İran ile Sudan arasında yakınlaşma sinyalleri

Yıkıcı bir savaşın yaşandığı Sudan’ın fiili lideri General Abdül Fettah El Burhan, İran büyükelçisini kabul etti ve kendi büyükelçisini de Tahran’a gönderdi. Sekiz yıllık aradan sonra bu gelişme yakınlaşma işareti olarak değerlendirildi.

Eski ortağı paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) karşı savaşta olan Sudan hükümeti, General Burhan’ın İran’ın yeni büyükelçisi Hasan Şah Hüseyni'yi Kızıldeniz'deki fiili hükümet merkezi Port Sudan'da kabul ettiğini duyurdu.

Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Hüseyin el-Emin, bunun iki ülke arasındaki ilişkilerde "yeni bir aşamanın başlangıcı" olduğunu söylerken, Burhan da Sudan'ın yeni büyükelçisi Abdülaziz Hasan Salih'i İran'a gönderdi.

Sudan, önde gelen bir Şii din adamını idam eden Suudi Arabistan ile dayanışmak amacıyla 2016’da İran ile ilişkilerini kesmişti. Suudi Arabistan’ın Şii din adamını idam etmesinden sonra, Tahran’daki Suudi büyükelçiliği saldırıya uğramıştı. Bölgedeki birçok Suudi müttefiki de o dönemde İran ile ilişkilerini kesmişti ancak geçen yıl Riyad ve Tahran arasında gerçekleşen sürpriz uzlaşmadan bu yana durum değişti. Sudan ve İran Ekim ayında diplomatik ilişkilerini yeniden başlatma sözü vermişti. 

SUDAN’DAKİ SAVAŞA DAHİL OLAN GÜÇLERİN SAYISI ARTIYOR

Nisan 2023'te Sudan'da savaşın başlamasından bu yana, bir dizi yabancı güç iki rakip kampı destekledi. Sudan, HDK’ye silah transferi iddiaları nedeniyle Birleşik Arap Emirlikleri'nden diplomatları sınır dışı ederken, bu savaşta özellikle Mısır ve Türkiye, General Burhan’ın ordusunu destekledi. 

Şubat ayında ABD, İran'dan Sudan ordusuna yapılan silah sevkiyatından duyduğu endişeyi dile getirmişti. Sudan son zamanlarda Rusya ile de yakınlaştı ve uzmanlar Rusya'nın Wagner Group paralı askerleri aracılığıyla yıllarca desteklediği HDK ile önceki ilişkilerini yeniden gözden geçirdiğini belirtiyor. 

ABD'nin Sudan elçisi Tom Perriello'ya göre Sudan'daki savaş on binlerce insanın hayatına mal oldu ve bazı tahminlere göre ölü sayısı 150 bine ulaştı. Bu savaş ayrıca on bir milyondan fazla insanı ülke içinde ve sınırlarının ötesine kaçmaya zorladı, altyapıyı tahrip etti ve ülkeyi kıtlığın eşiğine getirdi. Savaşın her iki tarafı da ağır savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlemekle suçlanıyor.