Özgürlük Yürüyüşçüleri Gemlik’e ulaştı: Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü birlikte sağlayalım

Gemlik’in girişinde açıklama yapan HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Gelin İmralı tecridini kaldıralım. Gelin Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşmasını birlikte sağlayalım" dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununun demokratik yollarla çözülmesi talepleriyle Gemlik'e başlatılan "Özgürlük Yürüyüşü" engellemelere rağmen sürüyor. Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP), Özgür Kadın Hareketi (TJA), MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAYDER), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile Asrın Hukuk Bürosu, Kürt Araştırmaları Derneği ve Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) öncülüğünde Ege ve Marmara bölgeleri kentlerinde bir araya gelenler, bugün Gemlik'e doğru hareket etti.
Yüzlerce araç polisler tarafından çeşitli noktalarda engellendi. HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ile vekillerin de aralarında olduğu çok sayıda kişi, Gemlik’e 20 kilometre kala Orhangazi yolu üzerinde açıklama yaptı.

'TECRİT KALKMAZSA HALKLAR KAYBEDECEK'

Tülay Hatimoğulları, şunları söyledi:

"Değerli basın emekçileri sevgili Türkiye halkları, bizler bugün İmralı tecridine karşı başlattığımız yürüyüşün Gemlik ayağını gerçekleştirmek ve İmralı'ya gitme talebimizi yinelemek üzere buradayız. Günlerdir, Türkiye ve Kurdistan’ın dört bir yanında Kürt halkıyla dayanışma gösteren bütün halklar, devrimciler, demokratlar, yurtseverler günlerdir eylem ve etkinlik düzenliyor, 'İmralı tecridi ortadan kaldırılsın, Sayın Öcalan’ın bir an önce fiziki özgürlüğüne kavuşmasının koşulları sağlansın' diye Türkiye ve dünya kamuoyuna çağrılar yapıyor.
Dün Amed’de, Çukurova’da, Serhat’ta, Türkiye ve Kürdistan’ın dört bir yanında çeşitli eylem ve etkinlikler düzenledik. Dünden beri adeta polis ve kolluk güçleri alarma geçmiş gibi her yerde bize fiili engelleme gerçekleştirdiler. Dün de çok sayıda arkadaşımız gözaltına alındı, müdahalelerde bulunuldu, fiziki saldırılarda bulunuldu. Bugün de Ege ve İzmir’den gelen arkadaşlarımız engellendi, gözaltına alındı. İstanbul’da aynı şekilde engellemeler oldu. Şu an Türkiye’nin dört bir yanında insanlar akın akın buraya gelmek istiyor. Kolluk güçlerinin ciddi bir baskısı ve engellemeleriyle karşı karşıyayız. İmralı tecridini kuran sistem, dışarıda demokrasi güçlerine aynı tecrit anlayışıyla engellemeler oluşturuyor. Ama şu bilinsin ki halkın iradesi buradadır. Kürt halkı başta olmak üzere Türkiye ve Ortadoğu halkları buradadır. Halkın iradesi, 'Kürt sorunu bir an önce barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmelidir' diyor.
Kürt sorunu çözülmeden Türkiye halkının demokratik bir ortamda yaşama imkanı yoktur. Ortadoğu’da savaş ve çatışmaların bitmesi için Kürt sorunun bir an önce çözülmesi, Rojava’da Kürt halkının statüye sahip olması, haklarına kavuşması talep edilmektedir. Aynı şekilde Türkiye’de Kürt sorunu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmediği, İmralı tecridi devam ettiği, Sayın Öcalan muhatap alınmadığı sürece bizler, bütün Türkiye halkları olarak uzun süre çatışmalara, savaşa, ayrıştırıcı siyasete kurban olacağız.
Buradan çağrımızı yineliyoruz: Gelin, bu sorunu barışçıl yollarla çözmenin formülü üzerinde çalışalım, gelin İmralı tecridini kaldıralım. Gelin Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşmasını birlikte sağlayalım. Buradan yürüyüşümüze devam edeceğiz. Türkiye’deki ve uluslararası bütün demokratik güçler, hak hukuk adalet arayan kurumlara çağrımızdır; gelin hep birlikte bu sorunun çözümüne katkı sağlayalım. Bütün Türkiye ve Kurdistan halkına buradan duyurumuzdur; yürüyüşümüz devam edecek."