Yapılan açıklamada, “Komisyon, İsrail makamlarının Gazze'deki Filistinlilerin - bir grup olarak - çocuk sahibi olma kabiliyetini, cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerinin sistematik olarak yok edilmesi yoluyla kısmen yok ettiğini ve bunun da iki kategorideki soykırım eylemine karşılık geldiğini tespit etmiştir” denildi.

İsrail’in Cenevre'deki büyükelçiliği bu suçlamaları “kategorik olarak reddettiklerini” söyledi.

SOYKIRIM BİÇİMLERİ

BM'ye göre soykırım, “ulusal, etnik, ırksal ya da dinsel bir grubu kısmen ya da tamamen yok etmek amacıyla işlenen” bir suç ve beş tür eylem soykırım olarak kabul edilebiliyor.

Komite, bunlardan ikisinin Gazze ile ilgili olduğunu düşünüyor: “doğumları önlemeye yönelik tedbirler” ve bir grubun “fiziksel yıkımına yol açacak şekilde hesaplanmış” yaşam koşullarına “kasıtlı olarak tabi tutulması”.

Komisyon Başkanı Navi Pillay, “Doğum koğuşlarına ve Gazze'nin ana tüp bebek kliniğine doğrudan saldırılar da dahil olmak üzere üreme sağlığı tesislerinin hedef alınması ve açlığın bir savaş yöntemi olarak kullanılması, üremenin tüm yönleri üzerinde etkili olmuştur” dedi.

Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) yargıcı olan Güney Afrikalı Navi Pillay, bu ihlallerin “kadın ve kız çocuklarında acil fiziksel ve ruhsal acılara” neden olduğunu, ancak aynı zamanda “ruh sağlığı ve bir grup olarak Filistinlilerin çocuk sahibi olma yeteneği üzerinde geri dönüşü olmayan uzun vadeli etkileri” olduğunu sözlerine ekledi.

İNSANİ YARDIMLARIN ENGELLENMESİ DE İNCELENİYOR

Komisyon ayrıca, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e yönelik benzeri görülmemiş saldırısıyla tetiklenen Gazze'deki savaşın bir parçası olarak İsrail'in insani yardımı engellemesinin sonuçlarını da inceliyor.

İsrail güvenlik güçlerinin “Gazze'deki Filistinlilerin fiziksel yıkımına yol açacak yaşam koşullarını kasıtlı olarak dayattığını” belirten komisyon, bunun aynı zamanda bir soykırım eylemi olduğunu düşünüyor.

Daha önce İsrail'i insanlığa karşı suç işlemekle, Hamas'ı da savaş suçu işlemekle itham eden komisyon, “Kadınlar ve kız çocukları, üreme sağlığı hizmetlerine erişimlerini engelleyen İsrailli yetkililerin dayattığı koşullar nedeniyle hamilelik ve doğumla ilgili komplikasyonlar nedeniyle öldüler - bu eylemler insanlığa karşı imha suçu anlamına geliyor” dedi.