GÖRÜNTÜLÜ

Êlih mitingi: Bu ülkeyi emeğin ve özgürlüğün ülkesi yapabiliriz

Êlih’te emekçiler 1 Mayıs alanında buluştu. Mitingde ortak mücadele çağrısı yapılarak "Mücadelemiz bir olursa bu ülkeyi emeğin ve özgürlüğün ülkesi yapabiliriz" mesajı verildi.

1 MAYIS

Êlih’te 1 Mayıs Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde 8 Mart Kadın Parkı’nda düzenlenen bölge mitingiyle kutlandı. “Yoksulluğa, güvencesizliğe, sömürü ve baskılara karşı; birliğimizi, mücadeleyi, dayanışmayı, umudu büyütmek için haydi 1 Mayıs’a” şiarıyla gerçekleştirilen mitinge, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Êlih Belediyesi Eşbaşkanı Gülistan Sönük, Amed Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun, Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Devrim Demir, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Sözcüsü Halide Türkoğlu, DEM Parti milletvekilleri, Tevgera Jinên Azad (Özgür Kadın Hareketi-TJA) aktivistlerinin yanı sıra Kurdistan’ın birçok kentinden Barış Anneleri, siyasi parti temsilcileri, platform üyeleri ile işçi ve emekçiler katıldı.

POLİS EMEKÇİLERİ ENGELLEMEYE ÇALIŞTI

Sêrt, Mêrdîn ve Amed’den gelen çok sayıda emekçi polis tarafından arama noktalarında engellenmeye çalışıldı. Herkese kimlik kontrolü yapan polis, Sêrt’ten gelen ekibin aracına ise ceza kesti. Bu esnada Turgut Özal Bulvarı’nda bulunan Word Mark Kavşağı’nda bir araya gelen on binlerce kişi, davul-zurna eşliğinde uzun süre halaya durdu. “Savaş değil, barış istiyoruz”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Yaşasın özgür, eşit ve demokratik mücadele”, “Sosyalizmde ısrar insan olmakta ısrardır”, “Baharı da barışı da kadınlar getirecek”, “Hakkımız olanı alacağız”, “Zımanê me rûmet û hebuna meye” ile “Yaşasın 1 Mayıs” pankartlarının taşındığı mitingde sık sık “Bijî yêk Gûlan”, “Direne direne kazanacağız”, “Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek”, “Jin, jiyan, azadî”, “Bijî berxwedana ketkaran” ve “Yaşasın örgütlü mücadelemiz” sloganları atıldı. Her türlü engellemeye rağmen kitle, kortejler halinde pankartlarıyla alana aktı.

DEVLETİN KATLETTİĞİ SAĞLIKÇILAR ANILDI

Şirnex’ten gelen sağlık emekçileri, 2015-2016 yıllarındaki soykırımcı saldırılarda katledilen sağlıkçıların fotoğraflarıyla alana giriş yaptı. Kadınların ve gençlerin yoğun katıldığı miting girişlerin ardından saygı duruşuyla başladı.

'EMEKÇİLER İÇİN BIÇAK KEMİĞE DAYANDI!'

Tertip Komitesi adına konuşan Tekstil-İş Êlih Şubesi Başkanı Veysel Kartal, "Asgari ücrete, emekliye yapılan ücretler erimiştir. Her şeye zam üstüne zam gelmektedir. Enflasyon artış göstermektedir. Emekçiler için artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Derhal tüm emekçileri koruyacak önlemler alınmalıdır. Emekçiye kemer sıkma politikası dayatılmaktadır. Emekçilerden daha fazla fedakarlık beklenemez. Cebimizdekilere hala göz dikilmektedir. Her geçen gün daha fazla vergi ödemekteyiz. Vergi sistemi derhal adil hale getirilmelidir” diye belirtti.
Sabırlarının artık tükendiğini vurgulayan Kartal, “Barış, demokrasi, özgürlük için artık yeter diyoruz. Bu düzen değişecek. Bizleri karanlıktan çıkaracak olan bu meydanda açığa çıkan iradedir. Adil bir yaşam ancak emekçilerle sağlanır. Bu düzeni değiştireceğiz. Yaşasın emekçilerin, işçilerin mücadelesi” dedi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Kadın Sekreteri Döne Gevher, "Halkların bir arada özgürce yaşaması için umut yine biziz, umut burada. Yeter ki bir arada sesimizi daha da yükselterek, mücadeleye olan inancımızı, örgütlülüğümüzü daha da büyüterek, hep birlikte omuz omuza verelim” ifadelerini kullandı.

Döne Gevher’in konuşmasının ardından Hozan Ciwan sahne aldı.

'SAVAŞ YOKSULLUĞU DERİNLEŞTİRİYOR'

DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı Mustafa Mesut Tekik, ülkede yaşanan yoksulluğun nedeninin 40 yıldır sürdürülen savaş olduğunu dile getirerek, “Savaş tamtamlarının çalınacağı bir sürecin arifesindeyiz. Bunu barış sevenler olarak asla istemiyoruz ve mücadelemizi bu politikalar karşısında sürdüreceğiz” diye belirtti.

'EMEĞİN VE ÖZGÜRLÜĞÜN ÜLKESİ İÇİN ORTAK MÜCADELEYE!'

DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, 1 Mayıs’ın özgür ve onurlu bir yaşamın adı olduğunu vurguladı. Ülkede yaşayan işçiler, kadınlar ve gençler olarak karşılaştıkları baskıya karşı asla geri adım atmadıklarını dile getiren Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Bütün kolluk güçleri savaş varmış gibi İstanbul’a konumlandı. Karşıdaki işçiler ise bu ülkeyi var edenlerdir. İşçilerin ve emekçilerin mücadelesi eşitlik talebidir. Bütün engellemelere rağmen Kurdistan’ın bütün illerinden işçiler, emekçiler, gençler ve onurlu yaşam isteyenler buraya geldi. Her birimiz kendi emeğimizle buralara geldik” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de ciddi krizler olduğunu ve bunlardan birinin yoksulluk olduğunu belirten Çiğdem Kılıçgün Uçar, “3 buçuk milyon çocuk yatağa aç giriyor. Bunun sebebi kimdir? AKP-MHP iktidarıdır. Bu ülkedeki çözümsüzlük AKP’nin tercihidir. 22 yıllık AKP iktidarında 33 bin işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. ‘Kiralık işçilik’, ‘mevsimlik işçilik’ diye emeği sömüren iş alanları yarattılar. Türkiye’de işçilerin sadece alın teri dökülmüyor, kanı dökülüyor. Güvencesiz koşullarda çalıştıkları için yaşamlarını yitiriyorlar” dedi.

 Ülke kaynaklarının savaşa aktarıldığına dikkat çeken Çiğdem Kılıçgün Uçar, şöyle devam etti: “Bu savaş işçilerin, emekçilerin savaşı değil. Ancak iktidar işçilerin, emekçilerin emeğini savaşla heba ediyor. Bugün yaşanan ekonomik krizi, insanların baş başa bırakıldığı açlığı savaş politikalarından ve bu iktidarın Kürt sorunundaki çözümsüzlüğünden ayrı ele alamayız. Kürt gerçekliği bu coğrafyanın en değerli gerçekliğidir. Savaşarak değiştiremediniz, inkar ederek değiştiremediniz, değiştiremezsiniz. Milyonlarca insan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Kürt sorununda irade olduğunu haykırdı. Demokratik çözüm noktasında Sayın Öcalan’ın ne kadar önemli bir rol üstlendiğini biliyorlar. Ama çözümü değil, savaşı tercih ediyor. Mücadelemiz bir olursa, bu ülkeyi emeğin ve özgürlüğün ülkesi yapabiliriz. Savaş politikalarıyla ayakta durmaya çalışan, Kürt sorununu çözmeyen bu iktidara, Kurdistan halkı seçimde çok güçlü bir cevap verdi. Bu mesaj hem muhalefete hem de iktidara. Önümüzde tek yol var. Bundan sonra tek ses olmalıyız ve mücadeleyi ortak yürütmeliyiz.”
Konuşmaların ardından miting Kürtçe şarkılar eşliğinde çekilen halaylarla sona erdi.