecekse Bahçeli gelsin çözelim. İlkelerimiz açıktır, ölçülerimiz nettir. Biz ilkelerimizden taviz vermeyiz. Biz açığız, kim gelirse gelsin. Rêber Apo hazırdır. İlkesel boyutta, ölçülerde boyutunda bu mesele çözülecektir. Heyet ziyaretlerini yapıyor, siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini ziyaret ediyorlar, önemli şahsiyetler de var. Heyetin bu görüşmeleri yapmasının amacı bu kesimleri de bu çözümün bir parçası haline getirmektir. 2013’te en çok CHP muhalefet yaptı. O zaman diyorlardı “gittiniz İmralı’da görüşme aldınız”. Peki o CHP değil miydi dokunulmazlık yasasına onay veren? Ancak bugün CHP de kısmen de olsa çözümün bir parçası haline geliyor. Birçok siyasi parti var, bunların da bir düzeye getirilmesi gerekir. Yani bu sorunun çözülmesi için Rêber Apo’nun özgürleşmesine karşı muhalefet yapmamaları gerekir. Öte yandan özel savaş yürütülüyor. Kürdistan’da ve Avrupa’da özel savaş yürütüldü. Bizim de bu özel savaşa karşı koyabilmemiz için beynimizin berrak olması gerekir. Elbette bazı noktalarda kaygılar, soru işaretleri olabilir ama bunu da bizler tartışarak bu soru işaretlerini giderebiliriz. Elbette önümüzde 11 Ocak yürüyüşü var. Birincisi bu. Bir diğeri de yürütme olarak aldığımız bir karar var. Bu süreci bütün detaylarıyla halkımızla birlikte tartışmak için halk toplantıları düzenleyeceğiz. Dört parça Kürdistan’da benzer bir süreç işletilecek. Çözümün gelişmesi, planlama ve geleceğin inşası için halk ile birlikte tartışılmalıdır.”

PARİS YÜRÜYÜŞÜ EN ÖNEMLİ GÜNDEMLERİMİZDEN
Zübeyde Zümrüt konuşmasının devamında, “Hala Rojava’ya yönelik saldırılar var. Gerçekten Rojava için mücadele eden, sokağa çıkan, çağrılar yapan Avrupa halkımızdı. Öte yandan diğer bir gündemimiz Paris yürüyüşüdür. Bu salonda bulunanları yürüyüşe çağırmıyorum. Sizler zaten geleceksiniz. Ancak bu salonun dışında olanlarla tek tek iletişime geçip onları Paris yürüyüşüne çağırmalıyız. Öncelikle iki temel üzerine Paris yürüyüşünü düzenleyeceğiz. Birincisi katillerden hesap soracağız. İkincisi ise bugün Rêber Apo ile yapılan görüşmelerde aynı veya farklı heyetler olabilir ama gelişen görüşmeleri Rêber Apo’nun özgürlüğünde ısrarlı olduğumuzu vurgulamalıyız. Bunu daha da geliştireceğiz. Yani iki noktayı vurgulayacağız. Birincisi katillerin bulunmasını isteyeceğiz. İkincisi ise Türk devletine şu çağrıyı yapacağız; eğer samimiyseniz, Rojava’nın statüsü ve Kürt sorununun çözümü için İmralı’nın kapılarını açın, Reber Apo özgürleşsin, halkıyla buluşsun. Bugün Fransa ve Almanya devletlerinin oynayacağı rol önemli. Eğer bu devletler Kürt sorununu çözümünden yana rol oynarlarsa Türk devleti geri adım atar. Ancak ekonomik ve ticari ilişkileri nedeniyle Türk devleti ile ilişkilidirler ve Kürtleri kendi çıkarlarına kurban ediyorlar. Ama Kürtler kurbanlık koyun değildir. Bu nedenle artık 100 yıl geri gidemeyiz. Bu sefer kaybedersek yüz geri gideriz. Öyle bir lüksümüz yok, ağır bedeller ödendi. O nedenle burada olan arkadaşlarımız kadın genç, toplumumuzun tüm bileşenleri ile iletişime geçip 11 Ocak’ta Paris yürüyüşünde olmalıyız.”