Avrupa’da faaliyet yürüten kültür ve sanat kurumlarının temsilcileri Köln’de bir araya gelerek, basın açıklaması düzenledi.
Hozan Diyar’ın yaptığı sunumda ortak açıklamayı Sanatçı Bermal Çem okudu.
Açıklamada şöyle denildi:
“Biz TEV-ÇAND Avrupa ve Kevana Zêrîn Avrupa olarak, Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve Kürt sorununun siyasal çözümü için 10 Ekim’de başlatılan hamleyi selamlıyoruz. Rêber Apo’nun 74’üncü yılında birçok sanatçı, aydın, yazar, akademisyen, filozof, siyasetçi, sendika, kadın ve gençlik örgütleri ve demokrat ve özgürlükçü birçok şahsiyetin 19 Ekim’de dünyanın 74 merkezinde “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. 74 merkezde başlatılan açıklamalar, ikinci gün 100 merkezi de geçti ve gün be gün büyüdü. Bütün açıklamaların duruşu ve tavrı birdi, amaçları da ortaktı.
1999 yılında kapitalist sistem güçleri, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a karşı uluslararası komployu başlattı. 10 Ekim’de de komplonun 25’inci yıl dönümüydü. Rêber Apo 25 yıldır İmralı’da tecrit, işkence ve soykırım sisteminde rehin tutulmaktadır. Yapılan açıklama ve çağrılar, bu işkence ve soykırım sistemine karşı Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümüne yönelik olmuştur.
Bu uluslararası komplo karşısında başta kadınlar ve zindanlardaki siyasi tutsaklar olmak üzere tüm halkımız “Güneşimizi karartamazsınız” şiarıyla Rêber Apo’nun etrafında ateşten çember oldular. Bu süreçte Kürt halkının bu kahraman şehitlerini saygıyla anıyoruz.
Kürt halkının özgürlüğü için 10 Ekim’de büyük bir ortaklaşmayla gösterilen bu tutum, Avrupa, Güney Afrika, Latin Amerika ve dünyanın birçok merkezinde eş zamanlı yürütülmüştür. Açıklamalarda, Rêber Apo ve oluşturduğu paradigmanın uluslararası düzeyde benimsendiğini açıkça ortaya koymuştur. Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümü önündeki tüm engellerin kaldırılması için dünya çapında net bir tutum ortaya konulmuştur.
İmralı işkence sistemi Kurdistan üzerindeki yüzyıllık sömürgecilik soykırımdan kaynağını almaktadır. Öyle ki, Kurdistan ve Türkiye halkları İmralı soykırımcı rejimine göre yönetiliyor. Bu ağırlaştırılmış tecrit ve işkence sistemi sadece Rêber Apo’ya yönelik değil bütün Kurdistan, Türkiye halklarına ve insanlığa uygulanmaktadır. Bu uygulamalar öncelikle Kürt kadınları ve gençlerine, aydın ve sanatçılarına ve demokratik toplumsal güçlere yöneliktir. Düşman, bu uygulamalarla halkımızın iradesini ve umudunu kırmak, kültür ve toplumsallığını soykırıma uğratmak istiyor.
İmralı’da ağırlaştırılmış tecrit, gün geçtikçe ağırlaştırılmaktadır. 32 aydan beri Rêber Apo’dan hiç haber alınamamaktadır. Faşist ve sömürgeci saldırıların merkezinde İmralı adasının olduğu bilinmektedir. Bu açıkça görülmektedir. Faşist ve sömürgeci rejim, ilk kez bu kadar ağır ve derinleştirilmiş tecritle Rêber Apo’yu zindanda nefessiz bırakmak istemektedir. Ahlaki ve hukuki hiçbir ölçüyü uygulamamaktadır. Her anı işkence olan bu sistemi kabul etmeyen demokrat, özgürlükçü kimseler, dünyanın 100’den fazla merkezinde seslerini yükseltip, tutumlarını net ortaya koydular.
Enternasyonalistlerin bu tutumu, Rêber Apo şahsında Kürt halkına uygulanan soykırım, inkar, teslimiyet politikalarına karşıdır. Dünya halkları, halkların kardeşliği ve Rêber Apo için ortak bir mücadeleye gidiyor. Değişik uluslardan sanatçılar, aydınlar, yazarlar, akademisyenler, filozoflar, siyasetçiler, sendikalar, kadın ve gençlik hareketleri ve demokrat ve özgürlükçü birçok şahsiyet her gün yeni bir çağrı ile bu kampanyaya katılıyor; Rêber Apo avukatları ve ailesiyle görüştürülsün, diyor. Kürt ve Ortadoğu sorununun çözümü konusunda siyasi rolünü oynayabilmesi için İmralı çukurundan çıkması gerekiyor. Başlıca çözüm, Ortadoğu ve Kurdistan topraklarının huzura kavuşması, Kürt kültür ve sanatının özgürleştirilmesi ve Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğüdür.
Son olarak bir kez daha Rêber Apo’ya özgürlük kampanyasını içten selamlıyor ve diyoruz ki; Avrupa’daki TEV-ÇAND ve Kevana Zêrîn olarak Rêber Apo’nun özgürlüğü ve Kürt sorununun siyasi çözümü kampanyasına tüm gücümüzle destek vereceğiz. Kültür sanat çalışmalarımız ve eylemlerimizle bu hamleyi aralıksız sürdüreceğiz. Bu vesileyle yüreği barış, huzur, demokrasi ve özgürlük için çarpan herkesi “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” hamlesini sahiplenmeye ve büyütmeye çağırıyoruz.”