Kürdistan İşçi Partisi (PKK) 27 Kasım 1978’de, Rêber Apo öncülüğünde Amed’e bağlı Fis köyünde kuruldu. Bugün PKK, 46 yıllık mücadeleyi geride bırakarak 47. yılına giriyor. 47. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle Kurdistan’ın dört bir yanında ve yurt dışında kutlamalar yapılıyor, mesajlar paylaşılıyor.
Gerilla mevzilerinde de PKK’nin kuruluş yıl dönümü büyük bir coşkuyla karşılanıyor. Bu vesileyle, TEV-ÇAND üyeleri gerillalar, 27 Kasım’a ilişkin duygu ve düşüncelerini dile getirdi.
Kadın bir gerilla olarak TEV-ÇAND alanında çalışma yürüten Edûlê Şahîn, yurtsever bir ailede büyüdüğü için henüz küçük yaşlarda Kürt halkının yaşadığı zulmü gördü ve düşman gerçekliğini tanıdı. Genç yaşta gerilla saflarına katılan Edûlê Şahîn, 27 Kasım’ın kendisi için büyük bir moral ve coşku kaynağı olduğunu ifade etti.
Kurdistan dağlarında 27 Kasım’ı coşkuyla kutladıklarını vurgulayan gerilla Edûlê,“İnsan, Önderliğin düşüncelerinin dünya çapında yayıldığını gördükçe, katılımının ne kadar doğru bir tercih olduğunu anlıyor. Rêber Apo’nun özgürlük ve kadın özgürlüğü üzerine geliştirdiği fikirler tüm dünyaya yayılıyor ve insana derin bir anlam katıyor. Bu yüzden nefes aldığımız her anı 27 Kasım’a adıyoruz. Bu hisle yaşamaya ve mücadele ediyoruz. Mücadele düzeyi yükseldikçe insan, sonuçlarını da görmeye başlıyor. Önderliğin selamı bizim için çok değerli ve anlamlıdır” dedi.
Kürt halkının ağır bir tecrit ve kuşatma altında olduğunu vurgulayan Edûlê Şahîn, direnişlerini büyütmek istediklerini belirterek, “Bu dönemde halkımızın yaptığı eylemler büyük bir anlam taşıyor. Topyekun bir direniş ortaya çıkıyor. İnsan bu direnişlere layık olmak istiyor. Tüm saldırılara ve işgallere karşı hem fiziksel hem de kültürel anlamda direniyoruz. Dilimizi, kültürümüzü yaşatmak için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Silahla, kalemle veya kamera ile mücadele ediyoruz. En azından, yaşamımızı daha anlamlı kılmak istiyoruz. PKK, dünya için büyük bir umut haline geldi. PKK, toplumsal sosyalizmi temsil ediyor. Kadın özgürlüğünün de temsilcisidir. Çünkü günümüzde kadın sorunu ve toplumsal sorunlar sadece Kürtler arasında değil, tüm dünyada yaşanıyor.
Bu yüzden çabamız sadece kendimiz için değil, tüm dünya içindir. Şehit Haki’nin şehadetiyle başlayan bu süreci anlamak ve hissetmek istiyorum. Çünkü şu an devrimde birçok şey yokluktan var edildi. Bugüne kadar şehit yoldaşlarımız sayesinde birçok başarı elde edildi. Biz de onların mücadelesine layık olmak ve bu mirası yaşatmak istiyoruz. Yaşanan acılar ve savaşlar en çok kadınları etkiliyor. Bu acıların intikamının alınması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Kadınlar yalnız değil. Tüm kadınlar PKK içinde kendilerine yer bulabilir” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
PKK YAŞAMI ROJHILATLI GENÇLERİN DİKKATİNİ ÇEKİYOR
TEV-ÇAND’da mücadele eden gerillalardan biri olan Rojhilatlı Agir Serhildan, 27 Kasım’ın Kürt halkının diriliş günü olduğunu ve PKK’nin Kürt kimliğinin yeniden inşasında önemli bir aktör olduğunu ifade etti.
PKK’nin, faşizmin çok güçlü olduğu ve direnişlerin yenilgiye uğratıldığı bir süreçte ortaya çıktığını ifade eden gerilla Agir Serhildan, “PKK’nin ortaya çıkışı tarihi ve çok önemli bir andır. Bizler de bu tarihi sahiplenmeliyiz. Rêber Apo’nun yeni bir Kürt kimliği, yeni bir kişilik ve yeni bir paradigma oluşturma çabası vardı. Düşmanın bizi parçalayarak zihinlerimize kadar işlediği bu süreçte Rêber Apo bu parçalanmayı ortadan kaldırarak Kürtleri birleştirdi. Bu çok büyük bir başarıdır ve biz Kürtler olarak buna gereken önemi vermeli ve anlamını iyi kavramalıyız.
Rojhilat, Rojava, Başûr veya Bakur fark etmeksizin bu mücadele bizim varlığımız için verilen bir mücadeledir. Rojhilatê Kurdistan’da devrimler için önemli bir deneyimimiz vardı; ancak PKK’nin diğer devrimlerden farkı, bize yeni bir yaşam ve fikir sundu. Bu, bizim için çok dikkat çekiciydi. PKK’den önce de biz mücadele içindeydik, yeni bir sistem kurmak istiyorduk; ama yöntem ve yol konusunda net değildik. PKK, bize gelecekte ne yapmamız gerektiği, hangi yolu izlememiz gerektiği ve hedeflerimizin ne olması gerektiği konusunda bir güç verdi. PKK’de birey kendini tanıyor, düşünüyor ve şu soruyu soruyor; ben kimim ve ne için yaşıyorum? Bu, Rêber Apo’nun Kürt halkına sunduğu çok önemli bir soruydu. Düşünen, tarihine bakan bir birey, kendi ayakları üzerinde durabilir ve mücadele edebilir. Ben de bu süreçte kendimi tanıyan ve bu doğrultuda ilerleyen bir birey oldum” dedi.
ZAFER GERİLLANIN OLACAKTIR
PKK’nin, düşmanın Kürt halkında yarattığı parçalanmayı ortadan kaldırıp Kürtleri birleştirdiğinin altını çizen gerilla Agir Serhildan, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “PKK, bizi araştırma yapmaya, anlamaya zorladı. Bundan dolayı Rêber Apo’yu tanımak bizim için çok önemli. Tüm bunlar insanın kendisini bu yaşama ulaştırmasını sağladı. Özgürlük için 24 saat mücadele veriyoruz. Özgürlüğü daha önce farklı tanımlıyorduk ama şimdi özgürlük tanımımız tamamen değişti. Bu özgürlük, insanın kendisini bulduğu bir özgürlüktür. Ben de özgürlüğü gerillan mücadelesinde buldum. Kurdistan’da gerilla hem işgalci düşmana, hem de kapitalist sisteme vurulan bir darbedir.
İnsan gerilla olduğunda sistem yaşamı dışında bambaşka bir yaşam olduğunu görüyor. O yaşamın maneviyatı, iletişim biçimi, yoldaşlık anlayışı tamamen farklı. İnsanın bu yeni yaşama olan tutkusu, kendisini daha üst bir düzeye ulaştırdığını hissettiriyor. Bu, eski yaşam değil, tamamen yeni bir yaşam. Rêber Apo’nun fikir ve felsefe temelinde şekillenen bir yaşam. Böyle bir yaşamda sürekli çaba ve mücadele içindeyiz. Bu, da düşmanın her türlü saldırısına karşı direnmemizi ve Kurdistan halkının değerlerini savunmamızı sağlıyor. Kurdistan gerillalarının başarısı hem fiziksel hem de manevi olarak gerçekleşti. 27 Kasım mücadele eden, adım atan, hedefleri olan bir insan yarattı. Bu nedenle, 27 Kasım Kürtler için kutsal bir bayramdır.”
PKK ÖZGÜR KÜRT'ÜN KİMLİĞİDİR
Uzun süredir TEV-ÇAND çalışmalarında yer alan Delîl Demhat, hem bir gerilla hem de bir sanatçı olarak Kurdistan özgürlük mücadelesine katkıda bulunuyor.
PKK içinde Kürtçe konuşmayı öğrendiğini ve bunun için büyük bir çaba gösterdiğini belirten Delîl Demhat, PKK’yi şehitler partisi olarak tanımlıyor.
PKK’nin özgür Kürt'ün ve halkların kimliği olduğunu ifade eden Delîl Demhat, PKK’nin küçük bir grup olarak başladığını, mücadelesiyle büyüyerek milyonlara ulaştığını vurguladı.
Demhat, ‘Parti sizin için ne anlam ifade ediyor?’ sorusuna şöyle cevap verdi: “PKK bizim kimliğimizdir, varlığımızın göstergesidir. Eğer parti olmasaydı, biz de olmazdık. Düşman Kürt halkını imha etmeye çalışıyor. PKK’nin çıkışından bu yana her gün gerillayı yok ettiklerini söylüyorlar. Fakat PKK mücadelesiyle direniş mirasını korudu ve bugün de eşsiz bir mücadele sürdürüyor.
PKK halklar için bir umut yarattı. Bugün HPG ve YJA-Star gerillaları Kurdistan’ın dört bir yanında mücadele ediyor, düşmana karşı direniyor. Böyle bir direnişin dünyada örneği yok. Zap ve Metîna’da mücadele eden gerillalar partinin ve Önderliğin direniş ruhuyla savaşıyor. Bugün düşmanın saldırılarına karşı yalnızca partimiz hayatta kaldı. Bu mücadele kendini kanıtladı. İşgalciler PKK’yi yok etmek istiyor; ama PKK yok olmuyor. Biz bu halkın çocuklarıyız. Bu nedenle bu mücadeleyi omuzlamak bizim görevimizdir. Rêber Apo’dan haber almak bizi çok mutlu ediyor ve bu güçle yolumuza devam ediyoruz.
Önderlik, tarihi bir yürüyüşü temsil ediyor. Hem halk hem de gerilla bundan güç alıyor. Bizler bu özgürlük meşalesini zafere kadar taşıyacağız. Asla geri adım atmayacağız. Parti bizim her şeyimizdir. Böyle bir Önderliğe sahip olduğumuz için çok mutluyuz. Önderliğimizi ve halkımızı mutlaka özgürleştireceğiz.”