İzmir 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde tutsak olan Habat Demir'e karaciğer rahatsızlığından kaynaklı doktor tarafından yazılan destekleyici ilaçları cezaevi idaresi tarafından verilmedi. Demir'in cezaevi kantininde bulunmayan ve karaciğer hastalıklarında destekleyici ürün olarak kullanılan "karahindiba, şahtere, devedikeni ve enginar" isimli ürünün dış kantinden alınarak kendisine verilmesi yönünde yazdığı dilekçe cezaevi yönetimi tarafından reddedildi.
Ürünün eczane dışı ortamlardan alınması nedeniyle hijyen ve içerik bakımından kontrol edilemeyeceğinin iddia edildiği ret kararında, söz konusu ilacın cezaevinin disiplin ve güvenliğini tehlikeye sokacağı sonucuna varıldığı bahane gösterildi.

Avukatları aracılığıyla yaşadıklarını aktaran Demir, cezaevi idaresinin doktorlar tarafından yazılan reçeteli ilaçları kendilerine vermeyerek sağlık haklarını engellediğini söyledi. Cezaevi idaresinin kendisini doktor yerine koyarak ilaçların hayati olup olmadığına karar verdiğini kaydeden Demir, yapılan görüşmelerden de sonuç alamadıklarını belirtti.

BASKI, ENGELLEME, TEHDİT...

Cezaevinde her hafta arama adı altında odalara baskın düzenlendiğini de sözlerine ekleyen Demir, şunları belirtti:

"Eşyalarımız dağıtılmakta ve gizli bir şekilde el konulmaktadır. Daha önce idarenin kendisinin verdiği kitaplara 'yasaklıdır' gerekçesiyle el konuldu. Bununla yetinilmeyip, el konulan kitaplar için hakkımızda soruşturma açılmakta. Bu şekilde infazlarımız yakılmaktadır. Bu konuyla ilgili cezaevi idaresi Vedat Taş, Reşit Alo, Barış Kaya, Abidin Ökmen, Burhan Eviz, Vazir Abbosovic İbrahimov, Aydın Akış, Sercan Gönüş, Sami Öztürk hakkında soruşturma açtı. Yine birçok arkadaşımız sırf yanında Kürtçe şarkı sözleri bulundurduğu için hakkında soruşturma başlatıldı. Bununla birlikte provakatif yaklaşımlarda bulunularak, tehdit edilmekteyiz. Cezaevinde yaşanan sorunlar çözümsüz bırakılmakta ve birçok olumsuz şeyin yaşanmasına zemin hazırlanmaktadır."