HRW yaptığı açıklamada, "saldırı sırasında binanın yakınında askeri bir hedef olduğuna dair hiçbir kanıt bulamadığını, bunun da saldırının savaş kanunlarına göre ve yasadışı (keyfi) bir saldırı olduğu anlamına geldiğini" bildirdi.

Altı katlı bir apartman bloğuna düzenlenen bu operasyonda 54'ü çocuk olmak üzere en az 106 kişi hayatını kaybetti. 

HRW Kriz ve Çatışma Bölümü Direktör Yardımcısı Gerry Simpson'ın basın açıklamasında aktardığına göre kurbanlar arasında "futbol oynayan çocuklar, zemin kattaki bakkal dükkanında telefonlarını şarj eden sakinler ve güvenlik arayışında olan yerinden edilmiş aileler" de vardı.

HRW, Ocak ve Mart ayları arasında yürüttüğü incelemeler için 16 kişiyle telefonla görüştüğünü ve uydu görüntüleri, 35 fotoğraf ve 45 videoyu analiz ettiğini belirtti. 

STK, görgü tanıklarına göre 31 Ekim günü Gazze’nin merkezinde yer alan Nuseyrat mülteci kampının güneyindeki binada en az 350 kişinin bulunduğunu ve bunlardan en az 150'sinin Gazze Şeridi'nin başka yerlerindeki evlerinden kaçarak buraya sığındığını ifade etti. 

"Hiçbir uyarı olmaksızın, saat 14.30 sularında, yaklaşık on saniye içinde dört hava saldırısı binayı vurdu. Bina tamamen yıkıldı" diyen HRW’ye göre, görüşülen tanıkların hiçbiri saldırıdan önce İsrail makamlarından binayı boşaltmaları yönünde herhangi bir uyarı almadıklarını ya da duymadıklarını söyledi.

İnsan hakları örgütü, İsrail makamlarının 16 yıldır erişimine izin vermemesi nedeniyle bölgeyi ziyaret edemediğini hatırlattı. 

"Görünüşe göre İsrail'in 106 sivili öldüren saldırısı bir savaş suçudur" diyen HRW, "savaş yasalarının sivilleri hedef alan saldırıları yasakladığını ve siviller ile savaşçılar arasında hiçbir ayrım yapmadığını" kaydetti.