DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan, 26 yıldır İmralı Ada Hapishanesi’nde ağır işkence koşullarında tutulan ve 43 aydır aile ve avukatlarıyla görüşme hakkı tamamen elinden alınarak mutlak tecrit uygulanan Önder Apo ile bir görüşme gerçekleştirdi. Bu 44 aylık mutlak iletişimsizlik döneminin ardından gerçekleşen görüşme, hem ulusal hem de uluslararası kamuoyunda geniş yankı buldu. Önder Apo, yeğeni Ömer Öcalan aracılığıyla kamuoyuna ilettiği mesajında, İmralı’daki tecridin sürdüğüne vurgu yaparak, “Koşullar oluşursa, bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuksal ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim” ifadelerini kullandı.
Küresel çapta yürütülen “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” hamlesinin destekçilerinden İsviçre Sosyalist Parti Federal Parlamento Milletvekili Laurence Fehlmann Rielle, yapılan bu görüşmeyi ve Önder Apo’nun verdiği mesajı ANF’ye değerlendirdi.
‘ABDULLAH ÖCALAN’DAN HABER ALINMASI ÖNEMLİ’
Önder Apo ile yapılan görüşmenin önemli olduğunu ifade eden İsviçreli Parlamenter Laurence Fehlmann Rielle, “44 aydan beridir devam eden tecrit koşullarının ardından yaşanan bu yeni gelişme oldukça şaşırtıcı, çünkü normalde Mart 2021’den bu yana Abdullah Öcalan yakınları ve özellikle de avukatları ile görüşemiyor. Yaşanan bu tecridin Abdullah Öcalan’ın sağlık ve ruhsal durumu hakkında endişelere yol açtığını biliyoruz.
Normalde serbest kalma hakkına sahip olan Abdullah Öcalan, 25 yıldır tecrit hapsinde tutulmakta. Yine Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) İmralı’yı ziyaret etmiş, ancak son raporunu daha yayınlamış ve Öcalan'ın tutukluluk koşullarına ilişkin görüşlerini ifade etmek için mevcut araçları kullanmadığını da biliyoruz. Tüm bu ortamda Öcalan yeğeni ile görüşebilmiş olması yeni bir durum ve önemli.
Bu gelişme, yetkililerin ve özellikle de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Abdullah Öcalan ile diyalog kurmaya başladığının bir işareti mi? Abdullah Öcalan'ın Kürtler üzerinde hala büyük bir etkisi var ve barış sürecinde kilit bir figür olmaya devam ediyor. Bu bir ilk girişim mi? Ömer Öcalan, Abdullah Öcalan ile ailesinin bir üyesi olarak mı, ya da DEM partisinin bir temsilcisi olarak mı görüştü? Bu sorular cevapsız kalsa da iyimserliğimizi koruyalım: Bu yine de olumlu bir işaret” diye kaydetti.
‘ABDULLAH ÖCALAN BARIŞIN ÖNÜNÜ AÇMAYA ÇALIŞIYOR’
Önder Apo’nun verdiği mesaja da değinen Parlamenter Fehlmann Rielle, Türk devletinin bu mesaja cevap vermesi gerektiğini belitti. Fehlmann Rielle şunları söyledi, “Abdullah Öcalan’ın gönderdiği mesajla barış müzakerelerinin önünü açmaya çalıştığını düşünüyorum. Bahsettiğim gibi, Abdullah Öcalan cezaevinde olsa bile Kürtler arasında çok etkili olmaya devam ediyor.
Mesajda da gördüğümüz gibi, Abdullah Öcalan gerçekten de barış anlamına Türk iktidarını zorlamaya çalışıyor. Belki de dünyadaki istikrarsız durum da bu görüşmenin gerçekleşmesinde bir faktördür: Türkiye baskı hissediyor olabilir. Örneğin İsrail-Filistin çatışması çok endişe verici ve Türkiye'nin istikrarsızlığını arttırabilir. Ancak bu ilk görüşmenin bir devamı olup olmayacağını ve bundan olumlu bir şey çıkıp çıkmayacağını görmemiz gerekecek. Her halükârda, çok uzun süredir devam eden bu çatışmadan bir çıkış yolu bulmaya yönelik her türlü çaba faydalı olacaktır. Mevcut savaş hali ne Kürt halkı ne de Türkler için kazançlı bir durum değil”.
‘GELİŞMELER ABDULLAH ÖCALAN’IN GÜCÜNÜ GÖSTERİYOR’
MHP şefi Devlet Bahçeli’nin çağrısını da değerlendiren Parlamenter Fehlmann Rielle, “Abdullah Öcalan’la yeniden görüşmek istenilmesi Abdullah Öcalan'ın ve Kürtlerin baskılara rağmen sarsılmayan seferberliğinin gücünü göstermektedir.
Türk ordusunun Suriye ve Irak’a saldırılar düzenlendiğini biliyoruz. Ayrıca daha istikrarlı ve eşitlikçi bir toplum inşa etmeye çalışan Rojava temsilcilerini yıldırmaya ve burada kontrol bölgeleri kurmak istediklerini biliyoruz. Tüm bu baskılara rağmen Kürt halkı kararlılığını koruyor. Avrupa’daki Kürt diasporası da çok önemli. Kürt diasporası özellikle Ekim 2023’ten beridir Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması için eylemler yaptı; bu eylemler kuşkusuz yankı uyandırdı. Bu durum devleti ve Erdoğan’ı tutum değişikliğine götürmüş olabilir” diye kaydetti.
‘ASIL AMAÇ ABDULLAH ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ OLMALI’
Önder Apo ile görüşmenin yeterli olmadığını asıl amacın onun özgürlüğü olması gerektiğinin altını çizen İsviçreli Parlamenter Fehlmann Rielle, “Abdullah Öcalan'ın özgür kalmasını sağlamak için küresel kampanyayı büyütmenin tam zamanı olduğunu düşünüyorum. Abdullah Öcalan’ın Kürt halkı için çözümün bir parçası olduğunu ve ilerici güçlerin onun lehine seferber edilmesinin çok önemli olduğunu hatırlatmak gerekir. Bu aynı zamanda Kürt halkı için özerklik lehine de seferber olmak anlamına gelmektedir” dedi.