KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Sozdar Avesta, Paris Katliamı'nın yıldönümünde düzenlenen yürüyüşe bir mesaj gönderdi. Avesta, “katliamlar aydınlatılana kadar Kürt halkının mücadelesi devam edecektir” dedi.
Paris'te bir araya gelen on binlerce kişiye hitap eden KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Sozdar Avesta, "Her iki katliam da tesadüfi olmadı. Failleri bellidir. MİT ve Türk devleti ile Gladio birlikte planladı. Bu plan çerçevesinde bu katliamlar gelişti. Çok amaçlı katliamlardı. Her iki katliamda da net olmasına rağmen hâlâ aydınlatılmadı ve faillerden hesap sorulmadı. Her iki katliam aydınlatılana kadar Kürt halkının mücadelesi devam edecektir” şeklinde konuştu.
Sozdar Avesta, şunları belirtti:
"1. Paris Katliamı'nın 12. yıl dönümünde parti kurucularımızdan Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez yoldaşları ve iki yılı geride bırakan 2. Paris Katliamı'nda şehit düşen Kadın Özgürlük Mücadelesi öncülerinden Evin Goyi yoldaş, değerli yurtseverimiz Abdurrahman Kızıl ve Kürt halkının sanatçısı Mir Perwer şahsında Kürdistan özgürlük mücadelesinin bütün şehitlerini saygıyla anıyorum. Şehitler partisi olarak başladık, bugün ulaştığımız düzey, şehitlerin sayesindedir. Bundan dolayı şehitlerimize minnettarız."
"Siz yurt dışındaki halkımızın, kadınların, gençlerin tutumu ve mücadelesi takdire şayandır diyen ve Kürdistanlı kadınların Sakine Cansız'ın çizgisinde yıllardır mücadele verdiğini belirten Sozdar Avesta, bu sayede Kürdistan Kadın Özgürlük Mücadelesi'nin ve Kürdistan Özgürlük Mücadelesi'nin birçok zeminde tanındığını ve yayıldığını söyledi.
Sozdar Avesta, devamla şöyle konuştu: “Sara arkadaşın çizgisini kadın özgürlük mücadelemizin temeli yapacağımızın sözünü verdik. Bu temelde 12 yıldır mücadele veriyoruz. Bugün de bölgemizde ve Kürdistan'da kritik bir süreç yaşanıyor. Rojava devrimine yönelik saldırılar devam ediyor. Kuzey ve Doğu Suriye üzerinde planlar var. Dostlarımız tarafından başlatılan ve kadınlar, gençler, halkımız tarafından sahiplenilen Küresel Önderliğe Özgürlük Hamlesi sonuç verdi. Bu temelde Önder Apo ile görüşmeler oldu. Ancak hiçbir zaman rehavete kapılmayalım. Önder Apo'nun özgürlüğü sağlanmayana kadar bir barış süreci başladı diyemeyiz. Süreçler, özgür ortamlarda gelişir. Bundan dolayı mücadelemizi sürdürmeliyiz."
