Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı'nın 13’üncü Olağan Genel Kurulu, vakfın genel merkezindeki konferans salonunda gerçekleşiyor. Kurulun gerçekleştiği salona, Haz. Ali, Hacı Bektaş-ı Veli fotoğrafları ile "Zorunlu din dersleri kaldırılsın” ve “İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır” yazılı pankartlar asıldı. Deyişlerle başlayan kurula Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel ile milletvekilleri de katıldı.
ALEVİLER KAYYUMLARA KARŞI DÊRSIM'E GİDİYOR
Burada konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Merkezi Genel Başkanı Cuma Erce, ortak mücadele vurgusu yaptı. "Zamanında ortaklaşmadığımız ne varsa bizi sarıp sarmaladı" uyarısında bulunan Erce, "dün kayyuma yeterince tepki gösteremedik, bugün rutin hale geldi. Bunların hepsi bize bir mesaj veriyor; birleşik mücadele. Bugünden itibaren el ele, kol kola mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı. Kayyumlara karşı, Alevi kurumlarının Dêrsim'e gitme kararı aldığını aktaran Erce, "Aleviler dün bir olduğu gibi bugün de bir olmalı” dedi.
'ALEVİLİK TARİH BOYUNCA BEDELLER ÖDEDİ'
Daha sonra söz alan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Alevilere dönük Koçgirî, Dersîm ve Sêwas katliamlarını hatırlatarak katliamlarda yaşamını yitirenleri andı. Cemevlerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlanmak istenmesini hatırlatan Tülay Hatimoğulları, "Bizlere tırnak içinde bir kültürel motif gözüyle bakanlar şunu bilsin ki; Alevilik bir inançtır. Alevilik tarih boyunca bedeller ödeyerek Alevilerin inançlarını yaşayabildikleri bir toplumdur Aleviler. Bakanlığa bağlı bir başkanlığın kayyım olarak ataması yöntemiyle Aleviliği dizayn edemezsiniz, asimile edemezsiniz, inançlarından vazgeçiremezsiniz, tekçi, ırkçı anlayışınızla tarih boyunca teslim olmadığı gibi bugün de teslim olmaz, olmayacaktır ” diye kaydetti.
DEMOKRATİK ANAYASA TALEBİ
Alevilerin eşit yurttaşlık taleplerine atıfta bulunan Tülay Hatimoğulları şöyle devam etti: Alevi yurttaşlarımızın eşit yurttaşlık hakkı temeliyle ilgili yoğun çalışmalar yürüttük. Şunu biliyor ve görüyorum; daha çok çalışırsak, daha çok dayanışırsak, biraz önce değerli başkanımızın ifade ettiği gibi Türkiye’nin demokratik bir Anayasaya kavuşmasını pekala sağlayabiliriz. İhtiyacımız olan, 72 milletten insanının kendini hissettiği, kendini orada gördüğü, o sayfaları çevirdiğimizde sadece kelimelerde ve cümlelerde değil ruhen içinde hissettiği bir demokratik Anayasayı pekala bizler hep birlikte yapabiliriz Biz siyasi partiler bu konuda çok büyük görev ve sorumluluk düşüyor farkındayız. Türkiye’deki bütün demokrasi güçlerine Alevi canlarımıza, Alevi canlarımızın örgütlerine bu anlamıyla çok önemli görev ve sorumluluklar düşüyor.
'72 MİLLETE AYNI NAZARDA BAKIYORUZ'
Çünkü bizler 72 millete aynı nazarda bakan insanlarız. Öyle bir ülke ve coğrafyada yaşamak istiyoruz. Ortadoğu, Türkiye ve Anadolu Mezopotamya toprakları rengarenk bir çiçek bahçesi. Rengimizi soldurmak, bizi dalımızdan koparmak istiyorlar. Oysa buna karşı mücadelemizle, farklılıklarımızla, hangi dine, hangi kültürel değerlere, hangi dile sahipsek o dokuyla bu ülkede yaşayacağımız demokratik bir cumhuriyeti hep birlikte el ele kurabileceğimize yürekten inanıyorum.
KAYYUMCU ZİHNİYETE ASLA BİAT ETMEYECEĞİZ
Kayyumcu zihniyete ve rejime asla biat etmeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz. Bize dayatılan faşist otoriter rejimlere dün boyun eğmedik bugün de eğmeyeceğiz. Kayyum halkın iradesini çalmaktır. Kayyum yargı ve polis eliyle yapılmış bir siyasi darbedir. Bunun 12 Eylül’de askerlerin postallarıyla, tankıyla, topuyla yaptığı darbeden hiçbir farkı yoktur. Seçilmişi ortadan kaldırıp yerine atanmışı getirmek yurttaşımızın erken dönemde elde etmiş olduğu hak olan seçme ve seçilme hakkını ortadan kaldırmak demektir.
'DAHA GÜÇLÜ MÜCADELE'
Son süreçte Kürt sorununa ilişkin kimi tartışmalar ve parlamentonun gündemine gelen kimi konular var, bizler şunun altını bir kez daha çizmek isteriz; Bu ülkede en çok ezilen, en çok dışlanan, inkar edilen, asimilasyon politikalarına tekçi inkarcı politikalara maruz bırakılan kimlerdir Alevilerdir, Kürtlerdir. Aleviler ve Kürtlerin sorunlarının demokratik ve barışçıl bir zeminde çözülmesi için mücadelemizi daha güçlü bir biçimde ortaya koymamız gereken bir dönemden geçiyoruz."