Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki derinleştirilmiş tecride karşı Kürtler ve dostları, Fransa’nın Strasbourg kentinde bulunan Avrupa Konseyi Parlamento binası önünde 3 gün sürecek bir eylem başlattı. KCDK-E'nin çağrısı üzerine parlamento binasında bir araya gelen eylemciler, burada sloganlarla tecridi protesto etti. Eylemciler yaptıkları basın açıklamasıyla mücadeleyi yükselteceklerine vurgu yaptı.

 Basın açıklamasına çok sayıda kurum temsilcisi katıldı. İlk olarak konuşan KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç oldu. Koç, yaptığı açıklamada, “Biz Önder APO için burada 3 günlük bir eyleme başladık. CPT, Önderlikle görüşüp görüşmediğini bilmiyoruz. Önder APO’nun ailesi ve avukatları görüşmediği sürece eylemlerimiz devam edecek. Türk devleti önderliğimiz üzerinde bir tecrit yürütüyor. Bu tecrit bütün Kürt halkına uygulanıyor. Kürt halkının özgürlüğü başkan APO’nun özgürlüğünde geçiyor. Bir an önce avukatların görüşme yapmasını istiyoruz” dedi.

Basın açıklamasında Öcalan’a Özgürlük Platformu adına Avukat Ömer Güneş, bir konuşma yaptı. Güneş, yaptığı açıklamada 22 aydır Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan haber alınmadığına vurgu yaparak, CPT’nin bir an önce açıklama yapmasını belirtti. Kürt Halk Önderi üzerindeki tecridin mutlak iletişimsizlik haline geldiğini belirterek, “Bu, dünya genelinde sadece Guantanamo’da vardı. Ancak İmralı adasının şartları, koşulları, bütün hukuksuzlukları geçmiş durumda” dedi. Tecride karşı uluslararası kurumlar nezdinde girişimlerde bulunduklarını söyleyen Avukat Güneş, “Avrupa kurumları, CPT, AİHM ve AK, BM bu mutlak iletişimsizliğin ortadan kaldırılması için rolünü oynamalı” dedi.

TJK-E aktivisti Helen Dersim, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Ortadoğu'da yaşanan sorunların çözüm anahtarı olduğuna vurgu yaparak, bir an önce özgür bırakılması gerektiği ifade etti. Kürt kadınları olarak Abdullah Öcalan'ın ortaya koyduğu paradigmanın takipçisi olduklarını ve onun özgürlüğü için asla mücadelede vazgeçmeyeceklerini belirterek, “Dünyada sadece Kürtler değil diğer uluslardan milyonlarca insan Önder APO’yu kendi lideri olarak görüyor. CPT İmralı’ya gittiğini açıkladı ama Önderliğimiz ile görüşüp görüşmediğini açıklamadı. Başta Kürt halkının olmak üzere Ortadoğu’da yaşanan sorunlarda Önderliğimiz kilit bir roldedir. Barış ve demokrasi için bir an önce tecrid kaldırılmalı ve özgürlüğü sağlanmalıdır. Tıpkı Güney Afrika'da Mandela gibi halkıyla buluşması sağlanmalıdır. Biz Kürt kadınları olarak Önderliğimiz üzerindeki tecrid devam ettiği sürece asla sokakları terk etmeyeceğiz. Başkan APO’nun fiziki özgürlüğü sağlanana kadar mücadelemizi daha da yükselteceğiz” dedi.

'GÖREVİNİZE SAHİP ÇIKIN'

KNK Eşbaşkanı Ahmed Karamus da konuşmasında AK ve CPT’ye seslenerek, “22 aydır Sayın Öcalan’dan haber alınamıyor. Ailesiyle, avukatlarıyla ilişkisi yok. Bu başlı başına bir işkencedir. Mutlak tecrit hem Türkiye yasalarına hem uluslararası hukuka aykırıdır. Sayın Öcalan üzerindeki tecridi hiçbir şekilde kabul etmeyeceğiz. Tecridin acilen sona ermesi gerekiyor. Avrupa kurumları da görevlerine sahip çıkmalı. Tecridin sona ermesi için Türkiye üzerinde baskı yapılmalı” dedi.

'TECRİDE ALIŞMAYACAĞIZ'

HDP’den Nursel Aydoğan, 24 yıldır devam eden tecridin son 2 yıldır mutlak bir tecride dönüştüğünün altını çizerek, “CPT, yıllardır İmralı’ya gidiyor ancak koşulların düzelmesine bir katkıda bulunmuyor. CPT, işkenceyi önleme komitesidir. Tecrit de en ağır işkence biçimidir. CPT’yi görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz” dedi. Türkiye’nin AK üyesi olduğunu da hatırlatarak, işlediği insanlık suçlarına işaret eden Aydoğan, Avrupa kurumlarını Türkiye’ye yaptırım uygulamaya çağırdı ve ekledi: “Tecride alışmayacağız. İnsanlık suçu tecridi kıracağız.”

KNK Üyesi Dr. Kamuran Berwari ise Abdullah Öcalan’ın Kürt halkı için önemine vurgu yaparken, “Avrupa, Sayın Öcalan üzerindeki tecridin sorumlusudur, kaldırılmasını sağlayacak olan da bu kurumlardır” diyerek, tecride son verilmesini istedi.

Avrupa Demokratik Güç Birliği (ADGB) adına Mehmet Cengiz, “Tecridi CPT’ye duyurana, harekete geçirene kadar buradayız. Abdullah Öcalan özgürlüğüne kavuşana kadar Kürt halkıyla mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

Siirt Belediyesi eski Başkanı Selim Sadak ise tecridin kaldırılması için son dönemde iki kişinin bedenini ateşe verdiğini hatırlatarak, “Kürtler sadece tecridin sona ermesini değil Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istiyor. Halk, Sayın Öcalan üzerindeki tecritten bedenini ateşe verecek kadar rahatsızdır. Tecridin bir an önce sona ermesi lazım” diye konuştu.

AK önündeki eylemi 2. gününde FED-GEL ve FCDK-KAWA federasyonları devralacak.