BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk Cenevre'de yaptığı açıklamada "Açlık ve kıtlık durumu, İsrail'in insani yardım ve malların girişine ve dağıtımına getirdiği kapsamlı kısıtlamaların bir sonucudur" dedi. 

Türk ayrıca nüfusun kitlesel olarak yerinden edilmesi ve sivil altyapının tahrip edilmesine de tepki gösterdi. 

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği sözcülerinden Jeremy Laurence ise Cenevre'de, "İsrail'in Gazze'ye yardım girişine getirdiği kısıtlamaların boyutu ve çatışmaları sürdürme biçimi, aç bırakmanın bir savaş yöntemi olarak kullanılması anlamına gelebilir ve bu da bir savaş suçu teşkil eder” dedi. 

MÜZAKERELER SÜRÜYOR

Öte yandan İsrail istihbarat servisi Mosad'ın başkanı David Barnea Doha'dan ayrıldı, ancak Katar Dışişleri Bakanlığı sözcüsüne göre Gazze'de ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılmasına ilişkin müzakereler Katar'ın başkentinde devam ediyor.

David Barnea'nın bu görüşmelerde Katar Başbakanı ve Mısırlı yetkililerle bir araya gelmesi bekleniyordu. Bu görüşmeler, arabulucuların Müslümanların kutsal oruç ayı Ramazan başlamadan önce bir ateşkes sağlayamadıktan sonraki ilk görüşmeler oldu. 

Sözcü, baş müzakerecilerin "ana konuları" görüşmesinin ardından teknik ekiplerin şu anda olası bir anlaşmanın ayrıntılarını incelediğini söyledi.

Katarlı sözcü, "Hamas'a bir karşı öneri sunulmasını umduğumuz noktadayız, ancak bu sürecin son aşaması değil” dedi. 

"Bir anlaşmaya yakın olduğumuzu söyleyebileceğimizi sanmıyorum. İhtiyatlı bir iyimserlik içindeyiz çünkü müzakereler yeniden başladı ancak başarı ilan etmek için henüz çok erken."