İHD'den katledilen gazeteciler için açıklama
İHD Ankara Şubesi Basına Yönelik Hak İhlalleri İzleme Komisyonu, "Türkiye, gazetecilerin öldürülmesini aydınlatacak adımlar atmalıdır” dedi.
İHD Ankara Şubesi Basına Yönelik Hak İhlalleri İzleme Komisyonu, "Türkiye, gazetecilerin öldürülmesini aydınlatacak adımlar atmalıdır” dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Basına Yönelik Hak İhlalleri İzleme Komisyonu, Türkiye’nin saldırısında katledilen gazeteci Aziz Köylüoğlu için yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, Cenevre Konvansiyonda’nda yer alan “Gazeteciler çatışmalara doğrudan taraf olmadıkları sürece sivil statüsünde kabul edilir ve korunmaları gerekir” maddesine dikkat çekilerek, gazetecilere yönelik saldırıların, uluslararası insancıl hukukunun açık ihlali olduğu vurgulandı. Açıklamada, “Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in de 19 Aralık 2024 tarihinde Suriye'de Tişrîn Barajı yakınlarında, Türkiye'nin düzenlediği SİHA saldırısında öldürüldüğü açıklanmıştı. Gazetecilere yönelik her iki saldırıyla ilgili olarak, etkin ve şeffaf bir soruşturma yürütülmesini ve gazetecilerin öldürülmelerinden sorumlu olanların belirlenerek yargı önüne çıkarılmasını talep ediyoruz” diye belirtildi.
Yaşanan saldırıların aydınlatılması ve yaşanabilecek yeni saldırıların önlenmesine yönelik uluslararası insan hakları mekanizmalarına çağrı yapılan açıklamada, şöyle denildi: “Türkiye'de gazetecilere yönelik gözaltı, tutuklama, soruşturma ve yargılamaların sistematik bir şekilde basın hakkı ihlaline dönüşmesinin yanı sıra iki ay içinde 3 gazetecinin öldürülmüş olması, hem yaşam hakkının korunması hem de basın ve ifade özgürlüğünün kullanılması yönünden kaygı vericidir. JİNNEWS muhabiri Öznur Değer 7 Şubat tarihinde evinden darp edilerek gözaltına alınıp aynı gün tutuklandı. Yine 7 Şubat'ta gözaltına alınan Ali Barış Kurt'un da 8 Şubat sabahı tutuklanmış olması basın özgürlüğüne yönelik müdahaleler açısından endişelerimizi giderek artırmaktadır. 20 Aralık'tan bu yana 3 gazetecinin öldürülmesi, toplam 18 gazetecinin tutuklanmış olması ve halen hapiste 45 gazetecinin bulunması, demokratik bir toplumun varlığı açısından kabul edilemezdir
Gazetecilerin öldürülmesi ve tutuklanması suretiyle hedef alınması, yalnızca bir yaşam hakkı ve basın özgürlüğü ihlali değildir. Aynı zamanda demokratik bir toplumun temelinden sarsılmasına da yol açmaktadır. Devletlerin görevi ise başta ölümlerin faillerini yargı önüne çıkarmak, aynı zamanda gazetecilik faaliyetlerinin özgürce yapılabilmesini sağlayacak önlemleri almaktır. Bu çerçevede Türkiye hükümetinden öncelikle gazeteciler Nazım Daştan, Cihan Bilgin ve Aziz Köylüoğlu'nun öldürülmesini aydınlatacak ve basın ve ifade özgürlüğünün kullanılmasını teminat altına alacak acil adımları atmasını talep ediyoruz.”