Japonya'da ‘et yiyen bakteri’ kabusu

Japonya, Covid-19 salgınının ardından yeni bir sağlık tehdidi ile karşı karşıya: "et yiyen" bakteri. Bu ölümcül enfeksiyon, vakaların %30'unda ölüme yol açarken, hayatta kalanlarda ciddi sakatlıklara neden oluyor.

Ocak ayından bu yana Japonya'da 850'den fazla vaka bildirildi, bu da geçen yıla göre 2,8 kat artış anlamına geliyor. Streptokok A bakterisi, enfekte bir kişinin tükürüğü veya mukusu yoluyla hava yoluyla bulaşabilir. Bu nedenle, Japon halkı yeniden maske kullanmaya ve sosyal mesafeye dikkat etmeye başlamıştır.

Japonya'daki yetkililer, bu artışın Covid-19 pandemisi sırasında uygulanan sosyal mesafe ve hijyen önlemlerinin gevşetilmesinden kaynaklandığını düşünüyor. Pandemi süresince bağışıklık sistemleri daha az uyarıldığından, enfeksiyonlara karşı savunmasız hale geldi. Özellikle savunmasız gruplar olan yeni doğan bebekler ve yaşlılar bu durumdan daha fazla etkileniyor. 

SADECE JAPONYA’YA ÖZGÜ DEĞİL

Streptokok A bakterisi Japonya'ya özgü değil. İnsanları enfekte eden bu bakteri, 2010 yılından bu yana Londra'da yeniden ortaya çıkmış ve her yıl yaklaşık 500 vaka rapor edildi. Kanada'da ise her yıl 90 ila 200 vaka görülmekte ve bunların 20 ila 30'u ölümle sonuçlanıyor. 

ET YİYEN BAKTERİ NEDİR?

"Et yiyen bakteri" terimi aslında nekrotizan fasiit adı verilen bir hastalığı tanımlar. Bu hastalığa genellikle A grubu β-hemolitik streptokok bakterisi neden olur. Bakteri vücuda küçük bir çizik veya ameliyat sonrası yara yoluyla girebilir. Enfeksiyon, hızla yayılıp dokuları çürüterek yüksek ateş ve şiddetli ağrılara yol açar. Tedavi edilmezse, toksik şoka neden olabilir ve 12 ila 24 saat içinde ölümcül olabilir. Enfeksiyon genellikle yüksek doz antibiyotiklerle tedavi edilir, ancak belirtiler geç fark edildiğinde tedavi yetersiz kalabilir ve ampütasyon gerekebilir.