Özgül Saki: İktidar yüzleşmekten kaçıyor
DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki, iktidarın erkek şiddetini münferit gördüğünü, 22 yıldır sürdürdüğü kadın düşmanı politikaların yarattığı tahribatla yüzleşmekten kaçtığını söyledi.
DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki, iktidarın erkek şiddetini münferit gördüğünü, 22 yıldır sürdürdüğü kadın düşmanı politikaların yarattığı tahribatla yüzleşmekten kaçtığını söyledi.
DEM Parti Milletvekili Özgül Saki, ‘Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması Komisyonu’nda yacakları ilk şeyin; artan kadına yönelik şiddetin patriyarkal sistem, erkek egemenliği, savaş koşulları, yoksulluk ile ilişkilerini tüm boyutlarıyla ele almak olması gerektiğini belirtti.
DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki, Meclis’te kurulacak olan ‘Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması Komisyonu’na ilişkin ANF’ye konuştu. Saki, 9 Ekim’de iktidarın 22 yıllık pratiğinin incelenmesi, şiddetin etkileri ve yarattığı tahribatın belirlenmesi ve yapılacak düzenlemelerin tespiti için genel görüşme açılmasını istediklerini hatırlattı. Saki, “Bu önerimiz, AKP-MHP oylarıyla reddedildi. Giderek artan erkek şiddeti günde en az dört kadının öldürülmesine sebep olurken, İstanbul’da 4 Ekim Cuma günü, İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil adlı 19 yaşındaki iki kadın, Semih Çelik adlı erkek tarafından vahşice öldürüldü. Artık yeter diyen kadınlar, birçok ilde kadın katliamlarına karşı isyan ederek protesto yürüyüşleri yaptı. DEM Parti Grubu’nun ısrarı ve diğer muhalefet partilerinin de desteğile bir gün sonra Meclis Genel Kurulu'nda tüm gruplar tarafından ‘Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması Komisyonu’ kurulması için ortak tutum alındı” dedi.
MÜCADELENİN İLKELERİNİ SAHİPLENECEĞİZ
İktidarın artan erkek şiddetinin münferit olaylar olduğunu iddia ederek, 22 yıldır sürdürdüğü kadın düşmanı politikaların yarattığı ağır tahribatla yüzleşmekten kaçtığına dikkat çeken Saki, şöyle devam etti: “Bu komisyonda ilk yapacağımız şey; artan kadına yönelik şiddetin patriyarkal sistem, erkek egemenliği, savaş koşulları, yoksulluk ile ilişkilerini tüm boyutlarıyla ele almak olmalı. Neredeyse her yerden kadının adını silen, onu sadece aileye kapatan tüm politikaların, nafaka tartışmalarının, 6284 sayılı yasayı etkin uygulamamanın, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçilmesinin, cezasızlık politikalarının erkek şiddetini ne kadar cesaretlendirdiğini tüm çıplaklığıyla açığa çıkarmayı önemsiyoruz. Bunlarda ortaklaşabilirsek feminist hareketin, kadın hareketinin mücadele tarihinden süzülüp gelen ilkeleri, talepleri sahiplenerek, siyasal, hukuksal tüm düzenlemeleri yeniden gözden geçirip gerekli değişikliklerin yapılmasını sağlamak en önemli hedefimiz olacak.”
KADINLARI HER ADIMDAN HABERDAR EDECEĞİZ
Sosyalist, feminist ve Kürt kadın hareketinden kadınlar olarak erkek egemenliğine, erkek-devlet şiddetine karşı toplumsal yaşamın her alanında mücedele vereceklerini kaydeden Saki, şunları söyledi: “Tüm örgütlenmelerle komisyon üyelerini buluşturmak, kolektif olarak bir çalışma yürütmek istiyoruz. Kürdistan coğrafyasındaki kadınlar ile Türkiyeli kadınlar ortak mücadelede biriktirdiklerimiz ile sorunu bürokratik mekanizmalara sıkıştırmadan, sokak ile Meclis’i buluşturan bir perspektifle ele alıp erkek egemen politikalara karşı kadınların eşitliği ve özgürlüğünü temel alan bir program oluşturabilecek deneyime sahibiz. Tüm kadınlarla birlikte güçlü olduğumuzun bilinciyle, komisyon çalışmalarını etkin bir şekilde yürüterek ve her adımda tüm kadınları komisyon çalışmalarından haberdar ederek birlikte mücadele edip, birlikte kazanmak istiyoruz.”