AB ve Mısır’dan 7,4 milyar euroluk ortaklık anlaşması

Avrupa Birliği (AB), ağır bir ekonomik kriz yaşayan Mısır ile 7.4 milyar euro değerinde bir ortaklık anlaşması imzaladı. Anlaşma, kredilerin yanı sıra tartışmalı göç konularıyla ilgili yardım ve yatırımları da içeriyor.

AB Pazar günü, en ağır ekonomik krizini yaşayan Mısır ile 7.4 milyar euro değerinde bir ortaklık anlaşması imzalıyor. Avrupalı bir yetkiliye göre anlaşma esas olarak 2027 yılına kadar olan döneme yayılan kredilerden oluşacak, ancak yardım ve yatırımları da içerecek. Bu yardım göç sorunlarıyla ilgilenen programlar için 200 milyon euro öngörüyor. 

Anlaşma Kahire'de Mısır Cumhurbaşkanı Abdel Fattah al-Sissi ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in yanı sıra beş Avrupalı devlet ve hükümet başkanı arasında imzalanacak.

AFP’nin haberine göre Avrupalı bir yetkili, AB'nin "enerji alanında, özellikle de sıvılaştırılmış doğal gaz alanında, Rus gazından daha da uzaklaşmak için işbirliği yapmak istediğini" söyledi. 

Yaklaşık bir yıldır savaş halinde olan Sudan'ın Mısır üzerinde oluşturduğu “baskıya” da dikkat çeken AB, "güvenlik, terörle mücadele ve sınırların korunması, özellikle de güney sınırı" konularında Mısır'la birlikte çalışmak istiyor.

Ciddi bir ekonomik krize sürüklenen, Gazze Şeridi ve Sudan gibi iki savaş bölgesine sınırı olan Mısır’da Uluslararası Göç Örgütü’ne göre  dört milyonu Sudanlı ve 1.5 milyonu Suriyeli olmak üzere yaklaşık 9 milyon göçmen ve mülteci bulunuyor.

Mısır'ın 106 milyonluk nüfusunun yaklaşık üçte ikisi yoksulluk sınırının altında ya da hemen üstünde yaşıyor. Mart ayının başında Uluslararası Para Fonu (IMF),  Mısır'a beş milyar dolar ek kredi verdi. 

TARTIŞMALI GÖÇ ANLAŞMASI

Anlaşmanın göçle ilgili kısmı Temmuz ayında Tunus'la imzalanan anlaşmaya benziyor: Avrupalılar göçmenlerin menşei ya da transit geçtiği ülkelerden göçü durdurmalarını, yasadışı durumdaki vatandaşlarını AB'ye geri kabul etmelerini, bunun karşılığında da bir yardım ve yatırım paketi almalarını bekliyor.

Üçüncü ülkelerle göç işbirliği yeni değil: 2016 yılında Türkiye ile Suriyeli mültecileri kendi topraklarında tutması için bir anlaşma imzalanmıştı. AB ayrıca Libya sahil güvenliğini eğitmek ve donatmak için oldukça tartışmalı bir taahhütte bulunmuştu. Libya'da göçmenlere kötü muamele yapıldığına dair kanıtlara rağmen bu adıma atılmıştı.

Bir model olarak lanse edilen Tunus ile imzalanan "stratejik ve kapsamlı ortaklık mutabakat zaptı" da ciddi tartışmalara neden olmuştu. 

Perşembe günü oylanan bir kararda, AP milletvekilleri Komisyon'un kısa süre önce Tunus'a 150 milyon euroluk bütçe desteği sağladığı koşulları sorgulayarak "Tunus'ta hukukun üstünlüğünün bozulmasını" kınadılar.

Avrupa Parlamentosu'nun Mısır raportörü Fransız Parlamenter Mounir Satouri (Yeşiller) de Kahire ziyareti öncesinde Salı günü Ursula von der Leyen'e gönderdiği mektupta "Mısır'da demokrasi ve insan haklarının içinde bulunduğu felaket durum" konusunda uyarıda bulundu.

Bir STK ittifakı olan Avrupa Mülteciler ve Sürgünler Konseyi (ECRE) Direktörü Catherine Woollard, "baskıcı hükümetlerle yapılan anlaşmaları" "AB'nin sorumluluğunu taşeronlaştırma girişimleri" olarak kınadı. 

Bu tür ortaklıkların etkisi de tartışma konusu.  Türkiye topraklarında 3 milyondan fazla Suriyeli mülteci barındırırken, Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan göçmen konusunu AB'ye baskı yapmak için kullanmaktan çekinmedi.