Kayseri Bünyan Cezaevi’nde tutulan Gülistan Al’ın annesi Emine Al, tecride karşı daha fazla mücadele edilmesi ve tecridin kırılması gerektiğini söyledi. 

Türk cezaevlerindeki PKK ve PAJK’lı tutsakların, “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” kampanyası kapsamında 27 Kasım’da başlattığı dönüşümlü açlık grevi, 4 Nisan’da tamamlandı. Tutsaklar, 4 Nisan’dan beri mahkemeleri boykot ediyor, aile ziyaretlerini kabul etmiyor, telefon görüşmelerine çıkmıyor. Tutsak yakınları da Adalet Nöbeti eylemlerinin ardından her hafta “Özgürlüğe ses ver” eylemi düzenliyor. 

TECRİT BİTMEYENE KADAR DEVAM EDECEKLER

Ağırlaştırılmış müebbet alan ve Kayseri Bünyan Cezaevi’nde tutulan Gülistan Al da eylemdeki tutsaklardan biri. Annesi Emine Al, üç aydır çocuklarıyla hiçbir iletişim kuramadıklarını, hiçbir haber alamadıklarını belirterek, iki bayramdır görüşe gitmediklerini söyledi. Al, şöyle devam etti: “Biz tutsakların eylemiyle birlikte nöbete başladık, ancak katılım çok azdı. Farklı çevrelerden kimse nöbetimize ve tutsaklara destek vermedi. Kimse sahip çıkmadı. Biz aylardır çocuklarımızın sesini duyamıyoruz. Onlar ne zaman eylemi sonlandırırsa o zaman görüşebileceğiz. Önderlik üzerindeki tecrit sonlanmayana kadar onlar da kendilerini tecritte tutmaya devam edecek. Bu bayramda da çocuklarımızla konuşamadık, yüzlerini göremedik. Bugün Perşembe’dir, oğlumun mezarına geldim. En azından onunla konuşup hasret gideriyorum. Şehitlerimizi ziyaret edip biraz da olsa yüreğimizin ağrısını dindiriyoruz.” 

MÜCADELELERİNİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ

Her zaman çocuklarının mücadelesinin takipçisi olacağını vurgulayan Al, şunları söyledi: “Her zaman arkalarında olacağız. İki yıl da konuşmasak bir şey değişmez. Evet, özleriz ama onların mücadelesinin büyüklüğü her şeyin üstündedir. Tek istediğimiz ve talebimiz, tecridin sonlanması ve tutsakların eyleminin sahiplenilmesi. Şehit annelerine, gerilla annelerine, tutsak annelerine sesleniyorum; birbirimizi yalnız bırakmayalım. Çocuklarımızın mücadelesinin peşinden gidelim. Pazartesi günleri cezaevleri önünde eylemimiz var, herkes oraya gelip eyleme dahil olsun. Tecrit, insanlık suçudur. Tüm Kürt halkı tecride karşı sesini yükseltmeli. Bu tecridi yıkmalıyız. İmralı kapıları açılırsa barışın kapıları da açılır.”