Nezahat Doğan: Neler oluyor sorusuna yanıt bulmak amacıyla İmralı’ya gitmek için başvurduk

İmralı’da Önder Apo ile görüşmek için geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanlığına başvuruda bulunan gazeteci Nezahat Doğan, “neler oluyor” sorusuna yanıt bulmak amacıyla İmralı’ya gitmek istediklerini belirtti.

NEZAHAT DOĞAN

Geçtiğimiz ekim ayından bu yana devam eden süreç tartışmalarına değinen Nezahat Doğan, herkesin aklındaki “Neler oluyor?” sorusuna yanıt bulmak için meselenin esas muhatabı olan Önder Apo ile röportaj yapmak üzere Adalet Bakanlığı’na başvurduklarını belirtti. "Devlet Bahçeli'nin sözleriyle Abdullah Öcalan, mecliste muhatap alınmış oldu" diyen Nezahat Doğan, bu durumu 100 yıllık Kürt sorunun çözümünde "önemli bir dönemeç olabilir" diye nitelendirdi.  

Kürt sorununda çözüm ve diyalog tartışmalarının merkezinde yer alan ve muhataplığı geçtiğimiz ekim ayında Türk devlet yetkilileri tarafından da kabul edilen Önder Apo üzerindeki tecrit devam ediyor.  

İktidar cephesi, süreç tartışmalarını “silah bırakma” ve “terör” açmazına sıkıştırıyor. Türkiye kamuoyu, İmralı'dan gelecek mesajları dikkatle beklerken, Gazeteciler Nezahat Doğan ve Dicle Müftüoğlu İmralı'ya gitmek, Gazeteci Diren Yurtsever ise elektronik posta yoluyla Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmek amacıyla Adalet Bakanlığı'na başvuruda bulundu.  

Söz konusu başvuruya ilişkin görüştüğümüz Nezahat Doğan, ANF'nin soruların yanıtladı.  

Geçtiğimiz ekim ayından bu yana devam eden süreç tartışmalarına değinen Nezahat Doğan, herkesin aklındaki “Neler oluyor?” sorusuna yanıt bulmak için meselenin esas muhatabı olan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile röportaj yapmak üzere Adalet Bakanlığı’na başvurduklarını belirtti. "Devlet Bahçeli'nin sözleriyle Abdullah Öcalan, mecliste muhatap alınmış oldu" diyen Nezahat Doğan, bu durumu 100 yıllık Kürt sorunun çözümünde "önemli bir dönemeç olabilir" diye nitelendirdi.  

'BAKANLIK YETKİLİLERİNİN YAKLAŞIMI POZİTİFTİ'

Adalet Bakanlığı'na yapılan başvuruda yaşananları sorduğumuz Nezahat Doğan, "Bizi çok şaşırttı" diyerek, şöyle devam etti: "Bakanlığa giderek, 'biz gazeteciler olarak başvuracağız' dedik. Bize, ‘Abdullah Öcalan ile mi röportaj yapacaksınız' diye sordular, biz de 'evet' dedik. Hatta başvurunun hızlı bir şekilde işleme alınması için neler yapabileceğimizi de anlattılar. Karşılaştığımız pozitif yaklaşım bizi şaşırttı."  

'İMRALI BAŞVURUSU İÇİN ÖZEL BİR MEKANİZMA OLUŞTURULMUŞ'

Bakanlık yetkililerinin kendilerine başvuruya ilişkin bir takip numarası verdiğini söyleyen Nezahat Doğan, başvuru sürecinin nasıl işleyeceğine dair bilgilendirme yapıldığını, takip numarası verildiğini ve bu numara üzerinden sorgulama yapılabileceğini aktardı. Nezahat Doğan, henüz bir yanıt alamadıklarını da sözlerine ekledi. Başvurularının kabul ediliş biçimini, "Bir karar mekanizması ile yapılan başvurular içerisinde değerlendirmeye alınacağı aşikâr" diye yorumlayan Nezahat Doğan, Adalet Bakanlığı'nda başvuruları almak için özel bir mekanizma oluşturulmuş gibi bir izlenim edindiklerini ifade etti.

PEK ÇOK KESİM İMRALI'YA GİTMEK İÇİN BAŞVURU YAPMIŞ

Daha önce hapishanede herhangi bir tutsağın gazetecilerle görüştüğünü sanmadığını belirten Nezahat Doğan, başka isimlerin de İmralı'ya gitmek için başvurduğu izlenimine kapıldığını kaydetti. Başka kimlerin başvurduğunu veya başvurmuş olabileceğini sorduğumuzda ise şu yanıtı verdi: 2013-2015 yıllarında gerçekleşen Çözüm Süreci'nde toplumun desteği yüzde 60'ın üzerindeydi. Fakat meclis işletilmiyordu, STK’ler ve sivil toplum ayağı eksik kalmıştı, ayrıca MHP ve CHP de bu durumun karşısında duruyordu. Bu yeni süreçte ise bu başvurulardan anlıyoruz ki görüşmelerin zemini oluşmuş."  

'ZEMİN OLUŞURSA BİRÇOK GAZETECİ GİTMEK İSTEYECEK' 

Yorumlarını başvuru esnasında edindikleri intibaya dayandıran Nezahat Doğan, zemin oluştuğu takdirde pek çok gazetecinin İmralı'ya giderek röportaj yapmak isteyeceğini ifade etti. Uzun zaman önce planlanan bu düşüncenin Özgür Basın tarafından birçok gazeteci ile görüşülüp başvuruları Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) ile ortak bir şekilde yaptıklarını hatırlatarak, "Keşke bu barış dilinin, çözümün ve demokratikleşmenin adımlarını gazeteci sorumluluğu ve refleksiyle çok daha güçlü, ortak, birlikte ve örgütlü bir şekilde savunarak bu başvuruyu organize edebilseydik" dedi. Nezahat Doğan, kendini muhalif olarak tanımlayan ancak Kürt sorununa sırtını dönen ve günübirlik tartışmaların ötesine geçemeyen gazetecileri eleştirdi.  Ayrıca, Adalet Bakanlığı’na yalnızca üç kadın gazeteci yerine her kesimden 20-30 gazetecinin aynı anda başvurmasının daha etkili olabileceğini belirtti.

'BAZI GAZETECİLER MHP KANALI İLE GÖRÜŞME BAŞVURUSU YAPMIŞ'

Bazı gazetecilerin de İmralı’ya gitmek istediğini, başvuru yaptıklarını ve beklenen açıklamadan sonra başvuruyu deklare edeceklerini söyleyen Nezahat Doğan,
hem iktidar medyasından hem de muhalif medyadan, hatta sanal medyada yayıncılık yapan bilindik isimlerin dahi İmralı'ya gitmek için başvuru yapmış olabileceğini belitti. Kimi muhalif isimlerin başvuruları farklı kanallardan yürüttüklerini de bildiğini söyleyen Nezahat Doğan, "Devlet Bahçeli'nin açılışını yaptığı bu yerden, o cepheden kanallarla, 'gazeteciyim ve görüşmek istiyorum' diyen gazeteciler de var" diye konuştu.

'TARAFLAR ARASINDA EŞİTSİZLİK VAR'

İktidarın tüm imkanlarıyla topluma söz kurabildiğini söyleyen Nezahat Doğan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride atıfta bulunarak, iki taraf arasında bir eşitsizlik olduğunun altını çizdi. Kürt sorununda çözüm için her iki tarafın eşit şekilde toplumla iletişim kurabilmesinin önemine vurgu yapan Nezahat Doğan, bunun yolunun ise hem sivil toplumun hem de gazetecilerin İmralı'ya gidebilmesinin yolunun açılmasının gerekli olduğunu söyledi.  

'TARİHİ AÇIKLAMA SONRASI SÜREÇ KESKİNLEŞECEK'

İktidarın meseleyi silah bırakma eksenine sıkıştırmak istediğine değinen Nezahat Doğan, şunları söyledi: “Anayasal ve hukuksal düzlemde hangi adımlar atılacak? Yapılacak tarihi açıklamanın ardından süreç çok daha keskin olacak. Kürt halkının ihtiyatlı yaklaştığı bu süreçte, devletin yapılacak açıklamaya karşı nasıl somut adımlar atacağı çok daha önemli hale gelecek.”

'TECRİT DEVAM EDİYOR'

Kürt sorununun çatışmalı süreçten diyalog sürecine evirilmesini elzem olarak gören Nezahat Doğan, çözüm için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın umut hakkının gündeme gelmesi ve hukuki düzleme vurgu yapılmasının önemine dikkat çekti. Tecridin tüm tartışmalara rağmen devam ettiğine işaret eden Nezahat Doğan, savaş ve çatışmalı süreçlerde gazetecilerin doğrudan hedef alındığını belirtti. Özellikle Özgür Basın’ın çok daha fazla hedef alındığını vurgulayarak, son altı ayda 5 gazetecinin katledildiğini, son bir ayda ise 15 gazetecinin tutsak edildiğini hatırlattı.  

'BU SESİ TOPLUMA DUYURMAK İSTİYORUZ'

Hak temelli gazeteciliğin, toplumu doğru bilgilendirmek için soru sormak, sorgulamak ve sorgulatmak kadar cesaret, vicdan ve sorumluluk meselesi olduğunun altını çizen Nezahat Doğan, kendini muhalif olarak tanımlayan gazetecileri şu sözlerle eleştirdi: “Kendine muhalif diyen gazeteciler sadece kendi mahallelerinden söz kuruyorlar ve tüm bedellere rağmen gerçeğin, hakikatin peşinden koşan gazetecileri görmezden geliyorlar. Kendi sesimizi duymak değil, bu sesi topluma duyurmak istiyoruz. Bu yüzden başvurumuzu deklare ettik."

'GAZETECİLİK REFLEKSLERİNDE ZAYIFLAMA VAR'

Gazetecilerin başvuru yapmasının da önünü açmak istediklerini kaydeden Nezahat Doğan, Mehmet Ali Birand'ın gazeteciliğine atıfta bulunarak, gazetecilik reflekslerinin tıkandığını ve toplumu doğru bilgilendirme yararına gazetecilik yapmanın zayıfladığını söyleyerek şu öngörüsünü paylaştı: “Eğer bu süreç barışa evrilir ve çözüm noktasında somut adımlar atılırsa, bugün geride duran, mesafeli olan, endişelenen ve söz kurmayan kesimler çok daha fazla öne atılacak.”