Türk devletinin işgal saldırıları Avustralya hükümetinin gündeminde
Avustralya Yeşiller Partisi Senatörü David Shoebridge, bakanlıklara Türk devletinin işgal saldırılarını sordu.
Avustralya Yeşiller Partisi Senatörü David Shoebridge, bakanlıklara Türk devletinin işgal saldırılarını sordu.
Avustralya Yeşiller Partisi Senatörü David Shoebridge, başkent Canberra’da yapılan senato güvenlik komitesi toplantısında Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong ve Savunma Bakanlığı üyelerine Türk devletinin Rojava’da sivil yaşam alanlarını hedef alan işgal saldırılarına ve Avustralya’nın bu insan hakları ihlallerine karşı tutumuna ilişkin sorular sordu.
Shoebridge, Dışişleri ve Savunma Bakanlığı yetkililerine yönelik şu soruları yöneltti:
“Sayın Bakan, Başkan Joe Biden tarafından 14 Ekim'de yayımlanan kararnameden haberdar mısınız? Başkan Biden tarafından yapılan açıklamada, özellikle de Türkiye Hükümeti'nin Suriye'nin kuzeyine askeri harekat düzenleme yönündeki eylemlerinin IŞİD’i yenilgiye uğratma kampanyasını baltaladığı, sivilleri tehlikeye attığı ve bölgedeki barış, güvenlik ve istikrarı daha fazla tehdit ettiği ifade edildi. Ve ABD'nin ulusal güvenliği ve dış politikası için olağandışı ve olağanüstü bir tehdit oluşturmaya devam etmektedir.
Sayın Bakan, sizin de bildiğiniz gibi Türkiye tarafından gerçekleştirilen faaliyetlerin, askeri faaliyetlerin, bombalamaların ve hedefli öldürmelerin çoğu Kürt halkına yöneliktir. Avustralya hükümetinin bu konuda, eğer varsa, ne gibi görüşleri var? Kuzeydoğu Suriye'nin bu çok etnikli bölgesindeki Kürt halkına ve diğerlerine herhangi bir yardım ya da destek sunulması öneriliyorsa bu nedir?"
'SİVİL YAŞAMI KORUMAK ZORUNLUDUR'
Avustralya Dışişleri Bakanlığı adına soruları yanıtlayan Chris Cannon, şu açıklamaları yaptı:
“Departmanımızdaki bazı birimler Suriye'nin kuzeyindeki (Rojava) meseleler üzerinde çalışmaktadır. Avustralya'nın pozisyonu hakkında söyleyebileceğim şey, ateşkes anlaşmalarının ihlal edilmesinden endişe duyduğumuz ve tüm tarafların ateşkesi korumak için ellerinden geleni yapmalarını beklediğimizdir. Bu anlaşmalara göre Avustralya, Türkiye'nin kendisini meşru güvenlik tehditlerine karşı koruma hakkını tanımaktadır ancak tüm tarafların sivil yaşamı ve altyapıyı koruması zorunludur. Avustralya, Suriye'deki ihtilafın siyasi çözüm ve diyalog temelinde ve BM Güvenlik Konseyi'nin ilgili kararlarına uygun olarak barışçıl bir şekilde çözülmesini desteklemektedir."
Senatör David Shoebridge, “Avustralya Türkiye'ye askeri saldırılarını durdurması ve Kürt halkına ve bölgedeki diğer halklara yönelik devam eden saldırıları durdurması çağrısında bulunacak mı? Bu Avustralya'nın açık ve net bir çağrısı olacak mı" sorusunu da yöneltti.
Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Chris Cannon'un yanıtı şöyle oldu: “Dediğim gibi, pozisyonumuzun ne olduğunu ana hatlarıyla belirttim. Bu konularda Türkiye hükümeti ile temas halindeyiz ve olmaya devam edeceğiz. Avustralya hükümetinin ateşkes anlaşmasının tüm ihlallerinden endişe duyduğu bir pozisyonu ifade ettim. Ve belirttiğim gibi. Tüm tarafların bu ateşkes anlaşmalarını korumak için ellerinden geleni yapmalarını bekliyoruz."
Cannon, “Avustralya tarafından Türkiye'ye herhangi bir bildirimde bulunuldu mu? Suriye'nin kuzeyinde devam eden saldırı ve bombalamalara dikkat çekerek, Türkiye'ye ateşkese saygı göstermesi için temsilcilikler yapıldı mı" sorusuna da şu yanıtı verdi:
"Avustralya hükümetinin sivillerin korunmasına ilişkin konuları görüştüğünü söyleyebilirim. Ve Türkiye ile yaptığımız görüşmelerde insani kaygıları da ele aldık. Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kürt toplulukları ve Irak ve Suriye'deki azınlık toplulukları ile ilgili olarak endişelerimizi sürekli olarak dile getirdiğimizi de eklemek isterim.”