TJK-E yaptığı yazılı açıklamada 2 Eylül’de başta Strasbourg olmak üzere çok sayıda kentte yapılacak eylemlere katılmaya çağırarak, “Önümüzdeki süreçte Önder Apo üzerindeki tecridin kırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması için sürekli mücadele, sürekli eylem içinde olacağız” dedi.

Açıklama şöyle:

“Önder Apo’nun büyük insanlık çıkışıyla birlikte Kurdistan tarihi yok oluştan kurtularak var oluşa doğru ilerlemeye başladı. Bu çıkış, Kürdün varlığını ve özgür yaşamını hedefledi ve bu hedefe ulaşmanın en temel şartının kadın özgürlüğü olduğu ilkesine ortaya koydu. Önder Apo bu esas üzerinde, kadın özgürlük devriminin tüm insanlık devrimlerinin ilk şartı olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Batı kapitalist hegemonyası buna komplo ile cevap verdi. Önder Apo’ya dayatılan komplo ve bugün mutlak bir tecrit ve soykırım politikaları ile devam eden işkence sistemi, halkın özgür kimliğinden duyulan korkunun itirafıdır. Önder Apo 25 yıldır İmralı işkence sisteminde ve en son 29 aydır ağır ve mutlak tecrit koşullarında, Prometeus’un kayalıklara çivilendiği koşullarda direnmektedir. Bu koşullardaki İmralı’da çağın en büyük savaşı verilmektedir. İmralı sistemi mutlak bir tecrit sistemidir. Bu aynı zamanda kadınlara, topluma, en güzel düşüncelere ve duygulara dayatılan bir tecrittir.  Bunun içindir ki; İmralı’da Önder Apo’nun verdiği savaşı anlamak ve hissetmek, özgür yaşamın temel şartıdır. 

Önder Apo, bu 25 yıl boyunca İmralı sistemini boşa çıkarmış, toplumu özgürleştirmenin her türlü yol ve yöntemini 21. yüzyılın en büyük ve devrimci gelişmesi olarak kadınlara ve halklara sunmuştur. Aynı zamanda, tüm insanlık adına erkek aklın yarattığı dünya hegemonyası karşısında direnmiştir. Komplo ile hedeflenen öl-öldür çizgisini Önder Apo büyük fedakarlıklarla boşa çıkarmış, yaşa-yaşat çizgisini geliştirmiştir. Bu temelde Demokratik Modernite temelindeki Demokratik ulus sistemini yaratmıştır. Bunun içindir ki; Önder Apo paradigması özgür yaşamı gerçekleştirebileceğimiz yaşamın yolu, özgürlük ışığımız, varlığımız, nefesimizdir. Önder Apo’ya olan sevgimiz, bağlılığımız ve Önderlik gerçeğiyle yaşama iddiamız büyüktür. “Jin, Jiyan, Azadi ile Kadın Devrimine Yürüyoruz” hamlesi temelinde bu soykırım politika ve saldırılarına vereceğimiz cevap, İmralı işkence ve tecrit sistemini tümden kırmak ve Önderliğimizin fiziki özgürlüğünü sağlamak olacaktır. Bunun için önümüzdeki süreçte Önder Apo üzerindeki tecridin kırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması için sürekli mücadele, sürekli eylem içinde olacağız.

Erkek egemen sistemin Kürt kadınları başta olmak üzere tüm kadınlara karşı en büyük saldırısı Önder Apo’nun esaret altına alınmasıdır. Kapitalist hegemonyanın, Faşist Türk devletinin ve işbirlikçisi KDP’nin Önder Apo’ya ve Kürt Özgürlük Hareketine tüm saldırıları aynı zamanda kadınlara saldırmanın, katletmenin, şiddeti derinleştirmenin ve anlam yitimine uğratmayı ifade etmektedir. Kadınlar üzerindeki faşist uygulamalar, kadınların kazanılmış haklarının kaybettirilmesi, erkeğin barbarlık düzeyinde bir yaşama çekilmesi kadın köleliğinin derinleştirilmesini ve toplumun yok edilmesini amaçlamaktadır.  BM, AK ve CPT başta olmak üzere uluslararası güçlerin bu durum karşısındaki ikiyüzlülükleri ve sessizlikleri aynı zamanda bu kadın ve toplum kırım politikalarını onaylamak anlamına gelmektedir. Bu kurum ve kuruluşları acilen kendi rol ve misyonlarına göre hareket etmeye çağırıyoruz.

Biz kadınlar, her birimiz sokakta, iş yerinde ya da evde, nerde olursak olalım Önderlik üzerindeki komployu kırmadıkça, Önderliğin fiziki esaretini ortadan kaldırmadıkça özgür yaşayamayız. Bu tecridi, bu komployu kırmadıkça ve faşizmi yenmedikçe, erkek egemenliğinin kadını öldüren, yakan, tecavüz eden ve tüketen saldırılarına her an maruz kalmaktan kurtulamayız. Bunun içindir ki; Hamlemizin başarı ölçüsü, AKP-MHP faşist iktidarının çöküş sürecini hızlandırmak, faşizmi yıkmak ve Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlamaktır. Bu, tüm erkek egemenlikli gericiliklerin, KDP gibi ihanetçi-işbirlikçilerin sonunu getirmenin tek şartıdır. Bu, kadınların özgürlüğünün tek şartıdır. Bu, özgür yaşamın tek şartıdır.

Bu temelde, tüm kadınları, gençleri, Kürt halkını, devrimci-sosyalist ve demokratları, Kürt halkının dostlarını, tüm dünya halklarını Önder Apo’ya yönelik geliştirilen uluslararası komploya karşı tutum almaya, harekete geçmeye ve 2 Eylül’de başta Strasbourg olmak üzere tüm Avrupa, Avustralya ve Kanada’da “Önder APO’ya Özgürlük-Kurdistan’a Statü” şiarı ile gerçekleşecek olan eylemlere katılmaya çağırıyoruz."